"TURİZME KAZANDIRILMASINI İSTİYORUZ"

Büyükçekmece gölünde su seviyesinin düşmesinin ardından Çakmak Hattı'nın bir bölümü daha gün yüzüne çıktmıştı.  Çatalca Kültür ve Turizm Derneği Başkanı Ahmet Rasim Yücel, yakın tarihimizin izlerini taşıyan bu yapı sisteminin korunarak turizme kazandırılması gerektiğini belirterek, şunları söyledi:

" Biz dernek olarak bu tarihi eserimize sahip çıkılmasını ve korunmasını istiyoruz. İkinci Dünya Savaşı öncesinde Fransız Majino Hattı’nın bir benzeri Fevzi Çakmak tarafından Terkos Gölü yakınlarından başlayıp Büyükçekmece'ye kadar iki hat şeklinde yapılmıştır. Bu hatların da bir kısmı büyük, bazıları da küçük olan askeri koruganlar, yani mevziler vardır. Mareşal Çakmak’ın adını taşıyan Çakmak Hattı için makineli tüfek, top yuvaları ve askerlerin barınacağı yerler ile tünellerin içerisinde raylı sistemler yapıldı. Koruganlar birbirlerine raylı tünel sistemiyle bağlandı. İnşaat sırasında soğuktan çok sayıda  asker şehit düştü. Ancak Almanlar Yunanistan'a kadar gelerek Türkiye'ye saldırmaktan vazgeçti. O tarihlerde Türkiye'nin bir yılda ürettiği 350 bin ton çimentonun hepsi bu çalışma için kullanıldı. Savunma hattı seneler içerisinde unutulup gitti. Tarih sahnesinde kendine yer edinmiş bu yapı kaderine terk edilmiş durumda.”

KADERİNE TERK EDİLMİŞ DURUMDA

Büyükçekmece Gölündeki su seviyesinin düşmesiyle birlikte su altında kalan kısımları ortaya çıkan Çakmak Hattı,  Büyükçekmece sahilinden, Karadeniz kıyılarına kadar bir savunma hattı olarak Mareşal Fevzi Çakmak tarafından yaptırılmış. "Çakmak hattı" olarak da bilinen hat  beton siperler, tankları durdurmak için yapılan engeller ve cephane sevkiyatı için yer altından siperleri birbirine bağlayan tünellerden oluşuyor.  Günümüzde ise "Çakmak hattı"nın siperleri ve tünelleri kaderine terk edilimiş durumda.  Çatalca’dan Büyükçekmece’ye kadar uzanan hatta bulunan koruganların durumu içler acısı. Düşmandan korunmak için inşa edilen yapıların duvarlarına yazılar yazılmış, içleri çöp yığınları ile doldurulmuş durumda. Bir çoğu tarlalar arasında kalan beton siperlerin demirden yapılan kapıları ise kimliği meçhul kişiler tarafından sökülerek çalınmış bir halde.

KİLOMETRELERCE YER ALTINDA TÜNELİN DE DURUM AYNI

Makineli tüfek yuvası olarak kullanılan beton siperleri, yer altından birbirine bağlayan tünellerde de benzer durumlar yaşanıyor. İçlerinde cephane taşıyan küçük vagonların çalışması için ray döşenen bu tüneller de günümüzde kaderine terk edilmiş. Birçoğunun girişleri zaman içinde toprak ve bitki örtüsüyle kapanan tünellerde bulunan rayların bir bölümünün define arayan kişiler tarafından çalındığı bildiriliyor.  Kalan raylar ve vagonlar ise korumasız şekilde kaderlerini bekliyor. (İSTANBUL)