Rusya'nın, Ukrayna’ya yönelik başlattığı savaş on birinci gününe girdi. Çatışma ve müzakereler devam ederken, savaşa yönelik endişe ise; insan hakları ihlalleri, sivillerin can kaybı, mallarının tahrip olması ihtimali. Bu doğrultuda Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, Lahey’deki Uluslararası Adalet Divanı’na 26 Şubat tarihinde Rusya’nın, 1948 tarihli BM Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni ihlal ettiği iddiasıyla başvurdu ve Divan'dan 'acil geçici önlem” alınmasını talep etti. Divan, geçici önlemlerin tarafların katılımıyla incelenmesi için 7 ve 8 Mart'ta duruşmalar düzenleyeceğini açıkladı.

“DİVAN, RUSYA’DAN SOYKIRIMIN ENGELLENMESİ İÇİN GEREKLİ TEDBİRLERİ ALINMASINI İSTEYEBİLİR”

Peki, ‘geçici önlem’ kararı çıkarsa ne olacak? Bu sorunun yanıtını Bahçeşehir Üniversitesi Milletlerarası Hukuk Anabilim Dalı Öğr. Gör. Abdülkadir Kaya verdi. Kaya şunları söyledi;

“Uluslararası Adalet Divanı Statüsünün 41. Maddesi uyarınca Divan’a, koşullar gerektirdiğinde tarafların haklarının korunması için geçici önlem alma yetkisi tanınmıştır. Taraflar buna uymak zorundadır. Ukrayna başvurusunda, ‘Ukrayna halkının haklarının telafi edilmez biçimde zarar görmesinin, durumun ağırlaşmasının önlenmesi ve Soykırım Antlaşması çerçevesinde sorunun büyümemesi için Divan’dan geçici önlem alınmasını’ talep etmiştir. Bu talebinde öncelikle askeri operasyonların askıya alınması kararı verilmesini istemektedir. Divan bu tür önlem taleplerinde; ilk adımda davanın esası açısından yetkili olup olmadığını; başvuran devletin hakları açısından telafi edilmez bir risk bulunduğunu; durumun ivediliği ve talep edilen geçici önlem ile korunacak hak arasında bağlantı gördüğü durumlarda, önlem kararı vermektedir. Uluslararası Sözleşmelerle ilgili başvurulardaki geçici önlem taleplerinde, Divanın genel tutumuna bakıldığında, söz konusu başvuruda: Rusya’dan soykırım suçunun işlenmesinin önlenmesi için tüm tedbirleri alınmasına karar verebilir. Ukrayna’nın önlem olarak istediği askeri operasyonların askıya alınması talebi için önceden bir şey söylemek mümkün değildir. Ukrayna’nın 28 Şubat günü Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yaptığı başvuruda istediği geçici önlemlere, İnsan Hakları Mahkemesi hemen ertesi gün 1 Mart günü karar vermiştir. Söz konusu önlem kararında Mahkeme: Rusya hükümetinin sivillere ve sivillerin mallarına karşı, yerleşim bölgeleri, acil yardım araçları, okul ve hastaneler, tıbbi yerleşim yerleri vb. saldırı yapmaktan çekinmesine bir geçici önlem olarak karar vermiştir.”

“BÜTÜN DÜNYA TEPKİ GÖSTERDİĞİ İÇİN SAVAŞ FAALİYETLERİNİ DURDURUN KARARI ÇIKABİLİR”

Uluslararası Adalet Divan’ın geçici önlem kararının savaşın seyrini nasıl etkileyeceği ilişkin olarak Öğr. Gör. Kaya, “Divan’ın derhal bütün savaş faaliyetlerini durdurun demesi zor gözükmektedir. Çünkü savaşın meşru olup olmadığı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi çerçevesinde incelenir. Diğer yandan Ukrayna’nın başvurusu sadece soykırım suçları önlenmesi ile ilgilidir.  Ancak bütün dünya tepki gösterdiği için özellikle, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Ukrayna başvurusu üzerine, büyük bir hızla verdiği karar Divan’ın benzer bir karar vermesini destekleyecek niteliktedir” ifadelerini kullandı.

“RUSYA DAİMİ ÜYE OLDUĞU İÇİN BMGK’DEN ALEYHİNE KARAR ÇIKMASI MÜMKÜN GÖRÜNMÜYOR”

Mahkemenin olası önlem kararı açıklamasının ardından, Rusya’nın yükümlülüğü ve bu kararların bağlayıcılığı konusunda ise Kaya, “Uluslararası Adalet Divanı, geçici önlemin aleyhine alındığı ülke için uluslararası yükümlülük getirdiğini çeşitli kararlarında vurgulamıştır. Ancak uygulamada, bu önlem kararlarının, ilgili ülkenin raporlar düzenlemesi istenilerek takip edildiği görülmektedir.  Diğer taraftan Divan, esasa ilişkin karar vererek başvuruyu sonlandırdığında, Soykırımın Önlenmesi Sözleşmesinin ihlaline ve bazı önlemlerin ilgili ülke tarafından yerine getirilmesini isteyebilir. Esasa ilişkin karara uyulmaması durumunda, BM Sözleşmesinin 94/2. Maddesi gereği başvuran devlet BM Güvenlik Konseyinden, gerekli önlemlerin alınmasını isteyebilir. Ancak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin karar alabilmesi beş daimi üyesinin katılımı ile mümkün olmaktadır. Rusya’da daimi üyelerden birisi olduğu için Güvenlik Konsey’inden aleyhine bir kararın çıkması mümkün görünmemektedir” dedi.

Öğr. Gör. Kaya, son olarak da mevcut durum için BM bünyesinde hak aramanın ve Güvenlik Konseyinin yaptırımlarının sağlanmasının önemini vurguladı.