VHA - İSTANBUL

Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle, dünyanın her tarafında kadınlar ve kadınların sorunları konuşulmaktadır. Uluslararası sözleşmelerde, kanunlarda en güçlü metinlere sahipken, maalesef belki de en yaygın ihlallerin dönemi de yine bu dönemdir. Çoğu coğrafyada aile içi şiddet mağduru olan kadınlar, Suriye, Yemen, Libya, Filistin, Mısır gibi coğrafyalarda işgalin, savaşın, çatışmanın ve bunun beraberinde gelen sistematik ihlallerin ve muhacirliğin getirdiği korkunç sorunlarla boğuşmaktadır.

Doğu Türkistanlı kadınlar da Çin’in işgali süreciyle beraber gelen sistematik ihlallerin en korkunç zamanlarını yaşamaktadır. Öncelerinde Çin Komünist Partisi yönetiminin tamamen kapalı tutup saklamaya çalıştığı bu ihlaller artık saklanamaz hale gelmiştir. Son günlerde delillerle, raporlarla Çin zulmünün boyutları dünyanın gözü önüne serilmiştir. Sadece kadınlara yönelik ihlaller, tüm insanlık vicdanını isyan ettiren korkunç suçlardır. Doğu Türkistanlı kadınlara yönelik bu sistematik ihlallerden bazıları şunlardır;

• Haksız ve keyfi tutuklama, hapsedilme,

• Kamplarda işkence ve toplu tecavüz,

• Zorunlu kürtaj ve kısırlaştırma uygulaması, 

• Zorla kamplarda tutma ve asimilasyon, 

• Zorla Çinlilerle evlendirme, 

• Aile Olmak Projesi adı altında ev içine Çinli erkeği zorla kabul ettirme, 

• Zorla uzak bölgelere taşınarak, buralarda zorunlu çalıştırma, 

• Aile parçalanması ve çocukların annelerden alınması, 

• Kılık kıyafet ve etnik, kültürel ve inanca dair pratiklerin yasaklanması, isimlerin değiştirilmesi,

• Ömür boyu çalışmaya mahkum edilecek şekilde, sistematik para cezaları. 

Sadece Doğu Türkistan Hoten bölgesindeki 15.000 kadının tutulduğu bir KAMP GÖRÜNÜMLÜ CEZAEVİNDE dayak, elektrik vererek işkence, çıplak tutma, tecavüz ve tecavüzü yakınlarına izletme, cisimle cinsel organlara saldırı, hücre hapsi, su içerisinde hapsetme, aşırı kalabalık yerlerde tutma, vücutta sigara söndürme, bilinmeyen ilaçlar içirilme, organ ticareti için organ çıkarma, kısırlaştırma, zorunlu kürtaj, marş okutma ve ezberler yaptırma, gibi korkunç işkenceler tespit edilerek raporlanmıştır.

Çin’in Doğu Türkistanlılara etnik ve dini gerekçelerle yapmış olduğu bu sistematik ihlaller, uluslararası hukuka göre soykırım ve insanlığa karşı suçlar kategorisinde olan suçlardır. Çin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyesidir ve Birleşmiş Milletler bünyesindeki çok sayıda insan hakları sözleşmesine taraftır. BM ve BM üyesi tüm devletler Çin’in yapmış olduğu bu suçları durdurmakla sorumludur. 

Dünya liderlerine sesleniyoruz;

Çin’in, Doğu Türkistanlılara yapmış olduğu bu zulmü durdurun ve yaptırım uygulayın. Zira Birleşmiş Milletler Sözleşmesi bu suçları işleyenlere yaptırım uygulanmasını emreder. 

Uluslararası Topluluğa Sesleniyoruz; 

Çin’in işlediği bu soykırım suçları ve insanlığa karşı suçlardan dolayı yargılama başlatın ve Çinli yetkililerin ve sorumluluğu olanların yargılanmasını ve cezalandırılmasını sağlayın.

Dünyanın tüm kadınlarına sesleniyoruz;

Dini, inancı, uyruğu ne olursa olsun dünyanın tüm kadınlarını Doğu Türkistanlı kadınlarla dayanışmaya davet ediyoruz. Lütfen susturulmuş sesimiz olun. 

İslam Alemine Sesleniyoruz; 

Müslüman Uygur kadınlara yapılan bu korkunç vahşi zulmü durdurun, bu acı ve utancı taşımayın. Müslüman zulme boyun eğmez. En kutsal olan can ve namustur. Tüm İslam ülkeleri gereğini yapmalı ve ayrıca Doğu Türkistanlı kadınların bedenine basılarak üretilen ekonomiyle gerçekleşen Çin ile olan ilişkisine son vermelidir.

Münevver ÖZUYGUR

Uluslararası Doğu Türkistan Teşkilatlar Birliği

Doğu Türkistan Nuzugum Kültür ve Aile Derneği

8 Mart 2021