İstanbul Devlet Opera ve Balesi, kurucusu  Aydın Gün’ü andı

İstanbul Devlet Opera ve Balesi, vefatının 15. yılında opera sanatçısı ve rejisör  Aydın Gün’ü, Kadıköy Belediyesi Süreyya Opera Sahnesi’nde özel bir konserle andı. 

 Türkiye’de operanın kurucusu kabul edilen Aydın Gün, Türkiye’de opera sanatının yerleşmesi ve ilerlemesi için dönüm noktası sayılabilecek zamanlarda, çok değerli çalışmalara imza atmıştır. 

1959 yılında İstanbul Şehir Operası’nı (bugünkü İstanbul Devlet Opera ve Balesi) kuran Aydın Gün’ün anıldığı konserin programında, Gün’ün sanat hayatına damga vurmuş eserler sanatseverlere sunuldu. Giuseppe Verdi’nin “Macbeth”, “Rigoletto”, “Nabucco” operaları, Wolfgang Amadeus Mozart’ın “Sihirli Flüt”, Giacomo Puccini’nin “Madama Butterfly” ve “Tosca” operaları,  Ruggero Leoncavallo’nun “Palyaço” operalarından aryalar konserde seslendirildi. Ayrıca Adnan Saygun’un “Yunus Emre Oratoryosu”ndan bir bölüm ve Özgür Sevinç’in, Telli Kavak ve Tepebaşı adlı parçaları da programda yer aldı. 

Konserin konsept hazırlığı ve sunumu Niyazi Ölmez, anlatımı ise Betül Görgülü tarafından gerçekleştirilirken, Şef Paolo Villa yönetimindeki İstanbul Devlet Opera ve Balesi Korosu, konserde sahnedeydi.

Göktuğ Alpaşar, Pınar Çulha, Alper Göçeri, Hüseyin Likos, Cahit Şaher, Ufuk Toker, Hande Soner Ürben, Evren Işık Yasemin ve Viyolonsel Sanatçısı Şafak Erişkin’in solist olarak yer aldığı konserin  piyanistleri Yuliya Bapova ve Özgür Sevinç idi.

YORUM

Türkiye’de opera ile özdeşleşen ve kurucusu kabul edilen Aydın Gün’ü anma etkinliğine katılmak benim için çok özel bir ödüldü. Aydın Gün’ün bu sevda ile yola çıkışı kararlılığı ve  bu çok sevdiğim sanat dalının yıllar önce memleketimizdeki ilk adımını gerçekleştirirken, hayal gücümüzü aşan yaşadığı zorlukları, gösterdiği çabayı ve sonunda gelen başarıyı akıcı bir tarzla bizlere aktardı İstanbul Devlet Opera ve Balesi… O yıllara götürerek içimizde ki sanat aşkını harladı. Finali yılların emekçi operacılarıyla sahnede yapmak ise hepimizi çok duygulandırdı. Gözlerimizdeki yaş mutluluk mu yoksa kayıp gidenlere miydi bilmiyorum ama kendimi tutmasam  hıçkıra hıçkıra ağlardım… 

Salon mu alkışlara huzurla eşlik etti. Süreyya Opera Sahnesi aradığı beklediği çok sevdiği ortamın tam da merkezindeydi.

Sanatçılar, ışık, dekor, sunumlarla… tüm emeği geçenleri yürekten kutluyorum. 

Aydın Gün kimdir?

Opera sanatçısı ve rejisör Aydın Gün, Türkiye’de operanın kurucusu olarak kabul edilir. 1917 yılında Adana’da doğan ve müzik eğitimine Ankara Devlet Konservatuvarı’nda devam eden Aydın Gün, 1941’de bu okulun ilk mezunları arasında yer aldı. 

1942’de Carl Ebert’in sahneye koyduğu ve Türkiye’de sahnelenen ilk opera eseri olan “Madama Butterfly”da (G.Puccini) Pinkerton rolüyle sahne aldı. L.van Beethoven’in “Fidelio” ve “9.Senfoni” adlı yapıtlarında tenor partilerini seslendirdi. W.A.Mozart’ın “Figaro’nun Düğünü” operasında Don Curzio rolüyle seyircinin karşısına çıktı. Adnan Saygun’un “Yunus Emre” oratoryosunun dünya prömiyerinde tenor partisini seslendirdi. A.Adnan Saygun’un “Kerem” operasının Ankara’da yapılan dünya prömiyerinde eserin rejisini ve solistliğini üstlendi. 

Ankara’da 9 Kasım 1953 tarihinde Atatürk’ün naaşının, geçici yeri olan Etnografya Müzesi’nden, yeni tamamlanan Anıtkabir’e (Mozole’ye) nakli törenlerinde gerçekleşen, Nevit Kodallı’nın “Atatürk Oratoryosu”nda tenor partisini söyledi. 1951 yılında devlet tarafından Viyana’ya gönderilen Aydın Gün, dönüşünde Ankara Devlet Operası başyönetmenliğine atandı ve 1950’li yılların sonlarından itibaren opera klasiklerinden 40’ın üzerinde yapıtın rejisini gerçekleştirdi. 

1959 yılında İstanbul Şehir Operası’nı (bugünkü İstanbul Devlet Opera ve Balesi) kurdu. İstanbul Şehir Operası 19 Mart 1960 tarihinde Tepebaşı Tiyatrosu’nda “Tosca” eserini sahneleyerek perdelerini açtı. G.Verdi’nin “Aida” ve “Macbeth” operalarının Türkiye prömiyerlerini İstanbul Şehir Operası ile gerçekleştiren Aydın Gün, bu dönemde Türk Halk Müziği parçalarının çok sesli yorumlarının yer aldığı bir plak çıkardı.  

1965’te önce Ankara Devlet Operası başyönetmenliğine, ardından Atatürk Kültür Merkezi’nin (İstanbul Kültür Sarayı) tamamlanması üzerine İstanbul Devlet Opera ve Balesi başyönetmenliği’ne atandı. Açılışından kısa bir süre sonra Atatürk Kültür Merkezi binasının yanması üzerine 38 gün gibi çok kısa bir zaman zarfında Maksim Sahnesi’ni açan Aydın Gün, birçok eseri burada sahneledi. 

Atatürk Kültür Merkezi’nin yeniden açılmasıyla burada 11 Mayıs 1978 tarihinde “Carmen” operasını seyirciyle buluşturdu. Ardından resmî açılışı Saygun’un “Yunus Emre” oratoryosu ile yaptı. Ankara ve İstanbul Devlet Konservatuvarlarında da 25 yıl süreyle ders veren Aydın Gün, 1973 yılında İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın da kurucuları arasında yer aldı. 

1974–1993 yılları arasında Uluslararası İstanbul Festivali’nin Genel Müdürü olarak İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın yaptığı birçok etkinliğin öncüsü oldu. IKSV’deki görevinin ardından Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nun genel sanat yönetmenliğini üstlenen Aydın Gün, İtalya Cumhurbaşkanlığı’nın “Commendatore” nişanı, Avrupa Konseyi Kültür Ödülü (1974), Çekoslovakya’nın Smetana Ödülü’nü (1975) aldı. Aydın Gün 1988 yılında Devlet Sanatçısı unvanıyla onurlandırıldı. 30 Kasım 2007 tarihinde Berlin’de hayata gözlerini yumdu.