Son günlerde Hz. Ali ve Ehli Beyt ile ilgili 10′larca mail aldım.
10′larca mail’ de 10′larca soru…
Maillere ÖZEL olarak cevaplar yazdım.
Genel anlamda diyorum ki; Hz. Ali’yi sevmeyen hiçbir Müslüman yoktur.
Hz. Ali'yi sevmek Alevilikse bu anlamda hepimiz Aleviyiz.
Maillerde bahsedilen toplantılarda alınan kararlara hepimiz rahatça imza atabiliriz.
Artık ülkemizde Alevilik-Sünnilik diye bir ayrım yoktur, olmamalıdır.
Çünkü Allah’ımızı Allah bilen, Kur’an-ı Kerimi kitap bilen, Hz. Muhammed'i peygamber kabul eden ve Hz. Ali’yi seven insanlarımıza gerçek Müslüman diyebiliriz.
Bu anlamdaki görüş sahibi olanlara Müslümanlıktan başka bir isim vermek, İslam düşmanlığından başka bir şey değildir.
Alevi bir vatandaşımızın sorusunun cevabına gelince:
Gerçekten İslam tarihinde ilk Anarşistler Haricilerdir.
Hariciler; Sıffin muharebesinde hakem tayinine razı olup taraflar anlaşmayı kabul ettikleri için Hz. Ali'nin ordusundan ayrılarak “Hâkim ancak Allah’tır. Hz. Ali iki hakemin hükmüne uyarak halifeliği Hz. Muaviye’ye bırakmakta büyük günah işledi” diyen ve kendileri gibi düşünmeyen Ashabı Kiram ile diğer Müslümanları kâfir bilen kimselerin bulunduğu sapık mezheptir.
Bunlara Hz. Ali’nin şehit edilmesindeki rolü nedeniyle “İslam’da ilk anarşistler” demiştik.
Hz. Ali maalesef eceliyle vefat etmemiş, şehit edilmiştir.
Hariciler; İslam aleminde meydana gelen karışıklıklardan Hz. Ali, Hz. Muaviye ve Hz. Amr’i sorumlu tutmuşlar ve onları öldürme planı yapmışlardır.
Bu iş için üç fedai seçmişler ve Ramazanın 27.günü her üçünü de öldürme kararı almışlardır.
Hz. Ali’yi öldürecek olan Harici’nin adı: Abdurrahman ibni Mülcem’dir.
Kocası ve kardeşi öldürülmüş Harici bir kadına aşık olan Mülcem’e kadın;
“Hz. Ali’yi öldürürse kendisiyle evleneceğini” söylemiş ve suikastçının kararı iyice kesinleşmiştir.
İbni Mülcem suikast için yanına iki de yardımcı bulmuş, ve Ramazanın 27. gecesi sabaha karşı Hz. Ali’yi mescide gideceği yolda beklemeye başlamıştı.
Hz-Ali, her zaman olduğu gibi sabaha karşı, sabah namazı için mescide gitmek üzere evinden çıkmıştır.
Önünde müezzin, arkasında oğlu Hasan vardır.
Tam suikastçının önünden geçerken ANARŞİST harici İbni Mülcem zehirli kılıçla Hz. Ali efendimizin başına vurup onu yaralamıştı.
Anarşist İbni Mülcem yakalanmış ve Yaralı Aslan’ın huzuruna getirilmişti.
Allah'ın Aslanı unvanına sahip olan Hz. Ali, bu işi niçin yaptığını sorunca ibni Mülcem;
“Ben bu kılıcı kırk gün biledim. Onunla insanların en kötüsünün ve en zararlısının öldürülmesini Allah'tan diledim” demişti.
Hz. Ali de:
“Görüyorum ki sen o kılıçla öldürüleceksin. Ve biliyorum ki sen bu halkın en zararlısısın” demiş ve yanındakilere dönerek, “Ben ölürsem, kısas olarak bunu öldürün. Müminlerin emiri öldürüldü, diye Müslümanların kanlarına girmeyiniz. Benim için ancak beni öldüren öldürülür.” vasiyetinde bulunmuştu.
Hz. Hasan ile sohbet ettikten sonra Kelime-i Tevhid getirerek vefat etmişti.
Hz. Muaviye aldığı bir yara ile kurtulmuş ve Hz. Amr da hasta olduğu için yerine bir vekil gönderdiğinden, yanlışlıkla vekil şehit edilmişti.
İşte İslam’da ilk anarşist ve Hz. Ali Efendimizin şehit edilmesi…
Hoşça kalınız.