Ortadoğu son zamanların en hareketli günlerini yaşıyor.

7 Ekimden bu yana İsrail-Filistin arasında yaşanan gerginliğe ev sahipliği yaparken, şimdi ise İran ve Pakistan arasında yaşanan sıcak çatışmayla gündemde…

İki ülke arasındaki gerilim, bölgedeki istikrarsızlığı daha da artırıyor.

İran, 16 Ocak 2024 tarihinde Pakistan topraklarında bulunan militan üslerine saldırı düzenlediğini duyurdu. Saldırının gerekçesi olarak, İran’ın güneydoğusundaki Rask kentinde 12 güvenlik görevlisinin öldürüldüğü saldırıyı üstlenen Ceyşu'l Adl adlı örgütü gösterdi.İran özellikle bu örgütün İsrail ile bağlantılı olduğunu iddia ediyor.

Terör örgütlerine yönelik saldırıları düzenlediğini belirten İran’a karşılık Pakistan’dan misilleme gecikmedi.

Pakistan, ‘tüm seçeneklerin masada’ olduğunu belirterek İran’ın saldırısına sert tepki gösterdi. Ayrıca Pakistan, İran’ın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı duyduğunu ancak kendi güvenliği ve ulusal çıkarını korumak için gereken adımları atacağını açıkladı. Buna karşılık İran, Pakistan’ın saldırısının uluslararası hukuka aykırı olduğunu ve bölgedeki barış ve güvenliği tehdit ettiğini savundu.

Peki, bunlar neden oluyor?

Öncelikle son zamanlarda İsrail’den ağır tehdit altında kaldığını fark eden İran, zayıflayan dış politika gücünü canlandırmaya çalışıyor. Animasyon ve tehditlerle bir yere varamayacağını anlayan İran şimdi ise Pakistan hava sahasını sebepsiz yere işgal ediyor. Bunun aslında İsrail’in hali hazırda olan çatışmayı büyütmemesi ve yeni açılacak bir cephede hedefin İran olmaması için atılan bir adım.  Terör her zaman bölgedeki tüm ülkeler için ortak bir tehdit oluşturur ve soruna karşı koordineli hareket edilmesi tek taraflı eylemleri sonlandırır. Tek taraflı eylemlerse komşuluk ilişkilerine zarar verir.

Pakistan ve İran, komşu ve İslam ülkeleri olmalarına rağmen, aralarında uzun süredir devam eden bir gerginlik var. Bu gerginliğin nedenleri arasında, Pakistan’ın Sünni İslamcı gruplara destek vermesi, İran’ın Şii nüfusu etkilemeye çalışması, Afganistan’da farklı tarafları desteklemeleri ve Hindistan ile ticari ilişkiler kurmaları sayılabilir.

Son yaşanan olaylar ise mevcut ilişkileri daha da bozacak nitelikte. “Pakistan-İran geriliminin yeni bir savaşa yol açma ihtimali var mı?” sorusunu yanıtlar isek iki ülkenin de caydırıcı nükleer güçleri ve  siyasi ve ekonomik maliyetlerini hesaba katacak olursak çok büyük bir etki yaşanmayacağını söyleyebilirim.