Stj.Av.Zeliha Nur ÖZÇELİK

​​​​​​​

İnsan hakları, insanların doğuştan sahip oldukları haklardır. Dayanağı evrensel hukuk kuralları olan insan haklarına doğal hukuk  perspektifinden bakıldığında  edinilmiş haklar olmadıklarını, insanların varolmaları ile  bu haklara doğrudan sahip olduklarını söyleyebiliriz. Ancak bizlerin insan haklarına sahip olmak için varolmamız  yeterli iken mevcut   haklarımıza riayet edilmez ise bu açıkça hak ihlali sonucunu doğurur .Hak ihlallerini engellemek adına yapılan çalışmalardan biri olan  "İNSAN HAKLARI EYLEM PLANI"da bu doğrultuda hareket edilen eylemlerden biri olarak hayata geçirilmiştir.

  02.03.2021 tarihinde Cumhurbaşkanlığı tarafından açıklanan eylem raporu incelendiğinde; anayasamızda yer alan temel hak ve özgürlüklerin sağlamlaştırılması düşüncesiyle adımlar atıldığı görülmektedir. Yapılacak değişiklik ile Türk yargı sisteminde insan haklarını korunma mekanizmasının en tepesinde bulunan Anayasa Mahkemesi ile ilgili bazı değişiklikler yapılacaktır. Bu sayede  avukatlar Anayasa Mahkemesine bizzat müracaat etmeden elektronik yolla başvuru hakkına sahip olacaklar. Bu sayede avukatlar daha az zaman harcayacak,daha az efor sarfedeceklerdir. Türkiye'deki yargı işleyişinin problemlerinden biri olan uzun yargılama süreçlerinin  yan etkileri hafifletmek adına Anayasa Mahkemesine başvuruya gerek kalmadan yeni kurulacak olan İnsan Hakları Tazminat Komisyonu ile zararlar daha ivedi bir şekilde giderilmeye çalışılacaktır. Öte yandan toplumda görece daha dezavantajlı olan çocuklar, kadınlar, engelliler ve yaşlılar  lehine yapılan düzenlemeler ile; Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru sisteminde suç mağdurlarına yönelik psikolojik destek, sosyal destek ve bilgilendirme hizmetlerinin etkinliğini artıracak uygulamalar hayata geçirilecektir.

  Ceza hukuku bakımından ülkemizde insan haklarını zayıf hale getiren  bazı yapısal problemlerin kökleştiğini görmekteydik. Çok uzun adli kontrol süreleri, çatkapı gözaltılar, keyfi tutuklamalar...Bu problemleri törpülemek amacıyla yapılacak değişiklikler ile adli kontrollerde azami bir süre belirlenecek  ve katalog suçlar olarak tabir ettiğimiz birtakım suçlar için somut delillere dayanma şartının getirilecektir. İletişimin tespiti ve dinlenmesi şeklindeki koruma tedbiriyle elde edilen kayıtların, beraat kararı halinde yok edilmesinin sağlanacağı da ifade edilmiştir. Bu zaten mevzuatımızda olan ve yapılması gereken bir uygulama idi. Ancak var olan bir kurumun sanki yokmuş gibi yeniden dillendirilmesi, acaba sadece kağıt üzerinde mi vardı sorularını akıllara getirmektedir. 

İdari yargıda sürelerin kısaltılmasına ilişkin yapılacak değişiklikler uzun zamandır ihtiyaç duyulan değişiklikler arasında yer almaktaydı.İdari yargıda verilen kararların gerekçelerinin yazılması  çok uzun zaman almaktadır.Yapılacak değişiklik ile bu süre azami olarak 30 gün şeklinde belirlenmiştir. Aynı zamanda idareye yapılan başvurularda idare başvuruya cevabı 60 gün içerisinde  vermekte bu da vatandaşların haklarının sürüncemede bırakılmasına neden olmaktadır.Bu süre de yapılacak değişiklik ile 30 güne indirilmiş bulunmaktadır.

Yapılacak değişiklikler ile uzun süren yargılama süreçleri boyunca emek verip davayı yıllarca takip eden avukatlardan alınan yüksek vergi oranlarındaki hakkaniyetsiz durum çözülmek istenmiş ve alınan vergi oranlarında azalma yoluna gidilmesi kararı alınmıştır.

Yargısal sistemi güçlendirebilmek ve  nitelikli eğitimler verebilmek adına  hukuk fakülteleri öğrenim süresi 5 yıla çıkarılmıştır.Hakim ve savcı makamlarına da ' hakim ve savcı yardımcılığı kurumu getirilmiştir'. Son 20 yılda artan hukuk fakültesi sayısı ve birçok özel üniversitenin taban puan sınırlamalarına uymadan düşük sıralamalı öğrencileri kabul etmesi nedeniyle bozulan ve nitelik kaybı yaşayan hukuk eğitim sisteminde esaslı bir reform şarttır.   Her ne kadar hukuk sistemimizde çok fazla zayıf halkamız bulunsa da yapılacak değişiklikler ile az da olsa güçlendirme işlemi yapıldığı söylenebilir.

Son yıllarda artan kadın şiddeti ve erkek terörü ülkemizin kanayan yarası olmuş ve olmaya devam etmektedir.Yapılacak değişikler ile  bu problemlerle mücadelede açılan  özel soruşturma büroları için yaygınlaştırma kararı alınmıştır. Kadınların kendilerini ve haklarını koruma mücadelerinde bir avukat ile temsilini kolaylaştıracak adımlar atılmıştır. Tek taraflı ısrarlı takip ile fiziksel ve psikolojik çöküntü yaşayan kadınlarımız için bu takip hususu ayrı bir suç olarak düzenlenmiştir. Eşe karşı işlenen suçlarla ilgili öngörülen ağırlaştırıcı sebebi, boşanmış eşi de kapsayacak şekilde genişletilmiştir. Ancak kadınlarımızın erkek şiddettinden korunmasında tek yönlü kalmamak, sadece yasal düzenlemelerle ile yetinmemek gerekir. Türkiye televizyonlarında yayın hayatlarını sürdüren bir çok dizide kadına karşı şiddeti empoze eden birçok subliminal ve aleni ögeler bulunmaktadır. Televizyonun insanlar üzerinde gerçekleştirecekleri  eylemleri şekillendirme etkisi bulunmaktadır. Medyanın bu konuda daha çok denetime  ve yaptırıma tabi tutulması şarttır.

İnsan hakları kağıt üzerinde olan yazılardan ibaret değildir. Bu sebeple sadece yasal düzenlemeler ile insan haklarının yüksek korumalara sahip olacağına inanmak yersiz iyimserliktir. İnsan haklarının önemi eğitim ile aşılanmalı,zorunluluğu yaptırımlarla hissettirilmeli ve sürekliliği ise denetim ile sağlanmalıdır.Gerçekten köklü değişikliklerin yapıldığı,adaletin sağlam temellere dayandığı,insanın üstün tutulduğu bir Türkiye’ye uyanmak dileğiyle…