“Üstün bir zekâya, güçlü bir mantığa, tertemiz bir kalbe sahibolan Hz. Ali’nin dillere destan hikmetli sözleri vardır. Bunlardan birkaçını sunalım:
x
     Dinin salâhı vera’ (takva)dandır. Bozukluğu ise, tamahtan.
     İlmiyle âmil olana (bilgisine uygun hareket edene) ne mutlu.
     Fırsat, bulut gibi geçip gider.
     Tokluk kalbi karartır.
     Şeref kök ve soyla değil, erdem ve edeple olur.
     Ahlâk güzelliği, fizik güzelliğinden daha değerlidir.
     Güzel huylulukta rızık hazineleri vardır (hoşgörülü, güzel huylu olanın rızkı bol olur).
     En güzel hazine, iyilik yapmaktır.
     Edepsizlikle şeref bir arada olmaz.
     Hasud (kıskanç) insan hiç rahat etmez.
     Sıkıntılarını gizlemek mürüvvet (mertlik)tendir.
     Kötülük edene iyilik edersen, onu düzeltirsin.
     ‘İyilik dili keser.’ Yapılan iyilik, gönül kazandırır, aleyhte konuşulmayı önler.
     Tatlı dilli olanın dostları çok olur.
     Doğruluğu az olanın, çok dostu olmaz.
     Kendisini ilgilendirmeyen şeyin peşine düşen, kendisine gerekli olanı kaçırmış olur.
     Hayırlı kimse ile arkadaşlık, ganîmettir.
     Ahmakla oturup kalkmak, dünyada eksiklik, âhirette hasret (üzüntü ve pişmanlık)tır.
     Başkasında gördüğün kötü bir şey, sana edep (ve öğüt) olarak yeter.
     Sen ne diyene değil ne dediğine bak (yani adama değil, söylediği söze bak).
     İnsanların hayırlısı, insanlara yararlı olandır.
     İnsan, dilinin altında gizlidir.
     Allah seni hür yaratmış iken, sen başkasının kölesi olma.
     İnsanlar bilmediklerine düşmandırlar.
     Değerini bilen kişi helâk olmaz.
     Yüz güleçliği, ikinci bir atiyye (bağış, ihsan)dır.
     Gücü varken affetmek, kudretin şükrüdür.
     Öğütlerin en etkilisi, ölülere bakmaktır.
     Ölümü anımsamak, kalplerin pasını siler.
     Nice söz vardır ki, ni’meti soyup götürür.
     Edep (terbiye) taze giysidir, düşünce ise berrak aynadır.
     Sakın arzulara umutlara bel bağlama, çünkü bu ahmaklık sermayesidir.
     İnsanlar uykudadırlar, öldükleri zaman uyanırlar.
     Hz. Ali’nin yanında bir cemaat oturmuş ‘iyilik’ hakkında konuşuyorlardı. Bunu fırsat bilen Hz. Ali, onları herkese iyilik etmeğe teşvik için şöyle dedi: ‘İyilik hazinelerinin en iyisi, ekilenlerin en güzelidir. Nankörlük edip iyiliği inkâr edenin davranışı, sizi iyilikten geri bırakmasın. Zira yaptığınız iyiliğin kendisine hiç ulaşmadığı Yüce Zatın size teşekkürü, iyiliğinizin ulaştığı kimselerin size teşekküründen daha iyidir. Sadece nefsine yaptığın iyiliği başkasından bekleme. İyilik ancak üç özellikle tamamlanır. Yaptığın iyiliği küçümsemek, örtmek ve çabuklaştırmak. İyiliği küçümsersen, onu büyütmüş olursun. Gizlersen tamamlamış olursun; çabuklaştırırsan kutlularsın.
x
     İşte bunlar, Hz. Ali’nin halkın dilinde pelesenk olan bazı hikmetli sözleridir.
     Bu sözler insanları derinden etkilemiş ve topluma yol göstermiştir.
     Onun hutbelerinin, konuşmalarının İslâm toplumuna yol göstermede büyük etkisi olmuştur.”
     (Hz. Ali, Prof. Dr. Süleyman Ateş, s: 225 - 229)