“Hayat Güzeldir” startını Kapaklı’da veriyor

Usta yazar Kasım Uçkan tarafından kaleme alınan yönetmenliğini Hakter Balaban’ın yönetmen yardımcılığını Şevval Bozkurt’un ve oyunun ışık ve müziklerini Taha Aykın’ın üstlendiği başlıca rollerini Hakter Balaban, Niyazi Gezer, Özlem Güngör, Ekin Gezer, Ortans Kıvanç, Yaşar Şengül ve Şevval Bozkurt’un üstlendiği “Hayat Güzeldir” oyunu ilk kez Kapaklı’da seyircisi ile buluşmaya hazırlanıyor.

İzleyicisini güldürürken düşündüren ve hüzünlendiren Hayat Güzeldir yeni tiyatro sezonunun iddialı oyunlarından biri olmaya aday gözüküyor

“Hayat Güzeldir” oyunun konusu

Zehra annesi, babası ve aylak aylak dolaşan kardeşi Yavuz ile aynı evde yaşamaktadır. Yavuz’un zengin arkadaşı Ömer ise Zehra’ya deliler gibi aşıktır. Zehra ile evlenebilmek için Zehra’nın ailesinin gözünü boyamak istese de aslında Zehra askerlik görevini yapmakta olan Arda’ya aşıktır. Ve Arda askeri eğitim esnasında geçirdiği talihsiz bir kaza sonucu 2 gözünü de kaybeder.

Bu arada Zehra'nın en yakın arkadaşı Sibel onlara misafir olur. Sibel engelli bir kızdır. Engelli olmasına rağmen, içindeki enerjiyle bu aileye hayata dört elle sarılmalar için telkinde bulunur. Onlara koşullar ne olursa olsun hayatın yaşanmaya değer olduğunun altını çizer. Onlara hayatın güzelliklerinden örnekler verir.

Finalde her şeyi sahip olduğu parayla elde edeceğini düşünen Ömer'i finalde farklı bir sürpriz bekler. Hem güleceğiz hem de...

Hayat Güzeldir oyunu 7 Aralık’ta Kapaklı  ve 13 Aralık gecesi de Bandırma’da seyircisi ile buluşacak

 

 

“Do-Re-Mi -FaHişe” kapalı gişe

" Sen inanma benim sözlerime / Yalanlar saklı bedenimde / Pişman olur da birgün kapıyı çalarsam / ' Kim o ,' deme / Çünkü gelen bir fahişe..."

27 Kasım akşamı prömiyerini Mecidiyeköy Oda Tiyatrosu’nda yapan Kaan Erkam'ın yazdığı, Gökhan Yet'in yönettiği, aynı zamanda dekor tasarımını da gerçekleştirdiği " Do-Re-Mi - FaHİŞE " adlı oyunda ses ışık tasarımını Tuana Tayfun, reji asistanlığını Benian Karahan üstlenmiş.

30 Kasım akşamı tekrar seyircisi ile buluşan “Do-Re-Mi -FaHişe” oyunu kapalı gişe oynarken Taha Aykın ve Aleyna Aktaş'ın o samimi ve gerçekçi oyunculuklarına, kelimenin tam anlamıyla hayran kalmamak elde değil. Özellikle, sevgi, tutku, şehvet, çaresizlik, yalnızlık ve kim bilir daha kaç duygunun iç içe yaşandığı bir dans sahnesi var ki...

Oyunun müzikleri ise Murat Büyükarhan'ın piyano ile eşlik ettiği Kaan Erkam ve Şeref İzgü'ye ait iki şarkıyı Dimaze Duruk mükemmel yorumlamış.

Gökhan Yet " Küçük salonda, temiz, samimi bir oyun " olarak nitelendirdiği " Do-Re--Mi-FaHİŞE" yi yönetirken Yeşilçam melodramlarından duyarlıklar serpmiş, duyguları başarıyla ön plana çıkartmış, seyircinin kendiyle yüzleşmesine fırsat tanımış.

Hemen belirteyim, oyun boyunca Taha Aykın ve Aleyna Aktaş'a hayran kalacak, farkında olmadan Dimaze Duruk'un seslendirdiği şarkıya eşlik ederken bulacaksınız kendinizi.

Doktordan Türkçe rap!

Daha önce Türkçe pop ve Türk sanat müziği single’larıyla dikkatleri üzerine çeken Doktor Asil Mucize, bu kez dinleyicilerini şaşırtacak bir adım attı. Söz ve müziği tamamen kendisine ait olan aranjesini Hatem Tutkus ve Ünal Aşkın’ın yaptığı yeni rap şarkısı “A-H-A”, sanatçının müzik kariyerinde yeni bir dönemi işaret ediyor

Rap müziğin dinamiklerini özgün bir tarzda harmanlayan “A-H-A”, hem melodik yapısıyla hem de dikkat çekici sözleriyle şimdiden büyük ilgi gördü. Dr. Mucize, bu özel çalışması için kamera karşısına geçerken, klibin yönetmen koltuğunda başarılı isim Yüksek Torun yer aldı.

Klip çekimleri, güçlü görsel atmosferi ve modern tasarımıyla dikkat çekiyor. Doktor Asil Mucize, “A-H-A” ile yalnızca bir rap şarkısı sunmakla kalmıyor, aynı zamanda hayranlarına ilham veren bir hikaye anlatıyor.

“A-H-A”, dijital platformlarda yayında!

Doktor Asil Mucize, yeni şarkısı ve enerjisiyle müzikseverlerin gönlünde bir kez daha taht kurmaya hazırlanıyor.  

 

İki Yüz Tek Düz

 

 

Ümit Anaç tarafından kaleme alınan Şelale Coşkuntuna’nın yönettiği ve başrolünü Eyfel Sema Çoruh ile birlikte sahnelediği, yapımcılığını Mehmet Kaya’nın üstlendiği, rejisini ve oyun içindeki şiirlerin Furkan Karayama tarafından hayat bulduğu Türkiye’de kadın olmak temalı en başarılı oyunlardan biri olan “İKİ YÜZ TEK DÜZ” seyircisiyle buluşmaya devam ediyor.

" İKİ YÜZ TEK DÜZ " adlı oyun aslında bir mücadele ve dayanıklılık hikayesidir. Kadınların direnci ; dayanışma ve birlikte hareket etme gücüyle birleştiğinde, toplumsal dönüşümün en önemli itici gücü haline gelir. Her bir kadın kendi hikayesiyle bu mücadeleye katkı sağlar. Türkiye'de kadın olmak, hem zorluklarla dolu bir yolculuk hem de Umut ve direnişin sembolüdür.

Cinsiyet ayrımcılığı şiddet ve tacizle başa çıkmak zorunda bırakılan kadınlar, bu zorluklar karşısında da kimliklerini , hayallerini ve özgürlüklerini kısıtlamak durumunda kalıyorlar.

"İKİ YÜZ TEK DÜZ" Oyunu, Türkiye de  tüm engellere rağmen kadınlarımızın güçlü ve direnişli duruşlarının da asla vazgeçmeyeceklerinin hikayesidir.

 

 

Alir’den “Hayal mi?”

 

Daha çocuk yaşlarda müziğe büyük ilgi duyan gerçek adı Ali Rıza olan ama soyadını ve doğum yerini gizli tutan müzik piyasasında “Alir” adı ile anılan başarılı genç sanatçı söz ve müziği kendisine ait düzenlemesini Viktoriya’nın yaptığı “Hayal mi?” adlı çalışmasını müzikseverlerle buluşturmanın heyecanını yaşıyor.

Alir “Hayal mi?” adlı şarkısının klip çekimleri için kameralar karşısına geçerken yönetmen koltuğuna da Viktoriya oturdu. Başarılı sanatçı yaptığı kısa açıklamada en büyük amacının müziğiyle insanlara dokunmayı, onları anlamayı ve onların duygularına hitap etmek olduğunu ifade etti.

 

 

"İki Efendinin Uşağı-Alaturka " kaçmaz!

 

Cihangir Atölye Sahnesi’nin yapımcılığını üstlendiği ” İki Efendinin Uşağı-Alaturka ” Carlo Goldoni’nin eserinden Kıvanç Kılınç tarafından uyarlanmış ve Muhammet Uzuner tarafından yönetilmiş.Müzik, kostüm, ışık tasarımları, koreografisiyle ” İki Efendinin Uşağı-Alaturka ” son derece başarılı bir komedi

Öncelikle belirtmeliyim ki, Kıvanç Kılınç’ın uyarlaması, Muhammet Uzuner ‘in özenli çalışmasıyla bir ” Commedia dell’Arte” ve “Orta Oyunu” sentezi oluşmuş.

Pantolone, Clarice, Dottore, Slvio, Beatrice, Federico ve diğerleriyle Dilaver, Yakup, Yeter, Hüsnü, Gülnihal, Firuz, Firuze, Zekai Sarpasaran, Sadık Sırvermez, Seyfettin Efendi hiç de uzak sayılmıyorlardı.

Başta Can Seçkin, Osman Onur Can, Erdi Öztürk, Alper İrvan Canberk Dikmen olmak üzere, Ayça Öztürk, Berfin Karatay, Gözde Yıldız, Yusuf Kısa son derece etkileyici, dinamik, pürüzsüz oyunculuklarıyla dört dörtlük bir başarıya imza atmışlar. Sahnede birbirleriyle ve izleyici ile kurdukları iletişim, oluşturdukları dil bütünlüğü mükemmel.