Kitap Dünyası

 

Ninemin Mutfağı

Merve Başcumalı’nın Ninemin Mutfağı adlı eseri Büyülü Fener yayınlarından çıktı. Demir ve Derin birbirini çok seven ama ara sıra çekişen sevimli iki kardeş. Yaz tatili maceralarına da her sene bir yenisi ekleniyor. Üstelik bu yaz Hacer Nine’nin enfes börekleriyle bir yemek yarışmasına katılmasıyla heyecan ikiye katlanıyor…Kalbinizi ısıtacak unsurlarla örülü bu hikâyede Demir ve Derin kardeşlerle her şeyin doğal olduğu köy yaşantısını ve Hacer Nine’nin mutfağını tanıma fırsatı bulacaksınız.Arkadaşlık, yardımlaşma, saygı, sevgi, güven gibi erdemlerin yanı sıra şımarıklık, kendini beğenmişlik, karamsarlık, merak gibi kavramların neler getirip neler götüreceğini eğlenceli bir şekilde öğrenecek, kitabın sonunda sizi bekleyen bir de sürprizle karşılaşacaksınız!

Ninemin Mutfağı
Yazar: Merve Başcumalı Resimleyen: Zeynep Dağgüden
Çocuk  64 Sayfa


Hayat Bir Gün Bitecek
HİLAL AYDIN ÖZCAN’ın Hayat Bir Gün Bitecek adlı eseri Artemis Yayınlarından çıktı. “Narin, geçmişteki mutsuzluklarına tutunduğu için bugününü öfkeli ve yalnız geçiren bir kadın. Yeğeni Naz ise onun şefkatli tarafını görebilen nadir kişilerden. Naz’ı sarsan büyük bir üzüntü, teyze ve yeğenin birlikte yaşamasına neden olunca, iki kadının farklı zaman dilimlerinde olsa da benzeşen acıları onları birbirine daha da yakınlaştırıyor. Naz’ın derdiyle barışıp kendine yeni bir sayfa açabilme gücünü bulması, Narin’in de geçmişiyle hesaplarını tekrar gün yüzüne çıkarıyor. Hayat Bir Gün Bitecek, insanın tüm hayatını etkileyebilecek travmalara farklı yaklaşımların, bir geleceği nasıl bambaşka kılabileceğini gösteren sürükleyici bir roman. Narin gibi geçmişin öfkesiyle geleceği karartmak da, Naz gibi tutunacak yeni bir dal bulup yeni bir başlangıç yapmak da insanın vereceği bir karara bağlı. Hayatın son anına kadar mutlu ya da mutsuz olmayı seçmek, hayatla kavga etmek ya da onunla barışıp ilerlemek kişinin elinde. Kalbimin Kendine Göre Nedenleri Vardı ve Yaşam Aynasını Kendine Çevir kitaplarıyla okurunu düşündürücü ve keyifli yolculuklara çıkaran klinik psikolog - yazar Hilal Aydın Özcan, yeni romanı Hayat Bir Gün Bitecek ile yine akıcı ve ufuk açıcı bir hikâyeyle okurla buluşuyor.  

Arka Kapak
Hayatla kavgaya tutuşursanız son sözü her zaman o söyleyecek.
Ne zaman barışırsanız size hikâyenizi yazma özgürlüğünü verecek.
Ömrü boyunca geçmiş bir acının, hata gördüğü bir anının gölgesine saklanmış, güçlü, yalnız bir kadındı Narin. Hem kendine hem başkalarına ceza vermekten yorulmadı, kırılmamak için kırmayı tercih etti. Onun yumuşak yüzünü görebilen tek kişiyse yeğeni Naz’dı çoğu zaman. Hayal kırıklıklarının en büyüğünü yaşadığında gelip teyzesinin yanına sığınması, onun hem sevgisine hem de sağlam duruşuna ihtiyaç duyan Naz için kurtarıcı oldu. Genç kadının yarası, teyzesinin küllenmiş acısını da gün yüzüne çıkardı. Ama o, Narin’den farklıydı. İyileşirken kederine sarılmayacak; yeniden başlamak ve umutlanmak için gereken gücü kendi içinde bulacaktı.
Her hayat bir gün bitecek elbette.  Ama insanlara, sevgiye, umuda inancımızı yitirdiğimiz gün düşmanımıza dönüşüp ömrümüzün bitmesini beklemeden bize sırtını dönecek. Yaşam beklenmedik sonları, her zaman güzel olmayan sürprizleriyle bazen herkesi aynı sınava tekrar tekrar soksa da verilen bir doğru yanıt, belki tüm hataları temize çekecek.


TURAN CADDESİ NO:25

HAKAN GÜNERİ’nin Turan Caddesi No : 25 adlı romanı Mona Kitap’tan çıktı.

Başarılı Tiyatro Oyuncusu ve Yönetmeni Hakan Güneri sanat hayatında yeni bir pencere daha açıyor. Aynı zamanda tiyatro oyunu yazarlığı ve senaryo çalışmalarını yürüten Hakan Güneri’nin Polisiye romanı Turan Caddesi No: 25 raflarda yerini aldı.Bir Başkomiser… Cihangirin ara sokaklarında işlenen çocuk cinayetleri ve asla yakalanamayan bir seri katil… Suç Mahalli; Turan Sokak, Beyoğlu, Osmanbey ve aslında Bütün İstanbul. İlk olarak Kanada’lı bir yapım firması için kısa metrajlı film senaryosu olarak başlayan serüven bir polisiye üçlemesi olarak devam ediyor ‘Turan Caddesi No:25 getirdiği farklı soluk ile kitapseverleri heyecanlandırdı. Üçlemenin ilk kitabı olarak raflarda yerini alan roman, akıcı hikâye örgüsü, güçlü anlatımı ve okuyucuda yarattığı heyecanla, kitabı benzerlerinden ayrıştırıyor. Yazar, okuyucuyu özenle tasarladığı atmosferi ve merak uyandıran karakterleri ile polisiye dünyasının içine çekiyor. Bu üçleme ile hayatımıza giren Başkomiser Salih karakteri uzun zaman dikkatleri üzerine çekecek gibi görünüyor.

Arka Kapak: Telsizin sesi bütün Taksim Meydanı’nı kaplıyordu, Komiser Salih meydanın tam ortasında hareket ediyor, onun dışında herkes duruyordu. Canlı insan müzesi gibiydi çevresi, güvercinlerin bazıları yerde, bazıları havada donmuştu, kalabalığın sesi kafasının uğultusunda boğulmuştu. İleri geri hareket ediyordu meydanın ortasında duran anıt, bir türlü yer beğenemiyordu kendine. Salih durup seyretmeye koyuldu ama bir tuhaflık vardı bu heykelde, bildiğimiz Taksim Anıtı’ydı dışı ama içindeki figürler bir garipti. Dikkatlice yaklaşınca aklını kaybetti, en önde Hortum Sait duruyordu, onun hemen arkasında yüzleri olmayan insanlar vardı, hızlıca sağ ve sol tarafına baktı, gördüğü şeyler nabzını zorluyordu.


HEPBERABER

Dört Dilde Yayınlanan HEPBERABER Bu Defa Türkçe Selamlıyor Okuru
Ece Temelkuran'dan "hep beraber" arkasında durabileceğimiz yepyeni bir manifesto: Her şeye rağmen insana inananlar için, "hemen-şimdi" için...
Dün için pişmanlık duymak ya da gelecekteki daha iyi günleri beklemek yerine “hemen, şimdi için” düşünen ve umut eden yeni bir politik-duygu anlatısı olan HepBeraber Everest Yayınları’ndan çıktı.
Ece Temelkuran, her yerinden sökülen bir dünyada her şeye rağmen insana inanmanın büyüsüne dair bir manifesto sunuyor HepBeraber’de: Güzellik yaratmanın insanlığın kaderi olduğuna inanmayı seçenlere politik bir değişim için ahlaki bir sözleşme öneriyor. Şimdiye dek dört dilde yayımlanan HepBeraber, önümüzdeki günlerde üç dilde daha okurlarıyla buluşacak


KALPSİZ BİR DÜNYAYA İNAT
“Bugün yabancılaştırılmayacak kadar insan kalbine yakın, siyasi kutuplaşmayla parçalanamayacak kadar güçlü sözcüklere ihtiyacımız var. Bu sözcükler nefes almak kadar vazgeçilmez olmalı ve her dilde aynı anlama gelmeli. Nefes alma hakkımızı talep eder gibi, öylesine doğal ve zahmetsiz bir biçimde, beraberce arkalarında saf tutabileceğimiz sözcükler olmalı bunlar. Böylece bizi bastırdıklarında, kesin olarak bileceğiz ki, nefes alma hakkımızı inkâr ediyorlar.”



Rağmenciler: Akacak Azim Damarda Durmaz!

Mümin Sekman’ın Rağmenciler adlı kitabı Alfa Yayınları’ndan çıktı. Hayatta iki türlü insan vardır: saydıcılar ve rağmenciler. Saydıcılar; şartlar daha farklı olsaydı, elinde daha iyi imkan olsaydı, başka biri olarak doğsaydı neler yapabileceğini anlatır. Saydıcıların söylenme sebebi, rağmencilerin başarı nedenidir. Rağmenciler kayıtsız ve şartsız mücadele insanıdır. “Yapamazsın” diyenlere rağmen, kendi korkularına rağmen, engelleyen ailelere rağmen, duyarsız eşlere rağmen, ayrımcılığa rağmen, yöneticilere rağmen, yoksulluğa rağmen buz kıran gemisi gibi ilerler. Bu kitap rağmenci karakter ve kafa yapısını anlatıyor. Acıyı akılla işleyenlerin, zorluklara göğüs gerenlerin, yedi kez düşse de sırtı yere gelmeyenlerin hikâyeleri var. Yazar kritik bir sorunun peşinde: Mücadeleci insanlar, hayatın en acımasız zorluklarıyla nasıl başa çıkıyor? Dirençli, dayanıklı, yılmayan insanların zihni nasıl çalışır? Hayat üniversitesi, zorluklarla mücadele fakültesi, azmin zaferi anabilim dalından dersler alacaksınız. Hepimiz biraz rağmenciyiz. Siz nelere rağmen başardınız? İleri doğru koşarken sizi geriye çeken eller kimindi? Herkese ve her şeye rağmen tek bir hayalin peşindeyseniz, bu kitap sizin için. Kötü günlerde ruhunuzu yükseltip, size kim olduğunuzu hatırlatacak. Destek göremeyenler. Kendi göbeğini kesenler. Boyun eğmeyenler. Rağmenciler. Bu kitapta birleşin! “Yapamazsın” diyenlerden başka kaybedecek kimseniz yok. Dünyayı ne kapitalizm kurtaracak ne de sosyalizm, tek kurtuluş yolu var: Rağmenizm!

Taksiii
Ayşe Kulin’in Taksiii adlı kitabı Everest Yayınlarından çıktı.  Bu kitapta doksanlı yıllardan itibaren İstanbul taksilerinde yaşadıklarımdan bir demet sundum okurlarıma. Turistleri, savunmasız yaşlıları, özellikle de yaşlı kadınları hedef alan taksici eziyetine sık maruz kalmış biri olarak yazdıklarımın çok kişinin yüreğine dokunacağına inanıyorum. Amacım, İstanbul’un taksi şoförlerini incitmek değil, sorunun çözümünü engelleyerek İstanbulluları kendi çıkarları için mağdur edenlere dikkat çekmek. Mesleklerini hakkıyla, namusuyla yapan çilekeş sürücülere ise saygılar olsun!


Elveda Aşk

Sinan Akyüz’ün Elveda Aşk adlı eseri Alfa Yayınları’ndan çıktı.

“Sen…” dedi kekeleyerek, “sen… deli misin?”
Süreyya buruk bir şekilde gülümsemiş, birden gamzeleri ortaya çıkıvermişti.
“Değilim,” dedi düşünceli bir sesle, “inan bana deli değilim! Ama şükürler olsun ki sana âşığım. İçimde fokurdayıp duran bir sen varsın. Sadece içimdeki senin bu telaşına engel olamıyorum. Karşında durmuş böyle saçmalıyorum.”
Güzide kalakalmıştı. İlk defa hazırcevaplığı bir işe yaramıyordu. Titrek bir sesle, “Bu yaptığın,” dedi, “iş mi senin? Böyle bir zamanda birine âşık mı olunur?”
Süreyya bu sefer tatlı tatlı gülümsedi.
“Ne yapayım? Savaş çıktı diye bu hikâyem yarım mı kalsın?”
Güzide birden öyle savruldu ki… O savrulmanın etkisiyle arkasını dönüp oradan hızla uzaklaşırken, “Nerden biliyorsun?” diye söylendi. “Belki de yarım kalan hikâyeler güzeldir…”
Daha Balkan Harbi’nin yaralarını saramadan yeni bir savaşın ortasında kalan Osmanlı’da, halkı yine fedakârlıklar beklemekteydi. İstanbul Sultanîsi talebelerinden Yusuf, Süreyya ve Feyzi ilk aşklarını henüz yaşarken vuslatın sancısı gelip yerleşti yüreklerine. Onlar için artık vuslat demek savaşın bitmesi ve vatanın kurtulması demekti.
İçlerinde kopan fırtınalara rağmen umutla gittiler cepheye… Aşklarına kavuşmak, yarım kalan hikâyelerden olmamak için…
İncir Kuşları ve Meyra’nın yazarı Sinan Akyüz’den Çanakkale Savaşı’nı ve gerçek kahramanlarını anlatan heyecan dolu yeni bir roman…


Astrolojik Mucize Rehberi

Elif Bozkurter’in Astrolojik Mucize Rehberi Sen Bir Mucizesin adlı eseri Mona Kitap’tan çıktı.

Sen bir mucizesin! Astrolojinin ve kadim bilgilerin ışığında kendini keşfet…Hepimiz geleceğimizi merak ederiz. Acaba başımıza neler gelecek, neler yaşayacağız, bizi yaşam yolumuzda neler bekliyor, bir tür içgüdüyle önceden bilmek ve hazırlıklı olmak isteriz. İlkçağlardan günümüze kadar bu anlamda insanlık birçok yola başvurmuştur ve bunlardan biri de yıldızların kılavuzluğu olan astrolojidir.  Bunun ötesinde gezegenlerin ve yıldızların rehberliğinde hayatımızda sürekli kendini tekrar eden kısır döngüleri kırmaya, yaşadığımız kaos dolu dünyada stresimizi atmamıza yardımcı olacak çalışmalarla ve yapacağımız ufak değişikliklerle yaşamımızın kontrolünü̈ elimize alabilir; zayıf yanlarımızı gerek taşlar, gerek kendimize uygun yoga duruşları ya da zorlu gezegen transitleri ve Retrolarında uygulayacağımız basit uygulamalarla güçlendirebilir; hem kendimiz hem de etrafımızdaki insanlarla uyum içinde ve dengede kalarak yaşayabiliriz. Böylece tekâmüle giden yolda da yıldızlarla aynı dili konuşarak farkındalığımızı artırarak daha derin bir bilinç seviyesine ulaşabiliriz.  Elif Bozkurter, Astrolojik Mucize Rehberi adlı kitabında, yıldızların ve gezegenlerin rehberliğinde bizi kendi içimizde bir yolculuğa çıkararak, içimizdeki gücü̈ keşfetmeye ve kendimizden aldığımız güçle yaşamımızda gerçekleştireceğimiz sihirli dokunuşlarla gerçekleşecek mucizeleri kucaklamaya davet ediyor.