Kenan-i kutsal topraklar… Yüce İsa’nın adım adım gezdiği, havasını kokladığı, suyunu içtiği topraklar!
Tek tanrılı dinlerin ve her dinin her mezhebinden insanların bir arada dostça kardeşçe saygı ve sevgi ile beraber yaşadığı şehir...
İlk defa 2008 yılının Ağustos ayında yirmi kişilik bir protokol gezisi için gittiğimde görmüştüm..
Sabahları hareketsiz sessiz uyuyan bir tarihi şehir.. Öğleden sonra yavaş yavaş hareketlenmeler, açılan dükkanlar mistik kapalı çarşı ki dünyanın en büyük ve en eski çarşısı.. Orta Doğunun ticaret merkezi.... Dar tarihi sokakları ve sokakların içindeki evler yaşayanları ile beraber yüzyılımıza kültürünü hiç bozmadan gelmeyi başarabilmiş bir mozaik... Dar sokakların içinde lokantalara dönüştürülmüş tarihi konaklar...
Bu lokantalarda Ortadoğu harmanı kültürel yemekler, serviste Ermeni, Rum garsonlar; mutfakta Hıristiyan kadınlar kasada Hanefi müslim kasiyerler...
Tanrım mucize bir idari şekli olmalı ki bu kadar aykırı inanışlar bu kadar sıcak bir birliktelik ve uyum içinde yaşayabilsinler..
Akşam yemekleri saat dokuzdan önce başlamıyor zira şehirde hayat öğle saatlerinde başlıyor... Bir bahçe lokantasında dört ayrı köşe, ayrı renklerle süslenmiş beyaz bembeyaz hazırlanmış köşede on masa var ve orada bir rahip, nikah sonrası eğlence ve yemekteler.. Diğer köşede pembe pespembe hazırlanmış yaklaşık on masa bir rahip ve kalabalıklar içinde bir kız bebek vaftiz sonrası eğlenceli bir yemekteler.. Bir diğer köşede lokantanın klasik renkleri içinde protokol misafirler olarak büyük elçimiz ve bizler, bize eşlik eden Halep valisi ve ticaret odası üyeleri ki bu üyelerin kadın sayısı oldukça ağırlıkta.. Modern çağdaş kadınlar,
Halep’te halk anadili gibi Fransızca konuşuyor ve pratik İngilizce.. Ve her şey sudan ucuz... 
Halep bugünü dünü toprağı havası tarihi kültürü hoşgörülü insanları manevi boyutu ile anlatmaya başlasam kitaplar çıkacak peki ama şimdi ne oldu??
Şimdi ne oldu da iç karışıklık çıktı? Neden her yer de ateş var? Tarihi eserler neden böyle korunmasız savunmasız? Nedir paylaşılamayan? Bu kutuplaştırma çabaları neden? Neden?
Sanırım tek bir lanet cevap var!! PARA! PARA! PARA!!!!
Dünya savaşlarının çıkma sebebi ekonomik krizlerdi…
Ve tekrar küresel ekonomik kriz!! Siyasilerin ekonomik sıkıntılarını gidermek adına, SÖMÜRGELER OLUŞTURMAK İÇİN kalleşçe yaptıkları BAHAR PROPAGANDALARI.. Ne söyleyebiliriz ki seyircilikten öteye gidemeyen bizler
savaşsız ve eski HALEP (ALEPPO) ümidi ile...