Bugüne bakmayacağım;
Güzeller güzeli Ceren kızımızın bir hapishane kaçkını tarafından hunharca katlinden bahsetmeyeceğim.

Vakıfbank’ın devrinden de bahsetmeyeceğim;
Toplumun çıldırmış olmasından da.
Halkın birbirine saygısı -sevgisini bırakın;biri diğerinin hakkını gaspediyor,hakkına tecavüz ediyor ve hatta nedensiz “can alıyor”artık.
Emperyalizm kollarını hiç çekmedi buralardan pervasızca birbirimize düşürmeye çalışıyor hala.Eh biz de müsaade ediyoruz Emperyalist Canavarlara.Bunlardan da bahsetmeyeceğim.

Bir şehidimiz de vardı yine iki gün önce .
Ruhu şad olsun;mekanı cennettir elbet.

Bir de LİBYA ile imzalanan “MAVİ ADA SÖZLEŞMESİ”çok mutlu etti bir tek beni;onu söyleyeceğim.

Mutlu olmak için geçmiş tarihe gideceğim.
Geçmişten önce kadın ve çocuğa şiddet,tecavüz ve istismar konularında,
“6284 sayılı kanun”(kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve ailenin korunmasına dair kanun)ve “İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’ne”(kadına yönelik şiddetin ve ayrımcılığın önlenmesi sözleşmesi)imza atan dönemin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı,
Sayın Fatma ŞAHİN’i mutlulukla anacağım.Çünkü Sayın ŞAHİN tabiri caiz ise “mutfağını”bile çok iyi bildiği için başarılı olmuştu bakanlığı döneminde.
Tekrar kadın ve çocuklar adına teşekkür ederim kendisine.
...
Ne yaparsanız,
Hangi işle uğraşırsanız uğraşın,
Mutfağı bilmiyorsanız başarılı olamazsınız...
İşinizin ve davanızın başında olmalı ve her kademeyi ,o kademede görev yapanlar kadar bilmelisiniz ki;başarıya ulaşabilin...
.../...

 TÜRK ORDULARI BAŞKUMANDANIYIM!

 Afyonkarahisar'ın hatlarının çözülmesi sonunda birkaç Yunanlı üst düzey asker tutsak, geceleyin Mustafa Kemal'in çadırına getirilmişti. 

Bunlardan birisi, Muzaffer Generalin doğup büyümüş olduğu Selanik'ten gelmişti. 

Getirilen tutsak generallerden biri,
karşısındaki yüz kendisine yabancı gelmediğinden ve üniformasında da hiçbir bellilik görmediğinden çadırına getirildiği;karşısında ki “Komutan’a”;
kim olduklarını ve rütbelerini sormaya başlamıştı.

— Binbaşı mısınız?
— Hayır.
— Albay mı?
— Hayır.
— Korgeneral mi?
— Hayır.
— Peki nesiniz?
— Ben Mareşal ve Türk Orduları Başkomutanıyım! 

Şaşkınlıktan ağzı açık kalan Yunanlı kekeledi:
— Bir başkomutanın savaş hattına bu kadar yakın yerlerde dolaşması işitilmiş değil de!..
 
İşte BAŞARININ SIRRI DA TAM BURADA SAKLI İDİ!

General SHERRIL
Kaynak: General Sherril - Atatürk Nezdinde Bir Yıl Elçilik, 1935
...
Başarı ancak çok çalışmak ve her aşamayı bilmek ile mümkündür;kendiliğinden gelmez.

Av.Tülay Bekar