GÜNÜN GÖKYÜZÜ KALİTESİ Bugün; 9 KASIM 2015 Pazartesi Ay boşluktayken güne başladık…
Ay 10 Kasım sabah 06:00 cıvarında Akrep burcuna geçecek dolayısı ile, dolayısı ile Ay tüm gün boşlukta ilerleyeceğinden; günü akışta geçirmenizi tavsiye ederim. 
Bugün kontrol edilemeyecek enerjiler oldukça güçlü olacaklardır.. 
Olaylara müdahele etmeyin ve akışta kalın…
Olayların gidişatı hiç belli değildir.

GÜNÜN ÖNEMLI GEZEGEN HAREKETLERI:

Sabah saat  04:12 de  kesinleşen Venüs’ün Chiron ile kontra paralel açısının etkisi altında estetik müdahelelerden kaçınmak gerekir. Çünkü bu müdaheleler bu açının etkisi altında  hoşunuza gitmez…
Finansal yaralar da alabilirsiniz birkaç gün DİKKAT diyorum…
Akşam üzeri saat 22:06 itibari ile gerçekleşen Güneş’in  Chiron ile 120 derecelik açısı altında Kalbimizin/ kimlik ve benliğimizin tedavi olduğu  olduğu enerjilerin etkisi altında oluruz…
Bu enerjiyi değerlendirerek kendinizi tedavi edebilir şifa olarak değerlendirebilirsiniz..

AYIN AÇILARINA BAKARSAK:

Sabah şafak sökmeden önce saat 04:42 itibari ile Ay’ın Uranüs ile karşıt açısında, eğer rüyada iseniz üst oktavdan sorunlarınıza cevaplar içgüdüsel olarak size sızacaktır. Ancak bu rüyalar cevaplar içerdiği gibi kabuslar da görmenize neden olabilir. Ani beklenmedik şok etkisi yaratabilecek ani duygular yaşanabilir. Ani hatırlanmalar da şok yaşatabilir.. Birden özgürleşmek isteyebilirsiniz. 
Bu açıdan sonra saat 06:13’de  Ay’ın Jüpiter ile kontra paralel açısı altında duygularda abartı sizi negatif yönde etkileyeceğinden aşırılıklardan kaçınmakta fayda var.
Öğleden önce  saat 10:03’de kesinleşen  Ay’ın Uranüs ile kontra paralel açısının altında, size hoş duygular yaşatabilecek sürprizlere hazır olun. Hiç umulmadık bir gelişme öğle saatleri cıvarında yaşayabileceğiniz etkilerden…
Bireysel marjinal hareketler sergileyebilirsiniz…
----     
ATATÜRK VE VERGİ BORCU OLAN KÖYLÜ…
ATATÜRK, sık sık ülkeyi dolaşan bir liderdi. Çiftçi ile konuşur, işçi, köylü, sanatkár, esnaf kısaca halk ile konuşur, onların sorunlarını dinler, Meclis'e getirir, milletvekillerinden bakanlardan bazen hesap sorar, bazen de çözüm arayışına girmelerini isterdi. 
İşte böyle yurt gezilerinden birinde, tarlasında çift süren bir çiftçi ile karşılaşır. 
- Kolay gele, bereketli ola ağa... 
- Allah razı olsun Bey... 
- Hayrola Ağa, öküzün tekine ne oldu? 
- Devlete vergi borcumuz vardı bey, icra kapımızı çalınca çaresiz kaldık, koca öküzü satıp borcumuzu ödedik. 
- Sağlık olsun ağa... 
diyerek, konuşmasını kısa keser. 
Çiftçinin adının Halil Ağa olduğunu öğrenen Atatürk'ün yanında; İçişleri Bakanı Şükrü Kaya ve Salih Bozok, Kılıç Ali, Hüsrev Gerede, emir subayı Rusuhi Bey, daha birkaç yakını vardır. Bir yandan yürüyen, bir yandan da düşünen Atatürk, Salih Bozok'u yanına çağırır;
- Salih, yarın sabah git Halil Ağa'yı bul, bana getir. Benim kim olduğumu sorarsa, bizim bey seni bir kahve içmeye çağırıyor de...

Ertesi gün; Salih Bozok, Halil Ağa'yı bulur ve Atatürk'ün yanına getirir. Halil Ağa'yı gören Atatürk, ayağa kalkarak; ‘‘Buyur Halil Ağa’’ deyip bir sandalye gösterir. Salonda bulunan ve olanlardan habersiz bir vaziyette konuşmaları izleyen zamanın Başbakanı İsmet İnönü'nün de yanında, Atatürk, Halil Ağa'ya dönerek; ‘‘Halil Ağa, anlat şu vergi işini bir daha’’ der.
Halil Ağa, vergi borcunu, icrayı, satılan öküzünü tekrar anlatır. Atatürk kaşlarını çatarak İsmet Paşa ve Şükrü Kaya'ya dönerek; 
- Arkadaşlar, biz İstiklal Savaşı’nı Halil Ağa'nın öküzünü icra yoluyla satalım diye yapmadık. Bu memlekette adaleti, vatandaşı böyle mi koruyacağız? Gerekirse vergi borcu ertelenebilir. Köylünün çift sürdüğü öküzü elinden alınmaz. 
Bu konuşma üzerine, olayı fark eden Halil Ağa, Atatürk'e dönerek; 
- Sen Atatürk Paşa'msın galiba, ne olur beni bağışla kusur ettim, diye yalvaracak olur. Atatürk, bir yandan tebessüm eder bir yandan da Halil Ağa'nın sırtını okşayarak; 
- Sana güle güle Halil Ağa, sen bizim gözümüzü açtın... 
der ve Halil Ağa'yı ayakta uğurlar.

Sağlıkla