12 MART 2015 PERŞEMBE Ay Akrep burcunda boşlukta ilerliyor.
Boşluktayken Ay herhangi önemli bir iş başlatmayıp, daha önceden başlamış olan işleri yürütüyoruz.
Ay gecenin ilk saatlerinde 01:30 da Yay burcuna geçiyor ve bu saatten itibaren daha eğlenceli, hareketli, kendimizi dışarı attığımız bir dönem başlamış oluyor bizler için.
Hayat felsefemiz son iki gündür yaşadığımız derin ve içimize yolculuk olarak gerçekleştirdiğimiz bu günlerin aksine, dışarıda insanlarla birlikte olduğumuz günlere dönüşüyor. Toplumun gözü önündeyiz artık… İnanç konularına yönelebiliriz bu günlerde. Ayrıca şansımızın arttığı  günlerdir.
Ay’ın Yay’dan geçerken yaşattıkları toplumsal konular olmakla birlikte bizim Jüpiter’den dolayı inançlarımızla da ilgili olacaktır….
Bugün görülen rüyaların da sembolik olarak anlamları bizim için önem taşımaktadır…

Bugünün diğer bir önemli gezegensel olayı ise SATÜRN’ün dünden itibaren durağan olmaya başlamasıdır. Geri hareketine başlamadan önce bu durağan enerjisi ile işlerinizde gecikmeler, sorunlar sıkıntılar olarak gerçekleşecek olaylar görülür..

Özellikle bu süreçte devletle ilgili olan işleriniz de gecikmelere yaşanabilir..
Satürn Yay burcunda gerilemeye başlamadan önce birkaç gün durağanlaşıyor. Özellikle bu enerjiler oldukça problematik çalışacak.
Yine 15 Haziran gibi geri giderken burç değiştirip, Akrep burcuna geçecek ve bu tarihten itibaren, Satürn Akrep sürecinde bir takım deneyimler yaşattığı Akrep ve yükselen Akrep burçlarına son sınavlarını önlerine koyacak.
Bu süreç yine oldukça zor bir süreç olarak Ağustos’a kadar devam edecek.
1 Ağustos itibari ile Satürn tekrar bu birkaç günlük durağan hareketine benzer şekilde durağan olup, 4 Ağustos’a kadar böyle devam edip, sonra direk hareketine dönecektir.

Yani bugünden itibaren Satürn ile ilgili konularda; disiplin, kalıcılık, ciddiyet gibi konularda problemler ve özellikle devlet ile olan işlerinizde gecikmelerin yaşanacağı günler olacaktır. Bunu da burada hatırlatmış olayım..

Güne başlar başlamaz ilk kesinleşecek açı saat 00:40 itibari ile   Mars ile Pluto karesi. Bu sert açı ile  Agresyona güç katılır. Yakıcı ve yıkıcı enerjiler devreye girer.
Şiddet açısıdır. Fiziksel olabileceği gibi fikirsek şiddet, taciz, manipülasyon, kışkırtma gibi olaylara zemin hazırladığından herhangi bir olumsuz durum yaşamamak için sakin olmakta fayda olacaktır.
Eğer bu enerjinin önceden farkına varmazsanız
Kendinizi çok kolay bir komplo içinde bulabilirsiniz; uyanık olun…
Ve her türlü şiddet içeren ortamdan uzaklaşın…
Ve bu enerjiyi değişim dönüşüm olarak değerlendirin, İşin içinde güç olduğundan, düşüncelerinizi değiştirmeye yöneltin.

Muhtemelen bu gece Ay Jüpiter’de (denizler) olduğundan; Mars’ın Plüto karesiyle, içinde bulunan çöpleri dışarı kusacağı, sazlıkların yosunların kıyıya buracağı zamandır…
Mesela bahçede otlarda yakılabilir bugün
Ya da yaprakları toprağa gömüp, kompost yapabilirsiniz doğa için. )

Öğle öncesi disiplin gerektiren çalışmalar için 10:48 Ay Kavuşum Satürn  ile disiplin içince çalışmamız gereken işlere yönelebiliriz.

Kalıcı konulara ve konsantrasyon gerekli işler için oldukça uygun bir zaman dilimidir.

Sabır ile sınanacağız. Bu nedenle yaşadığımız kısıtlanma ve engelmelerin farkında olmakta fayda var.

Öğleden sonra gerçekleşen Ay Neptün karesi (16:12) ile duygularımızda bir yanılgı veya ne olduğunu anlayamadığımız bir durum yaşayabiliriz. Netleşemeyiz. Resmin tamamını anlayamayız dolayısı ile karar da alamayız. Zihnimiz bulanıklaşır bu saatlerde.
Bu açıyı uygun kullanmak ise şu şekilde mümkün: Eğer sanatla uğraşıyorsanız bu kesinlikle size ilham veren kapıları açan bir enerji. Zihninizin derinliklerinde kesinlikle sınırların kalktığı alandan alırsınız ilhamınızı. Bu şekilde sanatsal faaliyetlerde kullanmak için harika bir zaman dilimidir bu.
Yalnız kalın ve içinizden ne geliyorsa o somutlukları soyuta aktarın derim ben…

 Ay’ın aydüğümleri ile uyumu akşam saatlerinde kadersel olarak karar anlarınızda hislerinize dayanarak karar vereceğinizi gösteriyor. Geçmişte sorun olan bir durumun avantaja dönüştüğünü görebilirsiniz.


AŞIK İLE SEVGİLİSİ


     Birisi geldi, bir dostun, bir sevgilinin kapısını çaldı. Sevgilisi içerden; "Ey güvenilir kişi, kimsin?" diye seslendi.

     Kapıyı çalan; "Benim" deyince, sevgilisi; "Git." dedi. "Senin için içeri girme zamanı değildir. Böyle, bir manevi nimetler sofrasında ham kişinin yeri yoktur."

     Ham kişiyi, ayrılık ve firak ateşinden başka ne pişirebilir? Nifaktan, ikiyüzlülükten onu ne kurtarabilir?
     
     O zavallı adam kapıdan döndü, tam bir yıl yollara düştü, sevgilisinin ayrılığı ile yandı, yakıldı. 

     O yanık aşık, ayrılık ateşi ile pişerek döndü geldi, dostun evi etrafında yine dolaşmaya başladı.

     Ağzından sevgiliyi incitecek bir söz çıkmasın diye, yüzlerce korku ile yüzlerce defa edebi gözeterek kapının halkasını vurdu.

     Sevgilisi içerden; "Kapıyı çalan kimdir?" diye bağırdı. Adam; "Ey gönlümü almış olan! Kapıdaki de sen'sin cevabını verdi.

     Sevgilisi; Mademki şimdi 'sen' 'ben'sin. Ey 'ben' olan; 'ben'den ibaret olan; içeri gir. Bu ev dardır. Bu evde iki 'ben'i alacak yer yoktur.

     İğneden geçirilecek iplik, iki ayrı iplik olursa, ucu çatallaşır da iğneden geçmez. Mademki sen tek katsın, birsin; gel bu iğneden geç."

     Fani bir varlık kendisini bâki bir varlığa teslim edince o da baki ve ölümsüz olur.





    Mevlana C.Rumi
    Mesnevi Hikâyeleri