Bugün 8 TEMMUZ 2015 ÇARŞAMBA Ay gün boyu Koç burcunda ilerleyecek.
Ay Koç burcunda iken; Ay Koç burcunda seyrederken enerjik ve atak olur, her olayı hemen başlatmak isteriz.
Ay’ın Koç burcunda ki bu seyri sırasında diplomasiden uzak, aklına geleni yapmak isteyen bir yapı kazandırır.
Sonunu düşünmeden kalkıştığımız işler yüzünden başımız derde girebilir.
Ay Koç burcundayken ruhumuza tekrar neşe gelir. Duygu ve hislerimiz yeni olana, saf başlangıçlara ve neşeye odaklanır.. Temiz enerjili bir Ay kişiye yenilenme fırsatı sunar..
Ay Koç’ta iken taptaze bir enerji ile her şeye yeniden başlamış oluruz…
Ancak bugün Ay arka arkaya sert açılar ile tek tek açı kuracak. Bu nedenle gergin bir gün.
Sukuneti koruyup, olayları akıllı ve sağduyu ile atlatmaya bakın.

Akşam üzeri Ay saat 23:23 itibari ile Koç burcunda sondördün fazında olacak.  Artık olaylar kapanma aşamasına girmeye başlar.  

ÖNEMLİ GEZEGEN HAREKETLERİ:


Günün önemli  gezegen hareketi akşam saatlerinde saat 21:51’de  Merkür’ün  Yengeç burcuna geçmesiyle oluşuyor.
Bu günlerde düşünceler, fikirler ve sözlerimizle pratik yeni orjinal olanlar yerine; eski, nostaljik, anılarla da olan düşüncelere sahip oluruz.
Sözlerimizde tutuculuk, kırılganlık ve milliyetçilik dikkat çeker.
Her türlü “vatan , millet” konuları bu süreçte gündeme gelir.
Bu günlerde bilinçaltımızla da iletişim içinde gibiyizdir. Gizli saklı düşüncelerimiz yüzeye sızabilir.
Bu nedenle rüyalarımızda önemli fikirler verebilir.

Öğleden önce saat 11:15 itibari ile  Ay Mars kare açısı kesinleşiyor. Takip eden 2 saat içinde özellikle kazalar, sakarlıklar agresif davranışlarımıza dikkat etmeliyiz…
Düşünmeden hareket etme eğilimleri artar. Ameliyatlar için olumsuzdur.
Bu açı şiddete de eğilim verebilir. Aman dikkat ve sukuneti korumanız gereken bu saatleri atlatmaya bakınız.

Akşam üzeri ise bu gergin açının daha bir katmerlenmiş etkisini de akşam saat 19:44 de kesinleşen  Ay Pluto karesi ile yaşayacağız… Bu etki ile özellikle daha derinlemesine hiseettiğimiz, yakıp yıkıp yeniden yapılandırmaya sahip enerjilerdir. Dolayısı ile sahip olduğumuz bu dönüştürücü gücümüzle bu enerjileri okült konularda çalışmalar yapmak için kullanabiliriz.
Çok güçlü olan sahip olacağımız bu etkileri kişilerle agsesif olaylara neden olmak yerine, bu enerjiyi yaratıcılık olarak dışa çıkarmak yerinde olacaktır.

*   *   *

Merkür’ün Yengeç burcuna girdiği bu günde, tam da ona uygun bir hikaye paylaşmak istiyorum sizinle.
Yengeç’in hassas, korumaya yönelik, anaç yanıyla fikirlerimizi, sözlerimizi ve düşüncelerimizi ortaya koyan Merkür’ün hikayesi…
İyi okumalar dileklerimle

İstiridye İncisinin Hikayesi

Bilirsin belki de bir inci nasıl oluşur?
O göz kamaştıran, sahip olmak için servetler ödenen muhteşem mücevher aslında değer biçilemeyecek bir şeydir.
O diğer mücevherlere benzemez. Çünkü diğerleri taştır, cansızdır ve hiçbir zaman canlı olmamıştırlar.
Ama inci öyle değildir.
O aslında önemsenmeyen, istiridyenin tutunduğu kaya parçası üzerinde yıllarca hatta on yıllarca uğraşarak ufacık bir kum tanesini kendi bedeninin özleri ile kaplayan muhteşem bir güzelliğe dönüştürme çabasının ürünüdür.

Özü canlıdır, hayattan alır kaynağını.
Ama her istiridye inci oluşturmaz yüreğinde. Belki bir inci meydana getirmek için gücü veya sabrı olmadığından belki de karşılaştığı kum tanesini inci tanesine dönüştürmeye değer bulmadığından.
Belki de istiridyeler içinde Yaradan’ın seçtiği, bu uzun ve zahmetli işi kaldırabilecek, o muhteşem güzelliği oluşturmak ve taşımak için gerekli özellikleri taşıyanlar vardır yada bu tamamen Yaradan’ın lütfu ve imtihanıdır seçtiği yarattıklarına.
Ama sebep ne olursa olsun inci tanesini oluşturan istiridye kıskançtır. İçinde, tam varlığının ortasında, kendi benliğini ekleyerek, bin bir kalp sızısı çekerek oluşturduğu o muhteşem güzelliği korumak ve göstermemek için kapatır kabuklarını çevresinde bir şeyler varsa.

Ve incisini ondan almak ancak o sımsıkı kapalı kabuklarını ayırmakla mümkün olacaktır. Direnir istiridye, vermek istemez varlık sebebini. Evet o sadece bunun için gelmiştir bu dünyaya. Çoklarının önem vermediği bir kum tanesini yüreğinin tam ortasına koyup tüm dünyayı kendine hayran edecek bir güzelliğe dönüştürmek için.
Dayanabildiği kadar dayanır.
Ama dayanacağı sınır aşılıp da kabukları ayrıldığında herkesin gözünü kamaştıran, kendi özü ile beslediği yürek sancısı çıkar ortaya.
Çoğu kez istiridyenin yüreğini almak ile incisini almak aynı şeydir.
Ölür gider o sessiz maviliklerde, göz yaşları belli olmadan ağlayarak kaybettiği yürek yangınına. O hayatın kaynağı mavilikler, yaşam okyanusu mezarı olur onun.

Ama kalbi ayrılığa dayanamayıp ölse de incisinin, yürek sancısının koruyucu kabuğu, onun yasını tutmak ve o bembeyaz ışıltının bir zamanlar onun içinden yayıldığını dünyaya haykırmak için zamana, o acımasız cellada kafa tutar elinden geldiğince tevazuu ile sessizce…

Varlık sebebi özünü kullanarak bir inci oluşturmaksa yüreğinde Yaradan’dan hediye,
bırak kor gibi yanarak ışıltısını versin sevgi denen inciye yok olma pahasına,
ve büyütsün onu yüreğinde çatlayana kadar.(netten)

Sağlıkla.