İSTANBUL- Seçilmiş İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Haznedar Meydanı'nda binlerce coşkulu vatandaşla bir araya geldi. İmamoğlu'nu, ''Ekrem Başkan'' ve ''Her şey çok güzel olacak'' tezahüratlarıyla karşılayan binlerce insan evlerinin balkonlarına kadar yeryeri doldurdu.

"1800 gün görev yapacağım"

İmamoğlu, sözlerine, ''İstanbul'u ve cennet memleketimi çok seviyorum. Her şey sevgiyle başlar'' şeklinde başladı. Aralarında kendi oğlunun da bulunduğu LGS sınavına girecek öğrencilere başarılar dileyen İmamoğlu, ''Çocuklarınızı sakın üzmeyin, sırtlarını sıvazlayın. Çocuklara, 'Ekrem Abiniz, 'Her şey çok güzel olacak' dedi, deyin.' Onlarla bu şehre değer katacağımızı biliyoruz. İlk adımlarımızı gençlerimiz için attık. Gençlerimize indirimler yaptık. Herkes kimin yaptığını biliyor. Daha sürprizlerimiz olacak. Suya indirim yaptık. Faturalarınızı kontrol edin. Büyük sıkıntı duydular. 18 günde bu kadar olur mu deyip, hafif çıldırdılar. 1800 gün görev yapacağım. 1800 günde onları deli edeceğim, deli. Hep birlikte başaracağız. Gençlerin önünü açacağız. Onların 'Ekrem Abisi' olmaya geliyorum'' dedi.

"Önemli değil. Biz, her şeyin farkındayız"

Buluşmada konuşan İmamoğlu, rakibi Binali Yıldırım'ın, ''Türkiye'de siyasi kadro yok. Sadece bizde kadro var'' sözlerine, şu yanıtı verdi: ''Onlarda nasıl bir kadro varsa, aynı isimler dolaşıp duruyor. Bir bakıyorsunuz belediye başkanı, yetmedi orada aday. Aynı şeyi kendi de yaşıyor. Efendim, en iyi kadro onlarda varmış. Zannediyor ki, sadece kadro onların partilerinde var. Niye biliyor musunuz? Halktan uzaklaştılar. Ben de diyorum ki, onlara söylüyorum; bizim İstanbul'da tam 16 milyon kadromuz var. Bu ülkenin ve şehrin pırıl pırıl gençleri var, yetişmiş insanları, akademisyenleri var.'' İnancın Allah'la kulu arasında olduğunu kaydeden İmamoğlu, ''Kullandıkları kirli dille insanları ayrıştırıyorlar. Hiç kimse benim inancımı sorgulayamaz ve milli duygularımla yarışamaz. Çünkü ben de hiç kimsenin inancıyla, milli duygularıyla yarışamam. Onları yargılayamam. Allah'ın işine niye karışıyorsunuz? Caminin önünde bile provokasyon yapan birkaç tip çıkıyor. Önemli değil. Biz, her şeyin farkındayız. Bu ülkenin ve şehrin maneviyatını başımızın üstünde taşımaya geliyoruz'' dedi.

"Kardeşimle, damadımla, kızımla, oğlumla çalışmayacağım"


Ülkeyi ve şehri yönetenlerin halktan uzaklaştığını vurgulayan İmamoğlu, ''Yönetenleri kibir kapladı. Üretemiyorlar. Son zamanlarda, Ramazan ayında tek yaptıkları şey, yalan söylemek ve iftira atmak. Allah akıl versin. Bunun nedeni üretememek. Dar bir çevreye tıkandılar. Biz, milletimizi barıştırmaya geliyoruz. Bir-iki gün önce bir konuşma yaptı rakibimiz. Dedi ki, 'Türkiye'de siyasi kadro yok. Sadece bizde kadro var.' Onlarda nasıl bir kadro varsa, aynı isimler dolaşıp duruyor. Bir bakıyorsunuz belediye başkanı, yetmedi orada aday. Aynı şeyi kendi de yaşıyor. Efendim, en iyi kadro onlarda varmış. Zannediyor ki, sadece kadro onların partilerinde var. Niye biliyor musunuz? Halktan uzaklaştılar. Ben de diyorum ki, onlara söylüyorum; bizim İstanbul'da tam 16 milyon kadromuz var. Bu ülkenin ve şehrin pırıl pırıl gençleri var, yetişmiş insanları, akademisyenleri var. Bunların ne yapmak istediğini anlamıyorum. 'Kadro yok' diyorlar. Kendi içlerindeki yetenekli ve becerikli insanları da devre dışı bıraktılar. Onları da yok sayıyorlar. Ben, bu şehrin insanlarına her yerde, her ortamda şans vereceğim, önlerini açacağım. Gençlerle, kadınlarla, bu şehrin insanlarıyla çalışacağım. Size söz veriyorum. Benim de var ama ben çalışmayacağım. Kardeşimle, damadımla, kızımla, oğlumla çalışmayacağım. Onlar işine baksın. Ben, 16 milyon insanımla çalışacağım. Ben, sizi mahcup etmeyeceğim, siz de beni hiçbir zaman mahcup etmeyeceksiniz'' şeklinde konuştu.


"Kadınlar, hayata katılacaklar"


İnancın Allah'la kulu arasında olduğunu kaydeden İmamoğlu, ''Kullandıkları kirli dille insanları ayrıştırıyorlar. Hiç kimse benim inancımı sorgulayamaz ve milli duygularımla yarışamaz. Çünkü ben de hiç kimsenin inancıyla, milli duygularıyla yarışamam. Onları yargılayamam. Allah'ın işine niye karışıyorsunuz? Caminin önünde bile provokasyon yapan birkaç tip çıkıyor. Önemli değil. Biz, her şeyin farkındayız. Bu ülkenin ve şehrin maneviyatını başımızın üstünde taşımaya geliyoruz. İçinde herkes var. Camilerimiz, cemevlerimiz bizim. Bütün ibadethaneler bizim. Bu şehrin içinde olan bütün etnik kökenden insanlar bizim. Herkes, bu ülkenin ve şehrin teminatı'' diye konuştu. Şehrin nimetlerini 16 milyon insana dağıtmaya geldiklerini vurgulayan İmamoğlu, şunları söyledi: ''Ücretsiz kreşler açacağız. Kadınlar, hayata katılacaklar. Kadın üretemezse, toplum üretemez. Kadın devrimi yapacağız. Kadınlar, hayatın içinde ve morali yüksek olursa, güzel nesiller teminat altında olur. Her konuda seferberlik ilan edeceğiz. Yoksullukla mücadele edeceğiz. Bu şehrin mazlumu, fakiri olmayacak. Bu kardeşiniz, bu şehrin fakirlerine, mazlumlarına bütçeden hak ettikleri payı verecek. Biz, sizin vicdanınız olacağız. Onların unuttuklarını biz hatırlayacağız. Siyasetin ahlak dışı dilini bitireceğiz. 6 aydır İstanbul'un huzurundayım. Söz verdiğim gibi, kötü söz konuştum mu, birine hakaret ettim mi? ('Hayır' sesleri.) Etmedim. Bundan sonra da etmeyeceğim. Niye biliyor musunuz? Eve gidince o mini minnacık kızımın yüzüne bakabileyim diye. Annemin ve babamın karşısında yüzüm kızarmasın diye.''


"Bu mesele, milli bir meseledir"


İmamoğlu, sözlerini, ''Bu kötü söz konuşan, bağırıp, çağıran siyasiler var ya; muhtemelen de dinlemiyorsunuz. Arkadaşlarımdan sosyal medyada izlenme oranlarını istedim. Bazen canlı yayın yapıyoruz. Bizleri 200 bin insan izliyor. Onları da bayağı izleyenler var, 150-200 kişi. Dinlenmiyorlar. Anne-babaları da onlara kızıyordur. Allah rahmet eylesin, anne-babaları bu dünyadan göçüp gitmiş ise, inanın onların kemiklerini sızlatıyorlardır. Güzel konuş be kardeşim'' şeklinde sürdürdü. ''Bu ülkenin atanmış bakanlarına sesleniyorum'' diyen İmamoğlu, şunları söyledi: ''İşinize bakın. Bakın bu kardeşiniz gelecek. Bakanlıklarda işimiz olacak. Beraber bu ülkenin sorunlarını çözeceğiz. İşinizi kolaylaştıracağız. Haa ama yok, 'Sen başka partilisin, ben sizin işinizi yapmam' derseniz, çıkacağım aynı böyle milletin huzurunda diyeceğim ki, 'Şu bakan, sizin işinizi yapmadı.' Bile bile işi engelleyen, işe mani olan kim olursa millete havale edeceğim. Bunu bilesiniz'' ifadelerini kullandı. İmamoğlu, konuşmasını, ''AK Partili kardeşlerimin de oyunu alacağım. Hiç kusura bakmasınlar. Beni seviyor onlar, beni seviyorlar. Benimle hiçbir sıkıntıları yok. O bir avuç insanı bir kenara koyun, hiçbir sıkıntıları yok. Bütün partilere oy verenler beni seviyorlar. Bu mesele, milli bir meseledir. Demokrasi meselesidir. İstanbul meselesidir. Siyaset üstüdür'' sözleriyle noktaladı.

Haber: Elif Hayvalı