Gündem belirlemenin makale başlığı bulmanın en rahat olduğu anları yaşıyoruz gibi. Ülkemizde her gün biraz daha  büyüyen  alevler yumağının çıngılarını alfabetik sıraya uymadan aklımızda kalanları önem derecesine göre sıralarsak ;
…Gezi olaylarını, geçmişi ,bu günü ve geleceği ile değerlendirme,
…Danıştay 12 Dairesinin başörtülü öğretmeni görevi iade kararına ,bakanlığın Müşavirlik saadetinde karşı duruşu -günah keçisinin bürokrata fatura edilmesi?!-olayı,
…Suriye’de tabir-i caizse burnumuzun dibinde vuku bulan ve maalesef vatandaşlarımızın ölümü ile neticelenen elim sınır olayları,
…Sayısı milyona yaklaşan Suriyeli göçmenlerin durumu (yakında tanışacağımız İstanbullu Suriyeliler vakası ),
…Kuzey Irak’ta konuşlandırılmaya çalışılan “Kürt Devleti Senaryoları”,
…PDP Milletvekilinin söylemi :”Kürtlerin hakkı verilmeli,liderleri özgür bırakılmalı ve yeni Lozan yazılmalı?!”olayı,
…Bu konuya A.B.D,Avrupa Ülkeleri ve komşularımızın! değerlendirmeleri/bakışları olayı,
…Mısır’da Tahrir meydanı ve geneline yayılan “Demokrasi kırılımı ya da Askerin gücünü gösterme  bir nevi rüştünü ispat etme geleneği” olayı,
…İran mollalarının; “su içmek orucu bozmaz!”algısında akıl ve İslâm dışı pervasız fetvaları,
…TÜPRAŞ’a  yapılan kaçak gece baskını ( çok yüksek ihtimalle halkımızın henüz tanışmadığı bir bilgi olarak) ;Sapanca Gölü’nden inanılmaz “SU ÇEKME OLAYI “olayı,
…Vakıfbank Yönetiminde ciddi değişikliklere gidileceği (Gezi olaylarına sponsor olma bedelinin diyeti) olayı,
…Hükümetçe şimdilik reddedilen Abdullah Öcalan’ın basın toplantısı olayının ileri ki günlerde nasıl bir yöne ulaşacağı olayı,
…Her gün yeni bombalama hadislerinin tekrar canlanması olayları,
…Beşiktaş İnönü stadında tribünlerde tarihi eser buluntuların ! gündeme gelmesi (bu uygulama moda niteliğine dönüştü)olayı ,
…Nereden peyda oldularsa ;sadist ve zalim gençlerin süratle giden arabalarından yavru kedileri otobanların ortalarına  atarak o masum hayvanların ezilişlerini vahşi kahkahalarla izleyişleri olayı,
…İstanbul trafiğinin dayanılmaz eziyetini her geçen gün biraz daha hissedişimizin olayını,
…Güzel bir iyilik olmasına karşın ;İstanbul’un her yerinde yüz binlere varan sokak iftarlarının
kaynağının nasıl bitmeyen bir hazine oluşunun olayı,
…Güya içinde fakir ve garibanların olması gerektiğini savunan bilumum zevatın ,konfor ve savurganlıkta zirveye varan iftarların baş köşelerinde yer alması olayı ,
…Bazı takımlarımızın şike iddiaları, Avrupa’ya  yansıyan sporda rezil yüzümüz ve türlü alengirli mahkeme serüvenleri olayı :
ve buna benzer veya bunlardan çok daha önem arz eden yüzlerce meselenin yakıp kavurduğu ülkemizde nasıl bir başlıkla okuyucu huzurunda olmalıyız ?
Acı reçeteler de olsa ne kadar çok makale başlığı var.
Ülkemiz hiç bu kadar yaralanmış bir duruma düşmüşümüydü? Bu kadar hançer yarası almışımıydı? Bu ağır yaraları tedavi edecek en kesin ve faydalı yöntemlerini bir an önce sarmak ve tedavi etmek zorundayız.

Tabi ki öncelikle insan olgusunun manen ve fizikken iyileştirilmesi şartı başta olmak üzere
makale başlığında hep ilk sıra önceliğimiz olacak ...
Hazreti Mevlana dediği gibi:
“Saksının süsüyle değil içindeki çiçeği güzelleştirmeye uğraş vereceğiz!”..
Selam ile..