ANTALYA - Koronavirüs tedbirleri kapsamında alınan kararla, bayramın birinci günü sadece şehit ailelerinin kabir ziyaretine izin verildi. Uncalı Mezarlığı'nda şehit yakınlarının kabrini ziyaret eden aileler, duygusal anlar yaşadı. 1994 yılında şehit olan Jandarma Er Hakan Karakaya'nın annesi Fatma Karakaya (67), söyleyecek sözü olmadığını belirterek, "Hep üzgünüz. İlk günkü gibi. Çok duygulanıyorum. Çok üzülüyoruz. Anneler Günü'nde de geldim" dedi.

Adnan Nizam ise kardeşi Mehmet Nizam ile birlikte şehit kardeşleri Tabip Teğmen Atilla Nizam'ın bayramını kutlamaya geldiklerini belirterek, "Kardeşim 1996 yılında Bingöl Adaklı'da şehit oldu. Çok hüzünlü bir gündeyiz. Onsuz 24 yılımız geçti. Kardeşimiz Antalya'da doktorluk yapamadı. Tunceli'de 5 yıl doktor olarak görev yaptı. Teröristler tarafından şehit edildi. Sağolsunlar bize özel izin verdiler. Buruk bir bayram geçiriyoruz" diye konuştu.

Şehit Bülent Aksoy'un annesi Müvecer Aksoy da, "O bize gelemiyor, biz ona geliyoruz. Sabah kalktık, bir telaşla hazırlandık ve geldik. İnşallah öbür dünyada buluşacağız. Başka yapacak bir şeyimiz yok. Çok acı, bildiğiniz gibi değil. Acısı bizimle beraber her yere gidiyor" dedi.

'GEL ANNEANNE DERDİ, BAK ŞİMDİ GELDİM'

15 Temmuz şehidi polis memuru Muhammet Oğuz Kılınç'ın anneannesi Semiha Özentüfekçi de şunları söyledi:

"Oğlum Oğuz'um sen bize ne yaptın? Dayanamıyorum. Gücümüz kalmadı. Halim yok. Geliyorum, dayanamıyorum. Evde kalıyorum dayanamıyorum. Gece gündüz aklımdan çıkmıyor. Küçüklüğü gözümün önüne geliyor. Bana hep 'Gel anneanne' derdi. Bak şimdi geldim. Anneannene bir şey demiyorsun. Ben dayanamıyorum anneannem. Artık dayanamıyorum."

Dede Mustafa Özentüfekçi de çok hüzünlü bir bayram geçirdiklerini söyleyerek, Gaziantep'te oturduklarını, torununun şehit olmasından sonra dayanamayarak Antalya'ya taşındıklarını sözlerine ekledi.