KONYA - SAVUNMA Sanayii Başkanı İsmail Demir, “Milli değerlerimize bağlı kaldığımız sürece, milletimize güvendiğimiz sürece; falanca dış gücün parmak sallamasına, filancanın desteğine ihtiyaç duymak gibi bir duyguya kapılmadığımız sürece, o parmak sallamalara aldırmadığımız müddetçe kendi yolumuzda gideriz” dedi.

Savunma Sanayii Başkanlığı ve Konya Sanayi Odası organizasyonuyla Selçuklu Kongre Merkezi’nde düzenlenen 'Konya Savunma Sanayi Tedarikçi Buluşmaları Fuarı', Savunma Sanayii Başkanı Demir’in katılımıyla açıldı. Açılışta konuşan Konya Sanayi Odası Başkanı Memiş Kütükçü, “Konya’mızın savunma sanayindeki her geçen gün artan kararlılığını ve motivasyonunu gururla görüyorum. Bugün Konyalı sanayicilerimiz ülkemizin yerli ve milli projelerinde yer alıyor, yerlileştirme çalışmalarına destek veriyorlar. Ülkemizdeki 650 silah ve mühimmat üreticisi firmanın yüzde 62’sinin yani 398’inin Konya’mızda olduğunu görüyoruz. Şehir olarak, Türkiye’nin savunma sanayi ihracatında ilk 3’e kalıcı bir şekilde yerleşmeyi hedefliyoruz” dedi.

'SANAYİCİLERİMİZİN BU ZİNCİRİ TAMAMLAMALARI GEREK'

Savunma Sanayii Başkanı Demir de geleceğe yönelik teknolojilerde özellikle Türkiye'nin, dünyanın en iyisi ve en iyileri arasında olmaya oynaması gerektiğini belirterek, şunları söyledi:

"Eğer bu bir istiklal ve istikbal mücadelesiyse bunun mutlak bir şart olduğunu özellikle tekrar tekrar vurguluyorum. O bakımdan da biz bazı alanları kendimize hedef seçip o alanlarda teknoloji değerini yakalamamız ve ürün bazında da sahada oyun değiştirici, sürpriz etkisi yapıcı ve hareket alanında bizi üstün kılıcı bazı unsurları derhal devreye koymamız gerekiyor. Tabi bunlar hemen yarın olabilecek şeyler de değil. Bunları yapma çabamız da başta bilim, araştırma, geliştirme, uygulamalı bilimler, bunların teknolojiye dönüştürülmesi, üretim metotları, yeni yaklaşımlar, bunların hepsinin bir arada düşünülmesi ve bahsettiğimiz bilim yuvalarının, Ar-Ge kuruluşlarının, sanayicilerimizin toptan bu zinciri tamamlamaları gerekiyor.”

'ÇOK MESAFE YÜRÜMELİYİZ'

Türkiye’nin son yıllarda savunma sanayiinde önemli adımlar attığını vurgulayan Demir, “Türkiye’nin, 5 sene öncesine kadar piyade tüfeği bile yoktu. 5 sene öncesine kadar Türkiye’nin kendi tasarladığı ve tamamen kendi ürettiği piyade tüfeği bile yoktu, lisanslı ürettiklerimiz vardı. O günden bugüne, kendi tasarladığımız, kendi ürettiğimiz muhtelif kalibre, menzil ve kabiliyetli tüfekler, hava savunma sistemleri, çeşitli akıllı mühimmatımız, yerden havaya, havadan yere, denizden denize muhtelif kabiliyetler gösteren muhtelif menzillerde roketlerimiz var ve milletçe başarıyla söyleyebiliriz ki uzaya da ulaşmış durumdayız. Bunlar bize cesaret vermeli, ‘başarabiliriz’ duygumuzu tetiklemeli ama daha çok mesafe yürümemiz gerektiğini de hiçbir zaman unutmamalıyız” diye konuştu.

‘SAVUNMA SANAYİ UCUZ SİYASETE MALZEME EDİLMEMELİ’

Savunma sanayiinin siyaset üstü bir konu olduğunu dile getiren Demir, şunları söyledi:

“Savunma sanayiinin ucuz siyasete malzeme edilmemesi gerektiğini defalarca söyledik. Bunun bir milli yürüyüş olduğunun herkesçe anlaşılması gerekiyor. Bazen soruluyor, ‘Falanca ürünün filanca şeyi nereden, motoru buradan mı?’ diye. Buna cevabımız şu; hangi konuya 20 sene önce başladık ama başaramadık? ‘30 sene önce şunu yapmak istedik ama olmadı, bu ülke yapamadı’ diye bir argüman var mı? Bir şeye başlamazsanız yapamazsınız. Sizi başlattırmazlarsa başlayan işlerin önünü keserlerse yapamazsınız. Geçmişte başlamış, önü kesilmiş onlarca işi hatırlayın. Otomobilde bile ‘Devrim’ otomobilinin kaderini hatırlayın. Bunları gündeme getirdiğimizde o zaman bu kararlılık, bu irade çok çok önemli.”

Savunma Sanayii Başkanı Demir, konuşmasına şöyle devam etti: 

"Yaptığımız çeşitli etkinliklerle gençlerimizin gayretini gördük ve önleri açılırsa bu milletin önü açılırsa önü kesilmez, morali bozulmazsa çok daha fazlasını başarabileceğimize yüzde 100 eminiz çünkü biz tarihten ilham alıp geleceğe yürüyen bir ulusuz. Tarihten aldığımız ilhamla geleceği inşa edeceğimize, milli değerlerimize bağlı kaldığımız sürece milletimize güvendiğimiz sürece falanca dış gücün parmak sallamasına filancanın desteğine ihtiyaç duymak gibi bir duyguya kapılmadığımız sürece, o parmak sallamalara aldırmadığımız müddetçe kendi yolumuzda gideriz. Türkiye her zaman dost, müttefiklik ruhuyla ilgili bütün yükümlülükleri yerine getirir, güvenilir bir ortak ve müttefiktir ama bu bize karşı hasmane tutumlar yapılmadığı sürece böyle olacaktır."