11 Ekim 2021'de yürürlüğe giren Paris Anlaşması'nın bazı maddelerine aykırılık göstermesi bakımından Kanal İstanbul'un taşıdığı risklerin tespit edilmesi hakkında CHP’nin verdiği Araştırma Önergesi üzerine TBMM’de yaptığı konuşmasında Hayrettin Nuhoğlu  "Kanal İstanbul" denilen su yolu düşüncesi aslında sadece Paris Anlaşması yönüyle değil, çok geniş açıdan her yönüyle değerlendirilmelidir.  Henüz proje vasfını kazanmamıştır, ÇED raporu çelişkilerle doludur ve çelişkilerin giderilmesi için bir gayret yoktur; fizibilite raporu ortada yoktur, hazırlandığı basında yer aldı ama biz bile ulaşamadık. Böylesine büyük bir yatırım söz konusu iken ihale dosyası hazır değil, ihale metodu belli değil, projeler ve şartnameler yok, sözleşme tasarıları yok; sadece konuşulduğunu ifade ederek “Fikrinize, projenize, gerekçelerinizin doğruluğuna inanıyorsanız niçin konuşamıyoruz? Gelin konuşalım, bu önerge vesile olsun, kuralım bir komisyon, üç ay dört ay çalışalım, her yönüyle inceleyelim. Bölgemizin, ülkemizin, Türk milletinin geleceği için çok önemli olan bu konuda mutabakata varmaya çalışalım” diyerek İktidara meydan okudu.

Kanal İstanbul’la ilgili söylemler Boş Sözlerden İbarettir!

İktidarı karşı fikirleri önemsememekle suçlayan Nuhoğlu  “Hem bu milletin geleceği söz konusu olacak hem de karşı düşüncede olanlarla konuşmayacaksınız. Dünyanın en büyük yatırımı olacağı söylenmedi mi? Avrupa basınında 65 milyar dolarlık yatırım olduğu yazıldı. Neresinden tutarsanız tutun, 2022 bütçesinin yarısından çok bir bedel söz konusudur. Bazı bilim insanları "Şayet yapılırsa geriye dönüşü olmayacak şekilde Marmara Denizi ölür." demektedirler. Biz, bütün bölgenin öleceğini söylüyoruz, acil bir ihtiyaç değildir diyoruz, onun yerine faydalı çok iş yaparız diyoruz ve yapacaklarımızı da ifade ediyoruz ama Cumhurbaşkanı "Dünyada sükse yapacak." diyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı "Çok gemi geçecek, kazaları önleyeceğiz, tarihî mirası koruyacağız, kanaldan çok para kazanacağız." diyor, "Hatta kanal yapılırsa müsilajı bile önleyeceğiz." diyor.  Çevre ve Şehircilik Bakanı "Depreme dayanıklı akıllı şehir kuracağız." diyor. Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkan Vekili burada "Avrupa Kıtası'nın sınırını değiştireceğiz." dedi. Bizce bu söylenenlerin tamamı boş sözlerden ibarettir.” dedi.