“Gönüller, yürekler bir olup başlar,
Ordu çıksa, erir topraklar taşlar,
Bir sofrada hazır kılınsa aşlar,
Yaver gider şansı yüce Türkmen’in”

SamuelNoahKramer, “Tarih Sümer’le başlar” diyor. Fakat, Sümerler kendilerine Kengerler derlerdi ve Kengerlerin atavatanı bugünkü Türkmenistan- Kazakistan coğrafyasıydı.

Geleneklerine çok bağlı olan Türkmenler, binlerce yıllık geçmişe uzanan tarih ve kültürlerini korudukları kadar, kendi yaşadığı topraklara da vefa ve bağlılık göstermiş ve bu konuda hiçbir zaman ödün vermemişlerdir. Türkmenler, doğuda Amuderya ve batıda Hazar Denizi arasını yurt edinmişler ve bu topraklar, “Maveraünnehir” yani “iki deniz arası” diye tarihe geçmiştir. Bu topraklar Türklerin Atayurtları kabul edilmektedir. Bu topraklarda tarihin en eski uygarlığını oluşturmuşlardır. Arkeolojik araştırmalar derinleştikçe Türk tarihinin karanlıkta kalmış sayfaları da aydınlanacaktır.

Bu coğrafyada çeşitli konularda pekçok değer yetişmiştir. Bunlardan biri de MahtumkuluFiraki’dir.

Asıl adı Mahtumkulu olan Türkmen mutasavvıf şair, şiirlerinde kullandığı Firaki mahlası sebebiyle MahtumkuluFiraki olarak anılmıştır. Mahtumkulu, özellikle  Türkmenler hakkında yazdığı sosyal ve politik şiirlerle tanınmıştır. Eserlerinde dile getirdiği sosyal ve politik konulara olan hakimiyeti ve özgün fikirleri dolayısıyla Türkmen şairlerin önde gelenlerinden biri olarak kabul edilir.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür A.Ş. Ev sahipliğinde, Türkmenistan İstanbul Başkonsolosluğu, Türkmenistan Dostluk Yardımlaşma ve İş Birliği Derneği tarafından organize edilen “Doğumunun 298. Yılında Mahtumkulu Anma Programı”,  Türk Dünyası Kültür Mahallesinde gerçekleştirildi.

Programa, Kültür A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Doğan Hamit Doğruer, Türkmenistan Dostluk Yardımlaşma ve İş Birliği Derneği yönetim kurulu üyesi Sema Polat, İBB Müzeler Müdürü Ayşe Çağlayan, Dr. Nurcan Güder, Prof.Dr.Abdulvahap Kara ve çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.

SEMA POLAT: “KARDEŞLİK BAĞI ASLA KOPARILAMAYACAK KADAR GÜÇLÜDÜR”

Türkmenistan Dostluk Yardımlaşma ve İş Birliği Derneği yönetim kurulu üyesi Sema Polat, yaptığı konuşmada özetle şöyle dedi:

“Büyük Türkistan coğrafyasının, kadim Türk Dünyası’nın çok değerli sahipleri, aynı köklerden, aynı ovadan, aynı atadan kardeşlerim, ahal tekenin sırtında Anadolu topraklarına gelen bizler ve atayurdunda kalan sizler kopartılamayacak bir bağ ile bağlıyız birbirimize...Kardeşlik bağı; asla kopmayacak, koparılmayacak kadar güçlü.. Burada tekrar duyulsun, işitilsin ve  bilinsin istedim... Bilinsin istedim ki, o bağ çelikten güçlüdür ve hiç bir zaman eskimez, paslanmaz ve dediğim gibi kopmaz.

Türkmenistan dostluk, yardımlaşma ve iş birliği derneği olarak kurulduğumuz günden bu yana türkmenistanlı siz değerli kardeşlerimiz için elimizin erdiği herşey de yanınızda olmaya çalıştık. ülkemizde ilk defa bağımsızlık ve tarafsızlık bayramlarını kutladık. bazen bire bir bazen toplu görüşmeler gerçekleştirdik.”

“ÇEŞİTLİ KONULARDA ÇOK ÖNEMLİ HAZIRLIKLAR YAPTIK”

Türkiye-Türkmenistan ilişkilerinin geliştirilmesi konusunda çok önemli hazırlıklar yaptıklarını belirten Türkmenistan Dostluk Yardımlaşma ve İş Birliği Derneği yönetim kurulu üyesi Sema Polat konuşmasında bu hazırlıkların ipuçlarını da verdi:

“…Bürokrasi ile ilgili onca sıkıntınızda yanınızda olmaya çalıştık, siz değerli kardeşlerimize kol kanat olmaya çalıştık, bir anlamda ata ocağı olduk. Kapılarımız size her zaman açık. Standart dernek olmaktan adım adım ötesine gittik, dans gurubumuzu kurduk, öğrenci guruplarımızı oluşturduk, akademisyenlerle projeler geliştirdik, engterasyon raporları hazırlattık, bakanlıklara sunduk. Uluslararası yazarlarla görüştük, güvenlik ve sosyal destek konusunda aplikasyonlar geliştirdik yakında hepsi sizin hizmetinize sunulacak.

Üniversitelerle diyaloğlar kurduk, Dışişleri Bakanlığı ve Türksoy ile bazı projelerde beraber harekete geçtik, kültür elçilerimizi temsil noktasına taşıdık ve bunların hepsi, hepsi siz Türkmen kardeşlerimiz için.

Bugünde burada mahtumkuluFiraki’yi anmak için bir araya geldik. Bende  büyük düşünür, şair Mahtumkulu’nu anma vesilesiyle sizlere ulaşma şansına ulaştım. Mahtumkulu büyük Türkistan coğrafyasını en anlamlı dizelerle günümüze ulaştıran şairlerden biri, hatta en önemlisidir. Sıcak bir bahar gününde burada bize bu güzel alanı tahsis eden, Mahtumkulu programını yapmamızı sağlayan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ve çok değerli yöneticilerine sonsuz teşekkür ederim. Bu organizasyonu hazırlarken hep yanımızda olan Kültür A.Ş. çalışanlarına, Doğan Bey, Ayşe Hanım ve Abdulmetin Bey’e de çok teşekkür ederiz. Bende programı izlemeyi heyecanla bekliyorum, güzel birkaç saat bizi bekliyor, çok değerli konuşmacılarımız bizlere mahtumkulunu anlatacak, sayın başkonsolosumuzu dinleyeceğiz.

daha sonra sesleri ile bizi coşturacak sanatçılarımız bahram ve şatlık, şiirleri ile ruhumuzu dinlendirecek sevgili beğül, dansarı ile heyecanladıracaktürkmenistan derneği dans gurubumuz, çocuklar hazırız değil mi?  ve program sonunda bizlere en lezzetli elden Türkmenistan’ımızın o çok meşhur Türkmen pilavını yapan sevgili Oğuz kardeşimiz, pilav ikramında bulunucak.

Dediğim gibi, biz bir ekibiz, kolay olmadı, ama çok renkli ve güzel bir ekibiz.. Ekibime de bir alkış almak isterim. Dernek başkanımız şehir dışında; o da sizlere selam ve saygılarını iletmemi istedi. Kendisi adına tekrar ‘hoşgeldiniz’diyorum; iyi ki geldiniz, ayağınıza sağlık..”

HAMİT DOĞRUER: “MAHTUMKULU ŞİİRLERİYLE TÜRKMEN MİLLİ ŞUURUNU BESLEMİŞTİR”

Kültür A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Doğan Hamit Doğruer de, yaptığı konuşmada Mahtumkulu’nun yazdığı şiirlerle Türkmen milli şuurunu nasıl beslediğini anlatı:

 “Bu gün böyle güzel bir günde siz değerli misafirlerle beraber anlamlı bir programın içerisinde olmaktan onur duyduk. Şu an içerisinde bulunduğumuz Türk Cumhuriyetlere ait geleneksel eserler barınmakta, her biri ayrı ülkelere tahsis edilen bu evler sayesinde geniş bir coğrafyaya yayılmış Türk kültürünün farklı ülke toplulukların yansımalarını bir arada aynı mekanda görmemiz mümkün olmaktadır.

 Dost ve kardeş ülke Türkmenistan’ın büyük düşünürü, milli şairi MahtumkuluFiraki’de bu kültür ve sanat adamlarından birisidir.Büyük halk ozanı Mahtumkulu yüzlerce yıl dağınık boylar halinde yaşamış olan Türkmenleri milli birlik ve beraberlik idallerisevkeden şiirler yazmış ve dizeleriyle Türkmen milli şurunu daima beslemiştir. Bu vesile ile Türkmenistan halk şairini bir kez daha rahmetle anıyoruz.”

Türkmenistan’da kaldığı dönemde MahtumkuluFiraki’yi daha yakından tanıma fırsatı bulduğunu söyleyen Dr.Nurcan Güder, onun kısa bir anma programında anlatılamayacak bir değer olduğunu belirterek şöyle dedi: 

“Türkmenistan’ın büyük düşünürü ve milli şairi MahtumkuluFiraki anma programında olmaktan onur duyuyorum. Çalışma, akademikhayatımda  Türkmenistan ve Tükmen soydaşlarımız hayatımda çok önemli bir yere sahiptir. Türkmenistan ile alakakalı, Mahtumkulu ile alakalı bir çok makalem mevcuttur. Öğrencilerimizi de bu önderlerin çizgisi doğrultusunda yetiştirme gayreti içerisinde ilerliyoruz.

Mahtumkulu Türkmen Devlet üniversitesinde doğu dilleri üzerine eğitimlerim oldu. Bu günde zaman dilimi içerisinde büyük milli şairimizi anlatmaya çalışacağım. Edebî Doğu Türkçesi yanında Arapça ve Farsça öğrenen MahtumkuluNizâmî, Sadî-i Şîrâzî, Ali ŞîrNevâî ve Fuzûlî gibi klasik şairleri okumuştur. Buna rağmen kendisinden öncekiler gibi klasik Türk edebiyat diliyle değil genel olarak canlı Türkmen şivesiyle ve sade bir üslûpla şiirler yazmıştır. Böylece Türkmen edebî dilinin ortaya çıkmasına ve gelişmesine önemli bir hizmette bulunmuştur. Türkmen edebiyatına öncü olması yanında ideal Türkmen tipine örneklik etmesiyle de halkı tarafından sevilip benimsenmiştir.”

Program Türkmenistanlı sanatçılar BagramHalmuradow, ShatlykNuryyew’in söylediği şarkılar ve Türkmenistan Dostluk Yardımlaşma ve İş Birliği Derneği’nin dans gurubu gösterilerinin ardından Türkmenistan Derneği ve Kültür A.Ş tarafından hediyeler takdim edildi.