KAİRAT MAMİ

Ülkenin anayasal oluşumu, uluslararası uygulamada olduğu gibi, birkaç neslin temel belgeleriyle sağlandı. Kazakistan’ın egemenliğinin yasal olarak başladığı ​​nokta, 16 Aralık 1991 tarihinde “Kazakistan Cumhuriyeti’nin Devlet Bağımsızlığı Anayasal Kanunu’nun kabul edildiği andır. Bu belge, Kazakistan Cumhuriyeti’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in girişimiyle ortaya çıkmıştır. Bu Anayasal Kanun, bağımsız bir devlet inşa sürecinde önemli bir siyasi ve yasal temel haline gelmiştir ve büyük bir tarihsel öneme sahiptir. Kazakistan Cumhuriyeti’ni resmi olarak bağımsız bir devlet ilan eden belgede devletin asıl değerinin, egemenliğin taşıyıcısı ve devlet gücünün kaynağı olan halk ve vatandaşlar olduğu kaydedildi. Bundan sonra oldukça kısa bir süre içinde ülkede önemli olaylar yaşandı. Dünyanın birçok ülkesi Kazakistan’ı uluslararası toplumun tam üyesi olarak tanımaya başladı. Bağımsızlığımızı ilk tanıyan ülke, ortak tarihi kökleri paylaştığımız Türkiye Cumhuriyeti oldu.

30 Ağustos 1995 tarihinde referandumla kabul edilen mevcut Kazakistan Anayasası, nihai olarak bağımsızlığın ana hatlarını oluşturdu. Anayasa; ideolojik çeşitlilik ve siyasi çoğulculuk, özel mülkiyetin kurulması, hukukun üstünlüğü, doğal insan hakları, kuvvetler ayrılığı teorisi, parlamentarizmin gelişimi, anayasal kontrol ve yerel öz-yönetim üzerine kurulu modern devlet özelliklerini yansıtmaktadır.

Cumhurbaşkanı Kasım-Jomart Tokayev’in ifade ettiği gibi, Anayasa bağımsızlık için sağlam bir yasal temel oluşturmuştur. Anayasa; yeni bir devlet oluşumu için temel yasal, siyasi, sosyal ve ekonomik ön koşulları belirledi.

Kazakistan Cumhuriyeti Anayasası’nın ilke ve hükümlerinin tüm bu yıllar boyunca uygulanması; Devlet Başkanı’nın Ulusa Seslenişi, yasama desteği yoluyla hukuk politikası stratejisi, uygulanabilir önlemlerin kabul edilmesiyle sağlanmaktadır.

Bu yıl, Cumhurbaşkanı’nın girişimiyle, Anayasa’nın yaratıcı potansiyelinin daha fazla gerçekleşmesine katkıda bulunan bir dizi yasama ve diğer kararlar kabul edilmiştir.

“Halkın Sesini Duyan”, etkili, hesap verebilir, profesyonel ve pragmatik bir devlet kavramının uygulanmasına yönelik süregelen strateji doğrultusunda, Devlet Başkanı, ülkenin önümüzdeki beş yıl içinde ilerleyeceği üç kilit alanı belirledi: kurumların kalitesi, vatandaşların refahı ve güçlü bir ekonomi.

Yılın başında onaylanan “Ulusal Kalkınma Planı”, “2025 Ulusal Öncelikler” ve “2030 Kamu Yönetiminin Geliştirilmesi Stratejisi”, içinde bulunduğumuz dönemin zorluklarını aşmayı hedefliyor.

Geçtiğimiz günlerde kırsal bölgelerin akimlerinin (yöneticiler) ilk doğrudan seçimleri yapıldı. Bu, ilerici demokratikleşme sürecinde önemli bir kilometre taşı oldu. Böylece, “Halk devlet gücünün tek kaynağıdır” Anayasal formül yerel yönetim ve özyönetim alanında yeni bir tezahür bulmuştur.

Diğer yenilikler arasında siyasi parti kurmak için gereken vatandaş sayısının yarıya indirilmesi, seçim parti listelerinde kadın ve gençler için zorunlu %30 kotasının getirilmesi, seçmenlere “herkese karşı” oy kullanma hakkı verilmesi ve daha birçokları yer alıyor.

Bu sene yıldönümünü kutladığımız daha bir önemli tarih var. 29 Ağustos, Semipalatinsk nükleer test sahasının kapatılmasının otuzuncu yıldönümüdür. 29 Ağustos 1991 tarihinde, Kazakistan Cumhurbaşkanı tarafından alınan bu cesur karar, tüm dünyaya genç devletin evrensel olarak tanınan hümanist ilkelere bağlılığını gösterdi. 2009 yılında BM Genel Kurulu, 29 Ağustos’u “Nükleer Testlere Karşı Uluslararası Gün” olarak ilan etti.

Kazakistan Anayasa Konseyi, ülke genelinde Anayasa’nın üstünlüğünü sağlamak için hedef odaklı çalışmalar yürütmektedir. Anayasal değerlerin uygulanmasında önemli rol oynayan Türkiye’nin Anayasa Mahkemesi ile aktif işbirliği geliştirilmektedir. Asya Anayasa Mahkemeleri Birliği çerçevesinde yakın bir şekilde çalışıyoruz. Kazakistan bu organizasyona 2019 yılından beri başkanlık ediyor. Derneğin Türkiye’de bulunan İnsan Kaynakları Eğitim ve Gelişim Merkezi, çalışanlarımızın becerilerini geliştirmede önemli katkılar sunmaktadır.

27 Ağustos 2021 tarihinde Nur-Sultan’da “İnternet Çağı: Hukukun Üstünlüğü, İnsani Değerler, Devletin Bağımsızlığı” konulu Uluslararası Sempozyum düzenlenmesi planlanıyor. Asya Anayasa Mahkemeleri Birliği üyeleri de bu toplantıya katılacak. Türkiye dâhil üye ülkelerden gelen yerli ve yabancı uzmanlar, belirlenen konularda görüşlerini paylaşacaklar.  

Böylece, bağımsızlık yıllarında Kazakistan, Anayasa temelinde devlet inşası ve onu güçlendirme ile ilgili sorunlarını başarıyla çözmüştür. Bu doğrultuda, bundan sonraki tüm çabalar, hukukun üstünlüğünü daha da güçlendirmeyi, demokrasiyi geliştirmeyi ve halkın refahını iyileştirmeyi amaçlamaktadır.