ASLI MERCAN SARI

İZMİR

Onlar bir kadın. Yazıyor, düşünüyor, savunuyor, mücadele ediyor, yeri yerinden sallıyor, susmuyor, susmayacak, saçı da uzun, ama yapabildikleri kısa akıllıların dengesini bozuyor. 

25 KASIM KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE GÜNÜ 

Türkiye'de kadın meselesi bu coğrafyanın tarihi boyunca şekillenmiş ve halen süre gelen bir meselesidir. Bu ülkede kadın akla zarar gelir evvela. Zaten bu çelişkiden doğan sorunlar yüzünden kadın sadece kadın olma vasfını kaybetmiştir.  Son zamanlarda, artık günübirlik denecek kadar sürekli manşetlere düşen vaka-i adiyeden alıştırılan çocuk istismarı, cinsel şiddet ve tecavüz, konusu kime yönelik olursa olsun kabul edilemeyecek, özrü ya da hafifletici nedeni asla olmayan, mide bulandıran bir suçtur; bir de savunmasız küçücük çocuklara yönelik olduğunda bir tür vahşettir bağnazlıktır. Şuan bu kelamı kondururken bile, sizler ise şimdi bu yazıyı okuyup bitirinceye kadar geçecek sürede, dünyanın birçok yerinde istatistiklere göre 13 milyon kadın kocasından, abisinden, babasından, sevgilisinden dayak yiyecek. Bunlardan 1,5 milyonu, yediği dayağın izlerini en az bir hafta bedenlerinde taşıyacak. 8-10 bini, o izlerden hayat boyu kurtulamayacak. Ve 100’ü hayatını kaybedecek.  Konu, kadın ve çocuk olmak olunca ne zor değil mi? Kadının ve çocuğun değer bulduğuna inandığım İslam dininde, bu inancın hâkim olduğu ülkemde dahi hala ummadığı anda tacize uğrar, şiddete uğrar, hor görülür, canından olur. Haklarını bilmeyen, bilse de koruyamayan, sığınmak istese de sığınamayan. Namusunu korumak için uğraşan. Sindirilmeye çalışılan, kendi ayaklarının üzerinde durmak isteyen, öz güveni arayan, anne, kardeş, eş, evlat daha nicesi… İnanın çok zor kadını ve çocuğu anlatmak. Kadın cinayetlerinin ve çocuk istismarının ülkemizde arttığı şu günlerde, Sevgili Seher Onay moderatörlüğünde, Dokun Hayata programında, Ucim Türkiye Hukuk Kordinatörü Av. Yeşim Aydın, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Kadın Meclisleri Üyesi Hilal Susuz ile kadınları ve çocukları konuşacağız. Ülkenin kronikleşmiş yaralarını konuşacağımız programı izlemek için 25 Kasım'da TV35'de 13.30'da kendini bilen toplumsal sorunları çözebilmeyi kendine görev bilmiş herkesi ekran karşısına bekliyoruz.