MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, AK Parti’nin ekonomi politikalarının duvara tosladığını, milyonlarca vatandaşın işsiz, güçsüz ve gelirsiz bırakıldığını öne sürdü.

İşsizlik musibetinin milletin bağrını deldiğini belirten Bahçeli, gelir dağılımındaki korkunç adaletsizliği gidereceklerini, orta sınıfa soluk aldıracaklarını, zenginden fakire doğru gelir transferi sağlayacaklarını kaydetti.

Mutlu olduğunu beyan edenlerin oranı 2013’de yüzde 59 iken, bu oran 2014’de yüzde 56,3’e gerilediğini ifade eden Bahçeli, nüfusun yarıya yakınının mutsuz ve huzursuz olduğunu kaydetti. Bahçeli, şunları söyledi:

"İşine gelmeyince dünyada yalnızlığı umursamadığını söyleyen, yeri gelince de Hz. Mevlana’nın pergel benzetmesini ilham alarak fıldır fıldır dünyayı dolaştığını iddia eden Erdoğan’ın haram ve hezimet sultası nereye kadar sürecektir? Çocuğunu okuturken saçlarına ak düşmüş kardeşim, akşam eve gelirken market ve pazarı yalnızca uzaktan seyreden değerli vatandaşım, bu haksız ve ahlaksız yönetimi daha ne kadar görmezden geleceksiniz?

Erdoğan ve Davutoğlu milletimizin sırtından geçiniyor, mazlumların iliğini kurutuyor, helal kazançları aşırıyor hala görmeyecek, tepki vermeyecek miyiz? Cumhurbaşkanı uçan sarayıyla, devletin parasıyla gezmediği, bol harcırahla görmediği, gitmediği, konaklamadığı yer bırakmamıştır. Erdoğan, milletimizin sayesinde dünya turu atmakta, gökyüzünden yere bir türlü inmemekte, kıtalar arası turistlik seyahat acentesi gibi çalışmaktadır. Erdoğan göçmen kuşlar gibi bir oradan bir buraya uçmuştur da hangi başarıyı elde etmiş, milletimizin hangi ihtiyacını karşılamıştır?"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dün konuşmasında, MHP'yi hedefe koyarak "Proje desen proje yok, vizyon desen yok, hayal desen o bile yok. Çalışma gayreti zaten hiç yok" dediğini anımsatan Bahçeli, "Sanki aktif siyasetin içindeki bir siyasi şahsiyet gibi zırvalamıştır. Eğer villada soygun paralarını eritmek, yolsuzluk havuzlarında milyar dolarlarla ıslanmak, ayakkabı kutularına devasa rüşveti sıkıştırmak bir projeyse, bizim böyle bir projemiz ne görülmüş, ne de görülecektir. Eğer hırsızlık bir vizyon, ihanet bir misyonsa, ne böyle bir vizyonumuz ne de bu şekilde bir misyonumuz vardır" ifadelerini kullandı.

"Kadına şiddet facia ve felaket ötesidir"

Mersin’in Tarsus ilçesinde, 20 yaşındaki Özgecan Aslan'ın hunharca katledilmesinin herkesi derinden sarstığını belirten Bahçeli, "Kadına, kıza, küçücük çocuklara yönelik şiddet niçin bu denli yaygınlık kazanmıştır? Hiç kimse katil, terörist, ölüm makinesi olarak doğmayacağına göre, hayatın olağan akışı içinde masum bir bebekten azılı bir canavar haline dönüşmenin sırrı nedir?" sorularını yöneltti.

"Fertlerdeki psikolojik ve sosyolojik açmazların tahlili, şiddeti doğuran sosyal ve siyasal iklimin analizi isabetle yapılmadan yasa çıkarılsa da anlamı olmayacak, idam cezası getirilse de şiddet durmayacaktır" diyen Bahçeli, gazetelerin üçüncü sayfalarının kandan, kundaklamadan, taciz ve tecavüz haberlerinden geçilmediğini söyledi.

Bahçeli, "Kadına şiddet facia ve felaket ötesidir. Son 10 yılda 7 bin 122 kadın farklı nedenlerle katledilmiş, 5 bine yakın kadın da ne acıdır ki tecavüze uğramıştır. 2008’den bu tarafa kadın cinayetleri, lütfen dikkat buyurunuz, yüzde bin 400 çoğalmıştır. Nitekim bu rakamlar sözün bittiğine apaçık işarettir. Bu çerçevede, 2014’de 294, sadece bu yılın Ocak ayında 20 kadın hayata veda etmiştir" dedi.

İdam tartışmaları

AK Parti toplumsal tepkiyi eritmek, yükselen itirazları emmek için idam tartışmalarının önünü açtığını savunan Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Burada çok ciddi bir samimiyet noksanlığı olduğu nettir. Madem idam cezasına ihtiyaç vardır, madem katillerin hak ettiğini bulması istenmektedir; o zaman AKP’nin önüne geçen, engel çıkaran, elini tutan da yoktur, olmayacaktır. İktidarın karanlıktan el sallaması bize göre amaç ve niyetini gizleyemeye yetmeyecektir. Başbakan ve partisine sesleniyorum; hadi buyurun, idam cezasıyla ilgili düzenlemeyi hemen hazırlayın ve hemen harekete geçin de ne kadar dürüst ve sözünüzün eri olduğunuzu görelim.

Yürürlükteki hukuk mevzuatında insan öldürenlere, en bayağı ve mide bulandırıcı suçları işleyenlere gerekli ağır cezalar öngörülmüş, kural ve hükme bağlanmıştır. Mesele hukuku doğru ve vicdanlara uygun tatbik etmektir. Suçla mücadele için önce suçu doğuran, bir kişiyi suça iten sosyal, siyasal, psikolojik ve ekonomik kompozisyonu iyi okumak, iyi değerlendirmek zorunluluğu vardır.

Eğer suçu imal eden ana kaynak kurutulmazsa, istediğiniz kadar darağacı kurun, istediğiniz kadar ceza yağdırın; ne yazık ki makus ve acı verici vakalardan kurtulma şansınız olmayacaktır."

Cinayete kurban giden üç Suriyeli Türkmen için haklı olarak Obama’ya seslenen ve "neredesin Başkan" diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, kendilerinin de "nereye kadar sürecek bu zulmün Erdoğan?" diye sormanın en tabii hakları olduğunu öne süren Bahçeli, "Bize göre, özünde zalim olanların, zulmü felsefe haline getirenlerin akıl yoluyla insani davranmaları dün mümkün olmamıştır yarın da olmayacaktır. Yeni Özgecanların olmaması, yeni dehşet verici cinayetlerin yaşanmaması için herkes, bilhassa Hükümet sorumluluk bilinciyle hareket etmeli, ayırıcı ve kutuplaştırıcı siyasal dilini acilen kesmelidir" dedi.