Mavi ile yeşilin birleştiği Dilek Yarımadası-Büyük Menderes Deltası Milli Parkı, ormanla bütünleşen koyları, doğal botanik bahçesi, yırtıcı kuşları, vahşi hayvanları ve su altı zenginlikleriyle ziyaretçilerine eşsiz güzellikler sunuyor.

Aydın'ın Kuşadası, Didim ve Söke ilçeleri sınırlarında yer alan yaklaşık 28 bin hektar alana sahip milli park, endemik bitki türleri, kanyonu, yürüyüş parkuru, yırtıcı kuşlar, Akdeniz foku, alageyik, tepeli pelikan gibi nesli tükenmekte olan hayvanları bünyesinde barındırıyor.

Koylarının ormanla iç içe olmasından dolayı "maviyle yeşilin birleştiği yer" olarak nitelendirilen park, özellikle yaz aylarında denize girmek isteyen yerli ve yabancı turistlerin akınına uğruyor.

Tekne turu yapmak isteyen bazı vatandaşlar da kıyı boyunca parkın eşsiz güzelliklerini görme imkanı buluyor. Özel yatlarıyla kıyıya gelen bazı turistler ise berrak suda yüzmeyi tercih ediyor.

Milli parkın en önemli özelliklerinden biri de Akdeniz'den Kafkasya'ya kadar kıyılarda yayılım gösteren neredeyse tüm bitkilerin bir arada görüldüğü doğa müzesi özelliğine sahip olması.

Bu benzersiz bitki çeşitliği milli parkı daha cazip hale getiriyor. Öyle ki yaz sezonunda milli parka günde 10 bin kişi giriş yapıyor.

Milli parkı parkı ziyaret edenler bir yandan doğal güzellikleri görme imkanı bulurken diğer yandan tertemiz koylarda güneşin tadını çıkartıyor.

Dilek Yarımadası-Büyük Menderes Deltası Milli Parkı Müdürü Koray Aşık, yaptığı açıklamada, havaların ısınmasıyla ziyaretçi sayısında ciddi oranda artış yaşandığını söyledi.

İki kısma ayrılan parkın içerisinde koyların bulunduğu Dilek Yarımadası kısmının daha fazla ziyaretçi ağırladığına dikkati çeken Aşık, "Bu sezon yaklaşık 1 milyon ziyaretçi bekliyoruz. Burası aynı zamanda Avrupa Konseyi tarafından 'Biyogenetik Rezerv Alanı' ilan edildi. Dünyada sadece burada yetişen 8 endemik bitki bulunuyor." ifadelerini kullandı.

Aşık, koyların yaz sezonunda tıklım tıklım olduğuna işaret etti.

Parkın 4 günübirlik koya sahip olduğunu hatırlatan Aşık, "Koylarımızın en büyük özelliği deniz ve ormanın iç içe olması. O yüzden çok büyük rağbet görüyor. Sezonda günde 10 bin kişi milli parkımıza giriş yapıyor. Yine 18 kilometrelik kanyon da doğaseverlerin ilgisini çekiyor." bilgisini aktardı.

"İyi ki gelmişim"

Kahramanmaraş'tan gelen Murat Aydın, "görülmesi gereken yerler" şeklinde araştırma yaptığında milli parkın dikkatini çektiğini o yüzden burayı tercih ettiğini söyledi.

"İyi ki gelmişim" diyen Aydın, "Doğayla iç içe mükemmel bir yer. Suyu çok temiz. Denizin dibini çok rahat görebiliyorsunuz. Cam gibi yani. Koyların koruma altında olması ve güvenliğin de üst düzeyde bulunması bizlere ayrı bir huzur veriyor." diye konuştu.

İzmir’den gelen Fuat Öner de her yıl ailesiyle buraya geldiğini ifade ederek, "Türkiye'nin bence ender yerlerinden birisi. Gerek plajları gerekse yeşilliğiyle inanılmaz bir mekan. Çocuklarımızla rahatlıkla gelip eğlenebiliyoruz. Bence buranın tanıtımı da iyi yapılırsa inanıyorum ki yabancı turistler de çok fazla gelecektir." şeklinde konuştu.

Deniz Bayraktar ise milli parkta huzur bulduğunu, çocuklarıyla güven içerisinde vakit geçirdiklerini dile getirdi.