Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde düzenlenen Türkiye-Afrika Ekonomi ve İş Forumu açılış oturumunda konuştu.

Yeni küreselleşme anlayışını yeni bir sömürgecilik modeli, modern bir kölelik düzeni olarak gördüğünü söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Siz bilmezsiniz, siz beceremezsiniz, siz bize tabi olmayı sürdürmek zorundasınız, deniyor. Anlayış bu, mantık bu. Oysaki Türkiye ve Afrika'nın modern tarihi böyle bir sisteme itirazın, direnişin tarihidir. Bizler bundan 93 yıl önce verdiğimiz Kurtuluş Savaşı sonunda, sizler de 1950 ve 1960'lar boyunca yürüttüğünüz antikolonyal dönemin sonunda ülkelerimizi büyük bir itirazın üzerine kurduk. Bizler müstemleke olmayı reddettik. Bizler ikinci sınıf insan olmaya itiraz ettik. Bizler yeryüzünün lanetlileri olmayacağımızı tüm dünyaya ilan ettik. Afrikalılar tıpkı Türkiyeli kardeşleri gibi özgürlüklerini ihsanla veya lütufla değil, bedelini kanla, canla ödeyerek, dişleri ve tırnaklarıyla kazandılar." 

Afrikalı dostların bugünlere Nukruma, Lumumba, Kenyata ve 3 yıl önce vefat eden Mandela gibi vizyonel liderlerin cesaretleri, kararlı tutumlarıyla geldiğini vurgulayan Erdoğan, "Bu kazanımlarımızdan asla taviz vermeyiz. Vermemeliyiz. Elbette katkılara, tavsiyelere, yapıcı tenkitlere hatta en sert eleştirilere bile her zaman açığız. Açık olmak zorundayız, ancak bize parmak sallayarak üstenci bir dille, adeta bir mürebbiye edasıyla bir istikamet çizilmesini de kabul edemeyiz. Belli ülkelerin üretici konumda olduğu, diğerlerinin sadece tükettiği bir üretim modelini benimsemeyiz." dedi.

'Sınıfta kalanların ders vermesine tahammül gösteremeyeceğiz'

Erdoğan, en son Suriye ve mülteci meselesinde olduğu gibi en temel insan hakkı konusunda, sınıfta kalanların ders vermesine tahammül gösteremeyeceklerini söyledi. 

"Hem Afrika ülkelerinde ve Ortadoğu'da çatışmaları körükleyecek, çatışmalardan kazançlı çıkmanın hesabını yapacak hem de sizin politikalarınızın ceremesini çeken mağdurlara, kapılarınızı kapacaksınız. Şu anda Batı'nın yaptığı bu değil mi?" diye soran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"10 kişiyi alıyor, 50 kişiyi alıyor, 100 kişiyi alıyor ve bunun da faturasını kesiyor. Bir taraftan ekonomik çıkarlarınızla birçok Afrika ülkesinde fakirliği kronik hale getireceksiniz, diğer yandan da fakirlik ve çatışmalardan kaçan mazlumların Akdeniz ve Ege'de boğulmalarına ses çıkarmayacaksınız. Ondan sonra Aylan bebeği alacaksınız, dergilerinizin kapağına adeta bir sömürü aracı olarak resmini dahi kullanacaksınız. Bunların mantığı, anlayışı bu. Dürüst, samimi değiller. Aynı şeyi Ümran bebeğe yapacaksınız. Orayı bile sömürü aracı olarak kullanıyorlar. 

Kusura bakmayın, böyle adaletsizlik, böyle çifte standart olmaz. Böyle insan hakları savunuculuğu, böyle demokrasi olmaz. Hiç kimse bu adaletsizlikleri görmezden gelmemizi beklemesin. Biz haklı olduğumuz, ülkemizin, Afrikalı kardeşlerimizin, tüm insanlığın selameti için önemli gördüğümüz hususlarda itirazımızı yüksek sesle dile getirmeye devam edeceğiz. Çünkü Afrika kıtasının önceliklerini, kendi önceliklerimiz olarak adlediyoruz. Afrika'nın sorunlarına en iyi çözümlerin yine Afrikalı kardeşlerimiz tarafından geliştirilebileceğine inanıyoruz. Afrikalı kardeşlerimizin yol göstericilere ihtiyacı yok, onların iyi ve kötü gününde yanlarında olacak yol arkadaşlarına ihtiyaçları vardır. Bunu böyle bilmeliyiz." 

'Terör örgütleri metastaz geçiriyor'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün gerek Türkiye'nin içinde bulunduğu bölgeyi gerekse de Afrika kıtası başta olmak üzere diğer coğrafyaları etkileyen tehditlerin başında terörün geldiğini ifade ederek, şu değerlendirmede bulundu:

"Terör örgütleri, iletişim ve ulaşım imkanlarının da katkısıyla küreselleşiyor, metastaz geçiriyor. Bugün lokal terör örgütlerinden ziyade DEAŞ gibi, El-Kaide gibi, FETÖ, PKK, PYD, YPG gibi bölgesel ve küresel şer şebekelerinden bahsediyoruz. Boko Haram gibi bu tür örgütlerden bahsediyoruz. Eş Şebab gibi bu tür terör örgütlerinden bahsediyoruz. Dünyada hiçbir ülke bu şer odaklarının tehditlerine karşı bağışıklık kazanmamıştır. Son dönemde Paris'te, Brüksel'de, Boston'da, Tunus'ta veya Türkiye'nin değişik şehirlerinde meydana gelen terör eylemleri maalesef bu gerçeği bir kez daha ortaya koymuştur. 

15 Temmuz gecesi ülkemizin yaşadığı başarısız darbe girişimi de bir yönüyle büyük bir terör eylemidir. 246 vatandaşımızın şehadetine, 2 bin 194'ünün de yaralanmasına neden olan bu terör eyleminin faili ise FETÖ terör örgütüdür. Uzun yıllardır legal görünümlü kuruluşlar altında örgütlenen, eğitim-öğretim gibi insani yardım gibi diyalog gibi kavramların arkasına saklanarak, devlete sızan bu yapı 15 Temmuz gecesi ordumuz içindeki militanları aracılığıyla kanlı bir darbe girişiminde bulundu." 

'Bu örgütün en yaygın olduğu kıtalardan bir tanesi Afrika kıtası'

Bu örgütün en yaygın olduğu kıtalardan bir tanesinin Afrika kıtası olduğuna işaret eden Erdoğan, "Afrika kıtası ülkelerinin bu örgüte karşı çok hassas, çok dikkatli olması gerekir. Yarın eğer o ülkelerde devlete sızdıkları anda 'Çok geç oldu' diyebilirsiniz. Biz yaşadığımız için siz kardeşlerimizi uyarıyoruz. Vakit geçmeden diyoruz. Milletimizin demokrasisine, ülkesine ve bağımsızlığına sahip çıkması sayesinde hamdolsun bu ihanet teşebbüsü boşa çıkarıldı." diye konuştu. 

'Tüm ülkelere karşı büyük bir tehdit'

"Şunu açık ve net olarak ifade etmek isterim; dini kavramları kullanarak, genç nesilleri ifsat eden, onları robotlaştıran bu örgüt, sadece bize değil, varlık gösterdiği tüm ülkelere karşı büyük bir tehdittir. Ne diyor, '170 ülkede faaliyetimiz var' diyor. Yani 170 ülkenin tüm o genç dimağlarını zehirleyen, o 170 ülkenin devlet kademelerine sızma çalışmalarını sürdüren, böyle bir darbeci terör örgütü." ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: 

"15 Temmuz gecesi yaşanan hadiseler hepimiz için, tüm ülkeler için çok büyük bir uyarı olmuştur. Nitekim kimi dostlarımız darbenin hemen ardından FETÖ'nün kendi ülkelerindeki faaliyetlerine son verme noktasında adımlar atmaya başladılar. Özellikle Afrikalı dostlarımızın alicenaplığını istismar eden bu terör örgütüyle mücadelemizde desteklerinizin artarak sürmesini arzu ediyoruz. FETÖ ile mücadele hepimizin ortak mücadelesidir. Zira uluslararası terörle mücadelede, uluslararası dayanışma şarttır. Eğer bu dayanışmayı sağlayamazsak hepimiz için bu tehdit yarın çok çok büyük boyutlarda gelişmiş olur. Sizler bu konuda bize yardım ederken inşallah bizler de herhangi bir boşluk oluşmaması için sizlerin yanında olacağız." 

 '3. Türkiye Afrika Ortaklık Zirvesi'ni ülkemizde düzenleyeceğiz'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10 yılda bir düzenlenen Birleşmiş Milletler En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansları'nın 4.'süne 2011 yılında ev sahipliği yaptıklarını anımsatarak," Türkiye 2011-2014 yılları arasında sahra altı Afrika ülkelerine 600 milyon doların üzerinde kalkınma yardımı sağladı. Ayrıca 2005 yılı içerisinde Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi 12. Taraflar Konferansı'na, tarihte ilk defa düzenlenen Dünya İnsani Zirvesi'ne ev sahipliği yaptık. 2019 yılında ise 3. Türkiye Afrika Ortaklık Zirvesi'ni inşallah ülkemizde düzenleyeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.