Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Lojistik Destek Merkezi ve Arıcılar Camisi'nin işgal edilmesine ilişkin 7'si tutuklu 28 askerin yargılanmasına devam ediliyor.

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısındaki binada görülen dördüncü duruşmaya, 7 tutuklu sanık ile bazı müştekiler katıldı.

Duruşmada, müştekiler ve bazı tanıklar dinleniliyor.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca hazırlanan iddianamede, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Lojistik Destek Merkezi ve Arıcılar Camisi'nin işgaline katılan 7'si tutuklu 28 sanığın "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "silahlı terör örgütüne üye olma" ve ''cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 11 yıl altı aydan 29'ar yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.

Lojistik Destek Merkezi ve Arıcılar Camisi'ni, 6. Motorlu Piyade Alayı'nda görev yapan subay, uzman çavuş ve erler ile bu unsurları komuta etmek için Kara Harp Akademilerinden görevlendirilen subayların işgal girişiminde bulunduğu belirtilen iddianamede, Lojistik Destek Merkezi'ne giden sanıkların vatandaşlar tarafından zorla binadan çıkarıldıkları ifade ediliyor.

İddianamede, sanıkların merkezi ele geçirerek darbe girişimi sonrası 10 bin kişinin 3 öğün yemek ihtiyacını karşılamayı hedefledikleri anlatılıyor.

Hasdal Kışlası'nın yakınındaki Arıcılar Camisi'nden okunan selanın kışla içerisinden de duyulması üzerine, ana darbe iddianamesinin şüphelilerinden Albay Nebi Gazneli'nin, Albay Müslüm Kaya'ya "Halkı galeyana getiriyor, imamın sesini kesmemiz lazım." dediği ifade edilen iddianamede, camiye giden askerlerin vatandaşlara dipçikle vurduğu, kalabalığın artması üzerine kışlaya dönmek zorunda kaldığı kaydediliyor.