ANKARA - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sahil Güvenlik Komutanlığının 38'inci kuruluş yıl dönümü kapsamında Sahil Güvenlik Komutanı Tuğamiral Ahmet Kendir başkanlığındaki heyeti makamında kabul etti. Kabulde İçişleri Bakanlığı Genel Sekreteri Ömer Toraman, Sahil Güvenlik Komutan Yardımcıları Tuğamiral Cengiz Fitoz ve Albay Cengiz Ünver de hazır bulundu. Bakan Soylu, Türk Sahil Güvenlik teşkilatının 3 büyük denizde ve bir iç denizde görev yaptığını belirterek, bunun anlamının 8 bin 484 kilometre kıyı şeridi ve 378 bin kilometrekare yani Türkiye’nin yaklaşık kara yüz ölçümünün yarısı kadarlık bir deniz sorumluluk sahası olduğunu aktardı. Sahil güvenlik teşkilatında çalışanların günlerce bazen aylarca ailelerinin yüzünü görmediğini belirten Bakan Soylu, "Onların gördükleriyle bizim çoğu zamana kamuoyuyla paylaşamadığımız vicdanlarını yaralayan zor sahnelerden dolayı büyük bir ruhsal baskı ve stres altında ve hakikaten bir insanlık imtihanıyla görevlerini yapmaktadırlar" dedi.



'DENİZLERİN HER SANTİMETREKARESİNİ GÖZLEYEBİLME'

Sahil Güvenlik Komutanlığının 6 bin 503 personele sahip olduğunu kaydeden Bakan Soylu, bu teşkilatta 2016 yılında yüzde 71 olan profesyonelleşme oranının yüzde 99,5 seviyesine çıktığını ve Sahil Güvenlik Komutanlığının bu konudaki profesyonelliğini tamamladığını vurguladı. Bakan Soylu, "Ege denizinin koy sayısı fazladır. Göçmen ve diğer kaçakçı takibinin etkin takibinde, hava araçlarımızdan ciddi bir şekildi istifade ettiğimizi belirtmek isterim. Denizden olduğu gibi sahil güvenliğin havadan da kontrol yapma kabiliyetini ve etkisini arttırmak için hava araçlarının arttırılmasına yönelik çalışmalarımız sürmektedir. Dijital teknolojiler konusunda Türkiye’nin vizyon niteliğindeki güvenlik sistemlerinden birisi ‘SGRS’ adını verdiğimiz Sahil Gözetleme Radar Projesiyle denizlerimizin her santimetrekaresini gözleyebilme kabiliyeti kazanıyoruz. İftiharla söyleyebilirim, 13 istasyonu kuruldu. Diğerlerinin kurulma çalışmaları da devam etmektedir. Kaan sınıfı yüksek süratli botların sayısı artırılarak hızlı ve etkin bir müdahale kapasitesine ulaştık. Hali hazırda sadece Ege Denizinde her gün ortalama 22 sahil güvenlik botu ve 5 mobil radarla yaklaşık 350 saat ile 500 saat arasında görev yapmaktadır. 3 helikopter ve keşif uçağıyla da Ege Denizi 7/24 gözlem altında tutulmaktadır. Sahil güvenlik teşkilatımız tarihinde ilk kez bu kadar diğer kolluk birimleriyle yüksek uyum içerisindedir" diye konuştu.

'4 BİN 592 İNSANI DENİZDEN ÇEKİP ALMIŞTIR'

Bakan Soylu, gerek jandarma, gerek emniyetle ortaya koydukları uyumun, Sahil Güvenlik Komutanlığının hem kapasitesini hem verimliliğini hem de gerek kaçakçılık, gerekse göçmen meselesiyle uğraşma konusundaki sonucunun başarısını etkilediğine dikkat çekti. Bakan Soylu, "Akıllı yüzen unsurlarımızın ve korvetlerimizin kapasitesini artırarak uluslararası operasyon kabiliyetimizin artırdığımızın da altını çizmek istiyorum. Bu sayede jandarma ve emniyet teşkilatımızla gerçekleştirdiğimiz ortak operasyonlara imza attık. Sadece 2019 yılında 7 tanesi diğer birimlerle ortak olmak üzere 14 uyuşturucu operasyonu yapılmıştır. 2019 yılı içerisinde 662 adet arama kurtarma faaliyeti yapılmış, 4 bin 592 kişi ve 184 tekne kurtarılmıştır. Sahil güvenlik komutanlığımız uzattığı umut eliyle güven eliyle 2019 yılı içerisinde yaklaşık 4 bin 592 insanı denizden çekip almıştır. 2019 yılında Sahil güvenlik komutanlığımızca yakalanan düzensiz göçmen sayısı 60 bin 97 kişidir. Bu rakamlar bile nasıl bir sorumluluk altında olduğumuzun göstergesidir" dedi.



'105 BOTUMUZ DAHA GELECEK'

Türk Sahil Güvenlik Teşkilatının bu ülkenin 21’inci yüzyıl meselelerine attığı küresel bir imza olduğunu kaydeden Bakan Soylu, "Bizler için tam anlamıyla bir gurur ve iftihar vesilesidir. Önümüzdeki zaman dilimi içerisinde 105 botumuz daha gelecek, bunlarla beraber sahilimizin her noktasında daha etkin olacağız. Sahil gözetleme radar sistemimiz tam anlamıyla ve bütün unsurlarıyla faaliyete geçmiş olacak. Kıyı şeridimiz, sorumluluğumuzda bulunan deniz sahası içerisinde sahil güvenlik komutanlığı kuş uçurtmayacak. Hem teknolojisi en yüksek noktada hem deniz ve hava faaliyetlerini en önemli noktada yerine getirecek. Dünya göçü konuşuyor, Türkiye göçü konuşuyor ama göçün yükünü ve vicdanını, insanlığını bu arkadaşlarımız taşıyor. Binlerce insana el uzatan onları kurtaran kapasitesinin 4 katı kadar büyük bir faaliyet içerisinde olan bir anlayışı sergiliyorsunuz" ifadelerini kullandı.