ANKARA - Bakan Varank, Ankara İvedik Organize Sanayi Bölgesi'nde 'Grafen Seri Üretim Tesisisi'nin açılış törenine katıldı. Bakan Varank, ileri teknoloji malzeme üretiminde önemli bir yatırımı ülkeye kazandırmanın gururunu yaşadıklarını söyledi. Varank, ezber bozan teknolojilerin beslendiği ana kaynaklardan birinin malzeme bilimindeki ilerlemeler olduğunu belirterek, "2004 yılında malzeme biliminin dünyaya tanıttığı grafen; fiziksel, kimyasal ve mekanik özellikleri ile büyük yankı uyandırdı. 2010 yılında kaşiflerine Nobel Fizik ödülünü kazandıran bu ürün, insanlık tarihinin en büyük malzeme buluşlarından biri olarak kabul ediliyor. Zira Grafen, çelikten 200 kat daha mukavemetli, bakırdan yüzlerce kat daha iletken, bir o kadar esnek ve hafif bir malzeme. Sergilediği mukavemet, esneklik, termal ve elektriksel iletkenlik özellikleriyle çok farklı sanayi alanında kullanılabiliyor. Tek atom kalınlığında, iki boyutlu bir nano malzeme olarak nano teknolojinin en kritik bileşenlerinden biri olarak gösteriliyor. Grafen sayesinde; daha uzun ömürlü malzemeler, ultra hızlı şarj edilebilen bataryalar, daha hızlı ve hafif uçaklar, vücuttaki nöronlara bağlanabilen biyonik cihazlar üretilebilecek; vücut elektriğini okuyup değiştirerek gerçek zamanlı tedavi sağlayan bioelektronik tıbbi teknolojiler geliştirilebilecek; korozyon, ısınma ve iletim sorunlarına da çözümler getirilebilecek" dedi.

'VİRÜS İLE DAHA ETKİN MÜCADELE EDECEK'

Bakan Varank, Nanografi firmasının, nano teknoloji alanında başarılı çalışmalar yaparken pandemi döneminde aşı alanında da çalışmaya başladığını hatırlattı. Varank, "Nanografi çatısı altında faaliyet gösteren bilim insanları, klasik aşılardan farklı olarak burundan sprey olarak uygulanacak yenilikçi bir aşı türü geliştiriyorlar. ODTÜ, Hacettepe, Gazi ve Ankara Üniversitelerinin altyapı, bilimsel beceri ve akademik tecrübelerinin katkılarıyla Türkiye’nin ilk intranazal yerli aşı geliştirme çalışmaları devam ediyor. Bu aşı mRNA ve inaktif aşı teknolojisinden farklı olarak protein temelli olarak tasarlandı. Burundan uygulanan aşı, virüsün insanları enfekte ettiği yolu takip ettiği için bu teknolojinin virüs ile daha etkin mücadele edeceği öngörülüyor. Bu aşı türü, mutasyon durumunda çok hızlı bir şekilde yeniden modelleme ve salgının olası ilerleyen seyirlerinde elimizi güçlendirme potansiyeline sahip" diye konuştu.

'NİSAN AYINDA İNSAN DENEYLERİNE BAŞLAYACAĞIZ'

Varank, preklinik aşamaları başarıyla tamamlanan ilk intranazal yerli aşı adayı için çok kısa bir süre sonra Faz-1 insan denemelerine başlanacağını vurgulayarak, "Nisan ayında insan deneylerimize başlayacağız. Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'nun onayı bekleniyor. Tüm klinik aşamaların tamamlanması durumunda bu yeni aşı türünün yıl içinde kullanıma sunulmasını hedefliyoruz. Bu tür yenilikçi ve çözüm odaklı çalışmalar yürüterek ülkemize hatta tüm insanlığa katkı sağlama gayretinde olan Türk bilim insanlarımızı buradan tekrar tebrik ediyorum" diye konuştu.

'TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİ KURDUK'

Bakan Varank, Türkiye'nin artık çığır açıcı teknolojilerde öncü ülkeler arasına girdiğini, savunma sanayinden mobilite araçlara, sağlık teknolojilerinden nanoteknolojiye büyük bir atılım içerisinde olduğunu bildirdi. Bunların tesadüf olmadığına dikkat çeken Varank, şöyle konuştu:

"Yıllar önce atılmış tohumlar, özverili çalışmalar, hedefe odaklanmış sanayi ve teknoloji politikaları meyvelerini veriyor. 19 yıllık iktidarımızda en önem verdiğimiz konuların başında nitelikli insan kaynağımızın artırılması, araştırma geliştirme faaliyetleri ve inovasyon geliyor. Birileri 60 yıl öncesinin zihniyeti ile çağdışı kalmış anlayışlarla halen devletin fabrika işletmesini bekleye dursun, biz kaynaklarımızı bilim insanlarımızın ve özel sektörün önünü açmak için seferber ettik. Planlı sanayi altyapılarına yatırım yaparak yatırımcılarımız için çevre dostu organize sanayi bölgeleri, teknoloji geliştirme bölgeleri kurduk. İşletmelerimizin araştırma ve geliştirme faaliyetlerine kapsamlı teşvikler verdik, ar-ge merkezi ve tasarım merkezi kurmalarını özendirdik. Araştırmacılarımızın projelerini destekledik, ürüne dönüştürmelerine öncülük ettik. Hayal kuran ve kurduğu hayali gerçekleştirebilecek potansiyele sahip genç girişimcilerimizi, startuplarımızı destekledik."

'6 MİLYON LİRAYA KADAR KATKI SAĞLIYORUZ'

Bakan Varank, malzeme bilimi ve nanoteknoloji alanındaki girişimcileri de bakanlık olarak geliştirdikleri mekanizmalarla güçlendirdiklerini belirterek, şunları söyledi:

"Teknoyatırım Destek Programımız kapsamında stratejik ürünlerin  ticarileştirilmesi için KOBİ’lerin yatırım projelerine 6 milyon liraya kadar katkı sağlıyoruz. Diğer taraftan, yeni başlattığımız 'Ar-Ge, Ür-Ge ve İnovasyon Destek Programı' ile KOBİ’ler tarafından yeni veya iyileştirilmiş ürünlerin geliştirilmesini ve üretilmesini destekliyoruz. Bu program kapsamında orta büyüklükteki işletmelere 6 milyon, küçük ölçekli işletmelere de 1,5 milyon liraya kadar destek vereceğiz. Yine TÜBİTAK aracılığıyla, Sanayi Ar-Ge ve KOBİ Ar-Ge Destekleme Programları kapsamında ileri malzeme ve nanoteknoloji ile ilgili projelere 2 milyon liraya kadar destek sağlıyoruz. TÜBİTAK’ın bu programı kapsamında 2002’den bugüne sadece bu alanda 645 projeye 440 milyon lira kaynak aktardık. Yine TÜBİTAK’ın yürüttüğü Avrupa Birliği Ufuk 2020 programı kapsamında Grafen ve ileri teknoloji malzemeleri alanında 22 projeye AB ile birlikte yaklaşık 7 milyon avro destek sağladık."