Avrupa Gazeteciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Fişenk, “FETÖ ile mücadele, hukukun üstünlüğü ve temel hak ve özgürlüklerin korunması prensipleri gözetilerek, devletin içindeki terör örgütü yapılanması deşifre edilip, mensupları hakkında adil yargılama zemininde kararlılıkla ve titizlikle devam etmekte, bağımsız mahkemeler önünde hesap sorulmaya ve ceza alanların cezalarını çektirmeye Bağımsız mahkemelerimizce devam edilmesi hepimizin bilgisi dahilindedir.” ifadelerini kullandı.

Fişenk, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, 15 Temmuz darbe girişiminin Türkiye’nin, demokrasisini ve özgürlüğünü yok etmek için yapılan, fakat Türk milletinin bu darbe girişimine müsaade etmeyerek Türk demokrasisini korumak için tam bir kararlılık içinde terör örgütüne karşı koyduğu bir tepkidir.

Emperyalist güçlerin taşeronluğuna soyunan din ve eğitim kisvesi altındaki hain FETÖ terör örgütünün darbe girişimi amaçlarına ulaşamadan bastırılarak, Türk milletinin bu mücadeleden güçlenerek çıktığını ifade eden Fişenk, Türkiye’nin başına bir daha böyle bir musibetin gelmemesi için birlik ve beraberlik içinde olmanın önemi çok büyüktür, dedi.

Fişenk, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) içerisine birşekilde girerek yuvalanmış FETÖ terör örgütü iltisaklı bir grubun başlatmış olduğu darbe girişimi esnasında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin, Türkiye Büyük Millet Meclisinin, birçok kurum ile vatan toprağının topyekun bir saldırı ve işgal girişimine uğradığı hala zihinlerimizdedir.

Hain darbecilerin aynı gece Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ailesini hedef alan bir suikast girişiminde de bulunmuştur.

Fişenk, “O karanlık günde Cumhurbaşkanımızın çağrısı ile halkımız darbe kalkışmasını ve terör örgütünü engellemek için sivil iradesini kullanarak sokaklara çıkmış, üzerilerine havadan F-16’lar, Helikopter’ler tanklar ve ağır silahlarla ateş açılmasına rağmen eşi benzeri görülmemiş bir direniş ve kahramanlık örneği sergileyerek, Türk milleti canları pahasına bu kanlı darbeyi püskürtmeyi ve bastırmayı başarmıştır. O gece 251 masum kahraman vatandaşımız darbecilerin hain kurşunlarıyla şehit edilmiş, 2 bin 194 Kahraman vatandaşımız da gazi olmuştur. Bunları asla unutmamalıyız, unutturmamalıyız.” ifadelerini kullandı.

“Kendilerini demokrasi havarisi ilan eden birçok Batılı ülkeler bu konuda iyi bir sınav veremediği gibi bazıları da bunlara kol kanat germişlerdir.”
Fişenk, kamu kurum kuruluşları ile, din, eğitim ve sivil toplum, medya gibi birçok alanda farklı kisveler altında kendilerini gizleyerek yıllarca insanların kalplerine ve zihinlerine pranga vuran adeta robot insanlar üreten FETÖ terör örgütü gerçek amacının ve yüzünün 15 Temmuz ve sonrası artık tüm çıplaklığıyla ortaya çıkarak maskesi düşmüştür, diyerek açıklamasına şöyle devam etti:

“Demokratik yönetimi cebren ele geçirmeyi hedefleyen ve gayrimeşru yöntemlerle sinsi emellerine ulaşmak isteyen bu ve benzeri eli kanlı terör örgütünün tüm planları, Cumhurbaşkanımızın güçlü liderliği ve milletimizin desteğiyle 15 Temmuz’da tarihin çöplüğüne gömülmüştür. FETÖ terör örgütü ile mücadele, hukukun üstünlüğü ve temel hak ve özgürlüklerin korunması prensipleri gözetilerek, devletin içindeki örgütsel yapılanması deşifre edilip, mensupları hakkında adil yargılama zemininde kararlılıkla ve titizlikle devam eden bağımsız Türk adaleti, bağımsız mahkemeler önünde bu ipleri başka devletlerin elinde olan terör örgütünden hesap sormaktadır.
Bununla da yetinmeyen Türk devleti FETÖ terör örgütünün devlet kurumları dışında kalıp eğitimden medyaya, ticaretten sivil topluma uzanan tüm paravan oluşumları olan adeta ahtapot gibi kolları da etkisiz hale getirilmiştir.”

FETÖ’nün yurt dışında Türkiye aleyhine yürüttüğü faaliyetleri sonlandırmak için de girişimlerinin devam ettiğini vurgulayan Fişenk, şu açıklamalarda bulundu:

“15 Temmuz darbe girişiminden sonra FETÖ mensuplarının başta ABD ve Avrupa olmak üzere dünyanın farklı ülkelerine kaçarak, işledikleri ağır suçların cezasını çekmeden yaşamalarına müsaade edilmesi ikili ilişkilerimize zarar vermektedir. Türkiye, sadece kendisi için değil tüm terör tehdidi altındaki ülkelerin ulusal güvenliğini esas alan bir duruş sergilerken özellikle Batılı ülkeler bu konuda iyi bir sınav verememiştir. FETÖ elebaşının halen ülkemize iade edilmemesi ve ABD’de ikamet etmesine müsaade edilmesi, Türkiye ile ABD arasındaki müttefiklik ruhuna gölge düşürmektedir. Hain FETÖ terör örgütünün demokrasimize yönelik oluşturduğu tehdidi görmezden gelen bazı Batılı ülkelerin siyasi saiklerle 15 Temmuz realitesine kayıtsız kalması kendi değerleriyle çeliştiklerini ortaya koymaktadır. Bütün bunlara rağmen onurlu ve dik bir duruş sergileyen Türkiye, Finlandiya ve İsveç’i Nato üyeliğine kabul etmeyeceğini Türkiye bu terör örgütleri mensuplarının iadesini istediğini ayan, beyan dünya kamuoyuna ilan ederek aksi takdirde bu ülkeler için Nato üyeliğinin bir hayal olacağını kararlı bir şekilde ifa etmiştir”

“Başta Fetö terör örgütü olmak üzere birçok kurgulu irili ufaklı tehditlerin bertaraf edilmesiyle ülkemiz her alanda yükselişe geçmiştir”
Adnan Fişenk, 15 Temmuz’da, FETÖ terör örgütünün ve benzerlerinin ulusal güvenliğe her türlü Türkiye’nin gelişmesi ve büyümesine yönelik varoluşsal bir tehdit oluşturduğunu belirterek, şunları kaydetti:

“Bu tehdidin bertaraf edilmesiyle birlikte içeride olduğu kadar, dış politikada, özellikle de güvenlik alanında ülkemiz yükselişe geçmiştir. Sınırlarımız içinden ve dışından gelen terör tehditleri karşısında mukavemet kapasitemiz artmıştır. Türk Silahlı Kuvvetleri ve güvenlik güçleri bu hainlerden temizlendikten sonra asli görevini tam bir azim ve başarıyla Ege denizinde, Akdeniz’de, Suriye, Irak, KKTC ve birçok uluslararası platformda yürütmeye başlamıştır.

Şundan zerre kadar şüphemiz yoktur, Türkiye FETÖ, PKK, DEAŞ, DKPC diğer tüm terör örgütlerine ve bunları organize eden arka projeksiyonda ki ülkelere karşı kararlılıkla mücadeleye devam edecek, demokrasisini, özgürlüğünü ve bağımsızlığını her tür tehdit ve tehlikeye karşı koruyacak ruha, güce ve ekonomiye sahiptir. Vatanı için kahramanca canlarını feda eden 15 Temmuz şehitlerimizi hürmetle, minnetle ve rahmetle yad ediyorum. Milli birlik ve beraberliğimizin ayrıca Emperyalizme ve onların piyonlarına karşı bir baş kaldırışın nişanesi olan Türk Milletinin 15 Temmuz ruhunun nesiller boyu daim olmasını temenni ediyorum. Ezanımız Bayrağımız ve Vatanımız Milletimizle birlikte sonsuza kadar payidar olsun”