ANKARA

TBMM Genel Kurulu'nda, 2014 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı ile 2012 Yılı Merkezi Yönetim Kesinhesap Kanun Tasarısının oylanmasının ardından AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, sataşma gerekçesiyle söz aldı.

Genel Kurul'da yaşananlar nedeniyle üzüldüğünü belirten Bağış, Meclis çatısı altında olmaması gereken, sözlü saldırılar, tempo tutmalar ve hoş olmayan olaylar yaşandığını söyledi. Bağış, şunları kaydetti:

"Sabrettim. Topraklarımızın gönül diliyle konuşan Yunus Emre'nin dediği gibi 'Edebim elvermez edepsizlik edene, susmak en güzel cevap edebi elden gidene' dedim. Ama burada son noktada tempo tutularak, adımın sanki stadyumda bir futbolcunun tezahüratı yapılır gibi yapılması sonrası sizlerin huzuruna çıkmayı uygun gördüm. Şundan herkes emin olsun, alnımız ak, başımız dik. Ne muhalefet ne iktidar milletvekillerinin hiçbirinin başına gelmesini arzu etmem. Ama şu anda bir kişilik ve itibar suikastiyle karşı karşıyayız. Bir çetenin, Türkiye'de bir komplo ile Meclis'i, hükümeti, siyaset kurumunu lekelemeye çalışmasıyla karşı karşıyayız. Ben şuna inanıyorum; burası TBMM Genel Kurulu, burası kimsenin tapulu malı değil. Burası milletin. Ben bu kürsüye çıkıp bu sıralarda oturup, milletin huzuruna çıkmaktan onur duyarım. Başkaları gibi yabancı elçiliklerin rezidanslarında başka büyükelçilerin huzuruna çıkmam.

Türkiye'nin anamuhalefet partisinin on yıllarca, rakam vereyim, 34 yıl hüküm yemiş milletvekilleri anayasa mahkemesinin bireysel başvuru hakkından yararlanarak buraya gelecekler, hakkında hiçbir iddia bile olmamış, fezleke bile gelmemiş sadece medya saldırılarıyla küçültülmeye çalışılan, karalanmaya çalışılan benim veya arkadaşlarım varlığından rahatsız olacaksınız. Yok öyle. Milletin iradesine saygı duyacaksınız. Bizim arkamızda milletin duası vardır, milletin oyu vardır."

Senaryolar tamamen gerçek dışı

AB Bakanı Egemen Bağış, yaptığı yazılı açıklamada, yazılı ve görsel medya ile internet ortamında İstanbul'da devam eden soruşturmayla ilgili kendisi hakkında suçlayıcı, karalayıcı ve yıpratıcı değerlendirilmelerde bulunulduğunu belirterek, "Yapılan sorumsuz yayınlar tamamen yanıltıcı ve spekülatif bilgilere dayanmaktadır. Kasıtlı olarak üretilen bu senaryolar tamamen gerçek dışıdır, hayal ürünüdür ve alçakça bir komplonun parçasıdır" ifadesine yer verdi.

Bağış, "Bu iftiralara delil oluşturduğu öne sürülen saçmalıkları, hakkımda hüküm verilmesine sebep olacak şekilde yansıtanlarla ilgili hukuk nezdinde gereken girişimler başlatılmıştır" ifadesini kullanarak, "devlet içerisinde paralel devlet oluşturmaya yönelik çaba içinde olan ve gerek yargısız infaz gerekse kişilik suikasti şeklinde tebarüz eden örgüt ve çetelerle birlikte karalama kampanyalarına alet olanların da hukuk karşısında büyük bir suç işlediğini" belirtti. Bağış, bu kişilerin insani ve ahlaki açıdan da ciddi bir alçalma içinde olduklarını kaydetti.

"Siyasi bir mühendislik projesinin hayata geçirilmeye çalışıldığına' işaret eden Bağış, şunları kaydetti:

"Türkiye Cumhuriyeti büyük, güçlü ve köklü bir devlettir. Ülkemizi çadır devlet zannedip içeriden ve dışarıdan bu kirli senaryoları uygulamaya koyanlar çok yakın zamanda hukuk ve millet nezdinde gereken cevabı alacaklardır. 'Çamur at izi kalsın' hükmündeki bayağı isnatlarla siyasi suikast ve kişilik katliamlarına yeltenenler bir kez daha görecekler ki devlet devlet olmanın, hükümet hükümet olmanın gereğini tereddütsüz yerine getirecektir."

"Adli soruşturmanın içeriğinden ziyade bir komedi yayını"

"Engeller ne olursa olsun, hangi kirli senaryolar tedavüle koyulursa koyulsun, AK Parti adavetten değil adaletten yana duruşundan taviz vermeyecektir" ifadesini kullanan Bağış, son 11 yılda gerçekleştirilen reformlarla vesayet ve çetelere karşı ortaya konulan mücadeledeki kararlılıktan taviz verilmeyeceğini belirtti.

Türkiye'nin yolunun AB süreciyle şekillenen muasır medeniyet yolu olduğunu ve hiçbir kirli tuzağın kendilerini bu yoldan geriye döndüremeyeceğini vurgulayan Bağış, şöyle devam etti:

"Soruşturmanın gizliliğine duyduğumuz saygının gereği olarak bu zamana kadar susmayı tercih etmiştik. Ancak soruşturma kapsamında olduğu ileri sürülen bilgilerin yasalar çiğnenerek çarşaf çarşaf basına servis edilmesi üzerine tarafımızca açıklama yapma zorunluluğu doğmuştur. Doğrusu şahsımla ilgili delil olduğu iddia edilen ve basından okuduğumuz görüntü ve tapelere bakarken bir adli soruşturmanın içeriğinden ziyade bir komedi yayını okuduğumu hissettiğimi itiraf etmek durumundayım.

Yayınlanan sözde belgeler ilk bakışta dahi birçok çelişkiyi içinde barındırmaktadır. Esasen sözümona araştırmacı muhabirler illegal şekilde kendilerine servis edilen sözde delillere en azından bir göz atsalardı bu çelişkileri yakalayabilirlerdi."

"Soruşturma neticesinde ak ile kara elbette ortaya çıkacaktır"

"Şahsımın soruşturmada adı geçen kişinin bürokratik işlemlerini takip ettiği, söz konusu kişinin otel projesi ile ilgili yardımcı olduğu ve 5 kişinin Türk vatandaşlığına istisnai yoldan alınmaları için kulis yaptığı iddiaları hayal mahsulüdür, gerçek dışıdır" ifadesine yer veren Bağış, şunları kaydetti:

"Kaldı ki kullanmadığım halde, Bakanlar Kurulu’nun bir mensubu olarak şahsımın yetki alanında olan bir konuda kulis yapmakla itham ediliyor olmam bile nasıl bir komplonun ve itibarsızlaştırma çabasının tedavüle sokulduğuna dair fikir vermektedir. Öte yandan, şahsım ve bakanlığım tarafından sadece soruşturmada adı geçen kişiye değil, yüzlerce vatandaşımıza, öğrencilerimize, sporcularımıza, sanatçılarımıza, gazetecilere vize başvurularında hiçbir karşılık beklemeksizin meşru ve insani çerçevede yardım edilmiştir. Ayrıca iddia edildiği gibi medyada yayınlanacak haberleri engelleyebilecek nüfuzum olsaydı, herhalde hakkımda çarşaf çarşaf yayınlanan saçmalıkları engellemek için bu nüfuzu kullanırdım.

Şahsımın ve hükümetimizin hiçbir şekilde bu soruşturmadan bir çekincesi veya tereddütü söz konusu değildir. Soruşturma neticesinde ak ile kara elbette ortaya çıkacaktır. Hükümetimize karşı bu karalama kampanyasını hayata geçiren odaklara karşı mücadelemiz de hukuk çerçevesinde kararlılıkla devam edecektir."