KAYSERİ

Üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz'ın, Eskişehir'deki Gezi Parkı odaklı eylemde darbedilerek, hayatını kaybettiği iddiasıyla açılan davanın üçüncü duruşması raporların değerlendirilmesiyle sona erdi. Duruşma 9 Ekim 2014'e ertelendi. 

Korkmaz'ın avukatı Özlem Şen Abay, ihtisas kurulu raporuna itiraz ederek, kemik kırıklarının hayati fonksiyonlara etkisinin ağır olduğu kanaatini taşıdıklarını söyledi.

Abay, ayrıca kullanılan ilaçların kanamayı kolaylaştırıcı ve artırıcı etkisi olduğu yönündeki tespite de katılmadıklarını dile getirdi.

Avukat Mehmet Emin Vakur Kulat da telefon kayıtlarının sanıklar arasındaki bir kısım sıkı irtibatı gösterdiğini ve olaydan sonraki delilleri karartmanın işareti olduğunu öne sürdü.

HTS kayıtlarına bakıldığında sanıkların olay yerinde bulunduklarının açık olduğunu ifade eden Kulat, Ali İsmail Korkmaz'ın da cep telefonu sinyaline bakıldığında olay yerinde bulunduğunun görüldüğünü vurguladı.

Kulat, bu raporun darp edilerek öldürülen Ali İsmail'in olay yerinde olduğu veya darp edilerek öldürülen kişinin Ali İsmail Korkmaz olup olmadığı şüphesini ortadan kaldırdığını söyledi.

Emniyetten gelen telsiz görüşmesi dökümleri incelendiğinde olay günü öncesi ve sonrasında emniyetin müdahalesinin nasıl bir ruh halinde ne şiddette yapıldığının açıkça görüldüğünü ifade eden Kulat, "Telsiz görüşmelerinde çevik kuvvetin 'gözaltı yok sadece dağıtacağız' ifadesi yer almaktadır. 'Dağıtacağız, dalacağız, süreceğiz' ifadeleri kullanılmaktadır. Polisin, 'üzerimize çekeceğiz, sonra dalacağız' telsiz kaydı açıkça ortadadır. Bunun emniyetin güvenlik sağlama fiili ve göreviyle hiçbir ilişkisi olmadığı ortadadır. Bu ifadeler emniyet görevlilerinden değil hasmane davranıştan söz etmektedir" şeklinde konuştu.

Milletvekilinin sanıkla görüştüğü iddiası 

Avukat Mehmet Ümit Erdem ise TİB kayıtlarında görüldüğü üzere Mevlüt Saldoğan'ın tutuklandıktan sonra AK Parti Batman Milletvekili Ziver Özdemir ile görüşmeleri olduğunu öne sürdü. 

Erdem, "Telefon kayıtları çok açık ki Ziver Özdemir bu telefonu kendisi arıyor, sonra Mevlüt Saldoğan'ın telefonundan Ziver Özdemir aranıyor. 1 Eylül'de Ziver Özdemir Mevlüt Saldoğan'ın telefonunu iki kez daha arıyor peş peşe. Bunlara bakıldığında yargıya müdahale olduğu açıkça görülüyor. Delillerin geç toplanmasına, fırıncıların kayıtları silmesine baktığımızda bu davaya müdahale edildiği açıkça görülüyor. Bu hususu mahkemenin dikkatine sunuyoruz" diye konuştu.

Avukat Pınar Çelik Arpacı da Mevlüt Saldoğan'ın Ali İsmail Korkmaz'ı dövdükten sonra Yunus Emre Devlet Hastanesine giderek ayağından rapor aldığını belirtti.

Arpacı, şunları kaydetti:

"Sanık Mevlüt Saldoğan Ali İsmail Korkmaz'ı öldüresiye dövdükten sonra Ali İsmail'in kafatasında çatlak oluştuğu gibi kendi ayağında da çatlak oluşmuş ve dövdükten iki saat sonra Yunus Emre Devlet Hastanesine giderek rapor almıştır. Mevlüt Saldoğan'ın bu raporuyla öldürme isteğinin ortaya çıktığını kasten adam öldürmenin delili olduğunu düşünerek evrakları mahkemenize sunuyoruz" 

Avukatların değerlendirmesi sırasında Ali İsmail Korkmaz'ın annesi Emel Korkmaz, sanıklara tepki göstererek, ağladı.

Tutuklu sanıklar haklarındaki suçlamaları kabul etmediklerini belirterek, tahliyelerini isterken, tutuksuz sanıklar da beraatlarını istedi. 

Sanık avukatlarının savunması

Hüseyin Engin'in avukatı, dosyadaki aleyhteki hususları kabul etmediklerini belirterek, müvekkilinin bundan sonraki duruşmalardan muaf tutulmasını talep etti. 

Mevlüt Saldoğan'ın avukatı Mutlu Karayılan, görüntülerde iddia edilen kişinin halen Ali İsmail Korkmaz olup olmadığının tespitiyle meşgul olduğunu ifade ederek, sanıkların tutuklu kalmasının vicdanları yaraladığını söyledi.

Maktulün hastane enfeksiyonundan ölme durumu vardır

Sanıkların çelişkili beyanlara göre tutuklu kaldığını öne süren Karayılan, şunları kaydetti:

"Müvekkilim verdiği ifadesinde 'ben ayağımdan rahatsızdım tekme atma değil uyarma mahiyetinde dürttüm' şeklinde söylemi var. Bir kişinin yüzüne ayağı kırılana kadar tekme atılırsa karşı tarafın da bir tarafında kırık oluşur. Maktulun kafatasında herhangi bir kırık söz konusu değildir. Adli Tıp Kurumunun ihtisas kurulunun raporuyla sabittir ki maktul Ali İsmail Korkmaz'ın bilgisayarlı tomografisinde beyin kanaması geçirmediği için muayene eden eden doktor tarafından taburcu edilmiştir. Maktul hastaneye geldiğinde beyin kanaması söz konusu değil. Hastaneden çıktıktan sonra 17 saatlik sürede başına ne iş geldi bilmiyoruz. Müvekkilimin uzun süre tutuklu kalması düşündürücüdür. Bizce tutuklu kaldığı süre yeterlidir. Maktulün hastane enfeksiyonundan ölme durumu vardır. Şüpheden sanık yararlanır mı yararlanmaz mı? Bu kadar şüphe sanıklara yönelikken müvekkilimin tahliyesini istiyorum."

Sanık avukatının savunmasına tepki gösteren bir kişi mahkeme başkanı tarafından salondan çıkartıldı.

Duruşma 9 Ekim'e ertelendi

Mahkeme heyeti yaklaşık 6 saat süren duruşma sonunda TÜBİTAK ve Adli Tıp Kurumu'na gönderilen yazıların cevabının beklenmesini, olay günü ve saatinde Ali İsmail Korkmaz ile görüşen kişilerin ifadesinin alınmasını kararlaştırdı. 

Mahkeme heyeti, Eskişehir İl Jandarma Komutanlığına yazı yazılarak, sanıklarla görüşen personel varsa hangi nedenle görüştüklerinin istenmesine, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, tutuksuz sanıkların tutuklanması talebinin de reddine karar verdi.

Duruşma 9 Ekim 2014'e ertelendi.