Değerli okuyucularım,

Her yeni bir gün ile ne yazık ki bir kadının veya bir çocuğun ölümüyle başlıyoruz. Ölen kadınlar ya kocaları tarafından yada edindiği erkek arkadaşları tarafından maalesef katledilmektedir. Bu ölümlerin önüne bir türlü geçilmedi ve geçilemiyor. Bazen kadınlarında suçlu olduğunu düşünmüyor değilim. Şimdi ki genç kızlarımız da önüne gelen erkeklerle arkadaş oluyorlar. Sormadan, soruşturmadan içkici mi, kumarcı mı, madde bağımlısı mı hiç araştırmadan  iki günde birlikte yaşamaya başlıyorlar. Daha sonra arkadaş edindiği  erkekler onları çarkına aldıktan sonra artık istediklerini yaptırıyorlar. Yeri geldi mi kız arkadaşlarını satmaya kalkanlar, yeri geldi mi onları kendileri gibi madde bağımlısı yapıp batağa sürüklüyorlar. Bu defa batağa düşen genç kızlarımız ve kadınlarımız kurtulmak için çırpınmaya başlayınca maalesef vahşice katledilmektedirler. Sanki kadınları onlar yaratmışcasına istediği şekilde de yok ediyorlar. Bunlarda Allah korkusu diye hiç birşey yok. Bunlar Allah-u Teâlâ'yı unutmuş kâfirlerdir.

Gelelim evli kadınların eşleri tarafından katledilmelerine... Erkekler, Allah-u Teâlâ'nın kendilerine verdiği gücü genellikle kadınlar üzerinde deniyorlar. Halbuki Allah-u Teâlâ'nın erkeklere verdiği gücü, kuvveti ailelerini korumak ve onları birçok kötülükten korumak içindir. Bu zor ve meşakkatli yaşam yolunda yürürken insan, Allah-u Teâlâ'nın erkeklere bahşettiği gücü, kuvveti yaşamlarını daim etmek için kullanmasını istemiştir. Bakın Hz. Davut kuvvetini, gücünü demir döverek göstermiştir. Allah-u Teâlâ şunu demiyor, " size verdiğim kuvveti gidin kadınlarınızın üzerinde kullanın" diye.

Tersine Allah-u Teâlâ şöyle diyor:

"Kadınlarla iyi geçinin.”  (Nisâ sûresi,

 19)

Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyuruyor:

 "Onlara ısınıp kaynaşasınız diye size kendi türünüzden eşler yaratıp aranıza sevgi ve şefkat duyguları yerleştirmesi de O’nun kanıtlarındandır. Doğrusu bunda iyi düşünen kimseler için dersler vardır." (Rum-21)

Ebû Hüreyre (r.a) rivayet edildiğine göre,Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem de şöyle  rivayet etmiştir:

"Kadınlara iyi davranmanızı tavsiye ediyorum; vasiyyetimi tutunuz. Zira kadın kısmı kaburga kemiğinden yaratılmıştır. Kaburga kemiğinin en eğri yeri üst tarafıdır. Eğri kemiği doğrultmaya kalkarsan kırarsın. Kendi hâline bırakırsan, yine eğri kalır. Öyleyse kadınlar hakkındaki tavsiyemi tutunuz.” 

“Bir kimse karısına kin beslemesin. Onun bir huyunu beğenmezse, bir başka huyunu beğenir.”  

"Mü’minlerin îmân bakımından en mükemmeli, huyu en iyi olanıdır. Hayırlınız, kadınlarına karşı hayırlı olanlardır.” 

Muâviye İbni Hayde radıyallah anh şöyle dedi:

"Yâ Resûlallah! Kadınlarımızın bizim üzerimizdeki hakkı nedir? diye sorduğumda, oda bana şöyle buyurdu:

"Yediğiniz ölçüde yedirmek, giydiğiniz seviyede giydirmek, yüzlerine vurmamak, yaptıkları işin ve kendilerinin çirkin olduğunu söylememek, onları yataklarında yalnız bırakmak gerekirse, bu işi sadece evde yapmaktır.” 

İyâs İbni Abdullah İbni Ebû Zübâb radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: 

“Kadınları dövmeyiniz” buyurmuştur.

Bu kadar ayet ve hadisler söylenirken halen yüzlerce, binlerce kadınlarımız erkekler tarafından vahşice yok edilmektedirler. Şunu unutmayalım ki dünyanın çarkı  kadınlar üzerinde dönmektedir. Kadın, bir anadır. Kadın, üzerinize titreyen bir kız kardeşinizdir. Kadın, sizleri dünyaya getirendir. Kadın, yemeyip çocuklarına yedirendir. Kadın, iki tahtadan bir çatı yapıp ev diye içinde barınandır. Kadın yoklukta var edendir.  Kadın dediğin yeri geldiğinde yamalı elbiseyi kendine, yeni elbiseyi çocuklarına giydirendir. Kadın dediğin aç yatan,  çocuklarını tok yatırandır. Ne yazık ki halen böyle hayat şartlarının tüm zorluklarını göğüsleyen  kadınlarımız öldürülmektedir.

Artık bu kadınlarımızın vahşice katledilmesine dur denilmelidir. Bunun için hükümet nasıl bir yasa ve ya nasıl bir kanun getirecekler ise getirsin artık bu cinayetlerin önüne geçilmelidir. Cezalar ağırlaştırılmalı, evlatları katledilmiş anaların, babaların yüreği köz gibi yanarken, katil zanlıların dışarda istediği şekilde elini kollunu sallayıp dolaşmaları onları bir kez daha dağlamaktadır. Zanlılar dışarda dolaşırken maalesef adalete olan güvenimiz yok olup gitmektedir. Evlilik Kutsal bir müessesedir,kıymetini bilmek gerek. Şayet eşler anlaşamadığı noktaya geldiklerinde evlenip bir araya gelmek ne kadar doğalsa, birbirine zarar vermeden de ayrılmak o kadar doğaldır. Şunu kulağımıza küpe yapalım.

"Öfkeyle kalkan, zararla oturur" diye boşuna söylenmemiş. Siz siz olun öfkenize hakim olun, şeytanın şerrinden kendinizi muhafaza edin. Açan gülleri kurutup,  tomurcuklarını koparmayalım. Yeter artık! Kadınlar ölmesin!

Allah'a emanet olun.