Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Birol Akgün, temel amaçlarının Türkiye adına yurt dışında anaokulundan üniversiteye kadar her düzeyde eğitim kurumları açmak ve işletmek olduğunu söyledi. Başta yakın coğrafya olmak üzere Türkiye açısından kritik önemi olan ülkelerde bu yönde çalıştıklarını belirten Akgün, "Bu çerçevede son 5 yıl içerisinde geldiğimiz noktada 46 ülkede 370 okulla, 45 bin civarında öğrenciye eğitim veriyoruz. Bu çerçevede, vakfın sağlamış olduğu bu eğitim ağı uluslararası alanda bugün dünyada farklı ülkeler adına eğitim yapan okul zincirleri içerisinde Türkiye'yi ilk 5 ülke arasına sokmuştur. Tabii bizim amacımız sadece skor yapmak değil. Esas olan bu okulları açmak, sürdürülebilir kılmak, kaliteli ve nitelikli eğitim vererek Türkiye ile kardeş ve dost ülkeler arasında insani köprüleri güçlendirmek ve uzun dönemli olarak karşılıklı iş birliğini artırmaktır. Türkiye, kendi zenginliğini, milli gelirini üreterek, ticaret yaparak, ürettiklerini dünyaya satarak kazanan bir ülke. Dolayısıyla, Türkiye'nin nitelikli insan gücüne her yerde ihtiyacı var. Bizim yapmış olduğumuz bu eğitimle, Türkçeyi öğrettiğimiz, Türkiye'yi, Türk kültürünü tanıttığımız yeni nesil bir eğitilmiş insan gücü ortaya çıkıyor. Bunlar Türkiye'nin zenginliğidir" dedi.

'TÜRKİYE'YE KARŞI BÜYÜK BİR İLGİ VAR'

Akgün, Türkiye'nin küresel sistemde artan görünürlüğü, etkinliği ve dış politika anlamında geliştirmiş olduğu özgün söylem ve stratejilerin dünyanın her yerinde ilgi çektiğini belirterek, "Türkiye son yıllarda özellikle dizi sektöründe dünyada, dizi ihracat eden belli başlı ülkelerden biri. Herhangi bir ülkeye gidip de Türk dizisi izlemeyen insanlar neredeyse yok gibi. Bu da Türkiye'ye, Türk kültürüne, Türk diline yönelik ciddi bir ilgi artışı olduğunu gösteriyor. Hangi ülkeye giderseniz gidin, Türkiye'ye karşı çok büyük bir ilgi var. Bizim okullar açtığımız her yerde, her yıl öğrenci sayımız artıyor. Okullarımıza olan talep artıyor. Devletler de belli başlı ABD, Çin, Rusya, Avrupa Birliği gibi ülkelerin ötesinde kendi ülkelerinde Türkiye gibi farklı bir sesi, rolü benimsemiş ülkelerin her anlamda faal olmasını istiyorlar. Bunu Türkiye'nin artan rolünün bir parçası olarak da görmek lazım. Biz bu konuda gerçekten mutluyuz. Bize yönelik talepleri karşılamaya çalışıyoruz" diye konuştu.

TEKNOFEST ULUSLARARASI MARKA HALİNE GELDİ'

Türk okullarına olan ilginin bir başka nedenin de Türkiye'nin son yıllardaki teknolojik hamleleri olduğuna dikkat çeken Akgün, "Türkiye'nin son yıllarda artan özellikle teknoloji temelli görünürlüğü var; İHA, SİHA teknolojileri gibi. Dolayısıyla Türkiye'nin açmış olduğu okullara ilgiyi artıran bir başka boyutu da burada görüyoruz. İşte TEKNOFEST geçenlerde yapıldı. Bu artık uluslararası marka haline gelmeye başladı. Pandemi döneminde biz okullarımızda özellikle teknoloji kullanarak pek çok ülkede eğitime hiç ara vermeyen ender eğitim kurumlarından birisi olduk" ifadesini kullandı.

'19 ÜLKEDEKİ 230 FETÖ OKULUNU BİZ İŞLETİYORUZ'

Birol Akgün, 15 Temmuz 2016'daki FETÖ darbe girişiminin ardından, Türkiye'deki FETÖ iltisaklı okulların kapatıldığını anımsattı. Dışişleri Bakanlığı vasıtasıyla ilgili ülkelere bu konuda gerekli uyarıların yapıldığını belirten Akgün, şöyle konuştu:

"Maarif Vakfı olarak biz o süreçte devreye girdik ve bir çözüm ortağı olarak bu okulların Türkiye Maarif Vakfı’na devredilmesi konusunda çalışmalar yaptık, hala da yapmaya devam ediyoruz. Pek çok ülke ya kendisi bu okulları kapattı ya kendi Milli Eğitim Bakanlığı'nın kontrolüne aldı, bir kısmı da Türkiye Maarif Vakfı'na devretti, bazılarını da devretme çalışmaları devam ediyor. 46 ülkenin 19'unda FETÖ okulları Türkiye Maarif Vakfı’na devredildi. Buradaki toplam 230 okulu biz işletiyoruz. Bu konuda memnunuz. Şu ana kadar bu okulların kalitesini yükselterek, yeni teknolojik imkanlar sağlayarak hem veliler hem öğrencilerimiz ve ilgili kamu otoritelerinden çok ciddi bir destek var. Ama hala bu okulları bize devredemeyen ülkeler de var. Bu dosyalar da takip ediliyor. Ama şunu söylemek lazım; Türkiye Maarif Vakfı olarak biz vermiş olduğumuz kaliteli ve nitelikli eğitimle uluslararası alanda Türkiye menşeli bir eğitim markası olarak kendimizi 5 yıl içerisinde ispat ettik. Bu büyük bir kazanım."