2020 yılının Ocak ayında Elazığ, merkez üssü Sivrice ilçesi olan 6.8 büyüklüğünde bir depremle sarsılmış ve 41 kişi hayatını kaybetmişti. Türkiye’yi tehdit eden depremlerin yaşanması, şehir ve bina güvenliğinin önemini ortaya koyuyor. Yeditepe Üniversitesi Mimarlık Fakültesi ve Emre Arolat Mimarlık, depremle sarsılan Elazığ halkı için yeni bir yaşam alanı oluşturmak amacıyla ‘Umut – Elazığ’ isimli projeyi başlattı. Elazığ Valiliği, Elazığ Belediyesi, Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası işbirliğiyle gerçekleştirilen proje kapsamında 600 bin metrekarelik bir alanda, Elazığ için deprem ve pandemi sonrası öğretileri önceleyen, doğaya ve çevreye duyarlı, kendi kendine yetebilen, sürdürülebilir ve alternatif bir yaşam alanı tasarlandı.  Proje kapsamında, mimar Emre Arolat ile Yeditepe Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Ece Ceylan Baba yürütücülüğünde ve bağımsız bir kurul danışmanlığında, üniversitenin 15 öğrencisi ve 3 mezununun bulunduğu ‘Umut - Elazığ İleri Tasarım Stüdyosu’ oluşturuldu. Halkın tamamının ihtiyaçlarına yanıt verecek eğitim, konut, sağlık, ticaret gibi 750 farklı yapı tasarlandı. Konutlardan elde edilen gelir, şehrin kentsel dönüşüm çalışmalarında kullanılacak.

‘Umut - Elazığ İleri Tasarım Stüdyosu’nda gerçekleştirilen çalışmalarda final aşamasına gelindi. Projenin tanıtım toplantısına Elazığ Valisi Erkaya Yırık, Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Asilhan Arslan, Yeditepe Üniversitesi Kurucu ve Onursal Başkanı Bedrettin Dalan da katıldı.

ŞİKAYET ETMEK YERİNE, MUM YAKACAĞIZ

Elazığ Valisi Erkaya Yırık, çalışmanın tamamen gönüllülük esasına dayanarak ortaya çıktığını vurguladı.

Yırık, “Bu çalışma ‘böyle bir mimari burada olur mu?’ cümlesinden rahatsız olanların şikayet etmektense mum yakma çalışmasıdır. Sosyal sorumluluk sahibi olan herkese canı gönülden teşekkür ediyorum. 6.8 büyüklüğünde deprem felaketi yaşandı. Bu depremde 37 bin 500 bina ağır hasarlı, yıkık şekilde zarar gördü. Devletimiz 20 bin afet konutu yapma çalışmasını hemen planladı, inşaatına başladı. 8 binini de vatandaşlarımıza teslim etti. Bir şeylerden şikayet etme yerine, biz yapacağız” diye konuştu.

‘GÜÇLÜ ŞEHİR’ HEDEFİYLE ELAZIĞ’I GELEĞE HAZIRLIYORUZ

Projenin Elazığ için son derece önemli olduğuna dikkat çeken Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, “Güçlü bir şehir inşa etme hedefiyle Elazığ’ı geleceğe hazırlarken, şehrimizin gelişim ve değişimine katkı sunmaya devam ediyoruz. Yaşadığımız deprem ve pandemiye rağmen şehrimizin ihyası noktasında yeni meydanlar, yaşam alanları, kongre merkezleri gibi mega projelerle ve kentsel dönüşüm çalışmalarıyla geleceğe hazırlıyoruz. 24 Ocak 2020 depremi ülkemizin ve şehrimizin gerçeği olan deprem felaketine karşı bilinçli olmamız gerçeğini ortaya koymuştur. Gelecek için önemli adım depremle yaşamayı öğrenmektir. Yapı stoğunun yenilenmesi adına güçlü adımlar atıldı” dedi.

81 ŞEHİR İÇİN ÖRNEK OLACAK

Elazığ’ın yeniden yapılandığını söyleyen Şerifoğulları, “Şehrimizi yeniden yapılandırırken hedefimiz minimum riskin bulunduğu modern kent oluşturmaktır. Elazığ’ın vizyonuna değer kazandıracak bu proje ile çevreye duyarlı, modern bir yaşam alanı kazandırılmış olacak. Umut-Elazığ projesi kendi kendine yetebilen ekolojik bir yaşam olarak 81 şehrimiz için örnek teşkil edecek. Eski yapı stoklarının dönüşümde kullanılacak. Çevreye duyarlı projeler çok daha anlamlı boyut kazandırmıştır. Yatay mimarinin en güzel örneklerinden biri olarak kazandıracağımız bu projenin ortaya çıktığı andan itibaren katkılarıyla herkes yanımızda yer aldı. Projenin doğuşundan itibaren projenin yürütücülerine teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

HARPUT’UN MİMARİSİNİ YANSITAN BİR PROJE

Açılış konuşmasını yapan Bedrettin Dalan, projenin Harput’un mimarisini yansıttığına dikkat çekerek, “Yüreğimiz bütün Türkiye’yi kaplıyor. Elazığ benim için Harput demektir. Elazığ’ın kültürü Harput’tan gelmektedir. Manevi olarak Elazığlı sayılırım. Bu projeye gönülden, samimi bir inançla katıldılar. Son şeklini gördüm, her şeyin üzerine düşünülmüş. Mahalli kültürü de içine alan bir proje ortaya çıkmış. Üniversiteler, sanayi, toplum iç içe ve el ele çalışmalı. Diğer türlü üniversite olamazlar. Biz bütün branşlarda böyle çalışıyoruz. İlerleyen zamanlar umut olacak, insanlığa fayda sağlayacak projelerimizi açıklama fırsatı buluruz. Milletimiz, gerçekçi, araştırmacı ve katkı sağlayan bilim yapmak zorunda. Bunu yapamazsak Türk dünyası başkalarının tahakkümü altında kalmak zorunda kalır. Türkiye’nin bütün üniversiteleri bilim öğretmeye gayret ederlerse, karanlıktan aydınlığa çıkma şansımız olur” diye konuştu.

İNŞA EDİLDİĞİNDE DÜNYA’YA ÖRNEK OLACAK!

Projenin yürütücülerinden mimar Emre Arolat, sürecin zorlu ama başarıyla sonuçlandığına dikkat çekti.

Arolat, “Kısa bir sürede üretilen bu projenin üst düzeyde bir niceliğinin olduğunu, nitelik konusunda da iddialı olduğumuzu söyleyebilirim. Mimarlar önce kendi beğenmek ister. O yüzden arkadaşlarımız uyumadan çalıştı, titizlendi, her ayrıntıyı önemsedi. Hiç ara vermeden toplantı yaptık, birbirimizi zorladık. Bir örnek oluşturmaya çalışıyoruz. Nitelikli mimarlık çok talep edilmiyor. Niceliğe dönük olarak yapılıyor. Bununla sürekli olarak karşılaşıyoruz. Bu proje bir konsept projedir. Bu proje inşa edilir, yaklaşık olarak bugün gördüğümüz şekliyle tamamlanırsa, dünyada örnek olacak bir projedir. Sürdürülebilir, kendine yeten, geçirgen, yeteri kadar toplumcu, yeteri kadar nitelikli ve yeteri kadar umut verici proje olduğunu düşünüyorum. Bir şeyler yapabilmek için bazı şeylere dertlenmek gerekiyor” ifadelerini kullandı.

TALEBİNİ KENDİSİ OLUŞTURAN İLK MODEL ÖRNEK PROJE

Projenin yürütücülerinden Doç. Dr. Ece Ceylan Baba ise, gönüllülük esasıyla ‘Elazığ’a kalıcı ne yapabiliriz?’ sorusundan yola çıktıklarını ifade etti.

Her acı sonrası bu tarz girişimlerin olduğunu ancak genelde sonuçlanmadığını söyleyen Baba, “Bizde öyle olmadı. Şubat’ta yapılan toplantılar sonrasında sosyal sorumluluk projesi geliştirmeye karar verdik. Temmuz sonu, Elazığ’a giderek, 600 bin metrekarelik alanda örnek bir yerleşim merkezi tasarımını üstlenme görevi aldık. Öncelikle bu proje taleple ortaya çıkmadı. Bu proje içeriden gelen sosyal dürtü ile ortaya çıktı. Çok paydaşlı, yerel yönetim, sivil girişimciler, özel sektör, akademia ile buluştu. Talebini kendisi oluşturan ilk model örnek proje oldu. Post-Elazığ olarak başladığımız düş, Umut-Elazığ olarak yola girdi” dedi.