Mültecilerin ve göçmenlerin sağlığı vizyonunun ortaklaşa şekillendirilmesi amacıyla Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Sağlık Bakanlığı iş birliği ile Avrupa Bölgesi Göç ve Sağlık Yüksek Düzeyli Toplantısı Beşiktaş'ta bulunan otelde gerçekleşti. Toplantıya Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yanı sıra Avrupa Birliği Komisyon Başkan Yardımcısı Margarítis Schinás, DSÖ Avrupa Bölge Direktörü Hans Kluge, DSÖ Doğu Akdeniz Bölge Direktörü Ahmed Al-Mandhari, DSÖ Afrika Bölge Direktörü Matshidiso Moeti ve BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Avrupa ve Orta Asya Bölge Direktörü Afshan Khan katıldı. Toplantıda birçok ülkenin temsilcileri de yer aldı.

Bakan Koca yaptığı konuşmada ülkesinde barındırdığı Suriyeli misafirlere sunmuş olduğu sağlık hizmetlerinin niteliği ve kapasitesiyle ilgili olarak konuştu. Suriye krizinin başladığı günden bugüne kadar yapılan hizmetlerden bahseden Bakan Koca, "Hepimizin bildiği gibi evrensel sağlık kapsayıcılığı, tüm vatandaşlarımıza hizmet sunumu için oluşturduğumuz bir idealdir. Türkiye örneği ise 3.7 milyon göçmeni de dahil ederek bunun realiteye dökülebileceğinin emsalsiz bir resmidir. Suriye krizinin başladığı günden bugüne kadar Türkiye kendi vatandaşlarına sunduğu kalite ve hizmette ayrım gözetmeksizin Suriyeli misafirlerine de bu çerçevede sağlık hizmeti sunmaktadır. Temel sağlık hizmetlerine erişimi artırmak amacıyla 29 ilde 185 Göçmen Sağlığı Merkezi faaliyete geçirilmiştir. Bu göçmen sağlığı merkezlerinde ülkemize göç etmek zorunda kalan 787’si hekim, 34’ü diş hekimi, bin 149’u hemşire olmak üzere yaklaşık 4 bin Suriyeli sağlık çalışanı gerekli adaptasyon eğitimleri verildikten sonra istihdam edilmektedir. Göçmen sağlığı merkezlerinin dışında ikinci veya üçüncü basamakta sağlık hizmetine ihtiyaç duyulması halinde doğrudan sağlık hizmeti sunumu sağlanmaktadır" dedi.

"SURİYELİLERE 97 MİLYON POLİKLİNİK HİZMETİ VERİLMİŞTİR"

Bakan Koca, "Bugüne kadar Suriyelilere yaklaşık 97 milyon poliklinik hizmeti verilmişken 3 milyonun üzerinde yataklı tedavi hizmeti sunulmuştur. Yataklı tedavi hizmetinin yanında 2.6 milyon ameliyat gerçekleştirilmiş, 754 bin Suriyeli bebeğimiz sağlık tesislerimizde hayata gözlerini açmıştır. Elbette böylesine yüksek rakamların olduğu sağlık hizmeti sunumu Türk sağlık sistemi üzerinde ciddi anlamda ilave bir yük oluşturmuştur. Bu zorlukları aşmamızdaki en önemli gücümüz Türk insanının misafirperverliği ve sağlık çalışanlarımızın adanmışlığı olmuştur. Zaman içerisinde bu yükün hafifletilmesi adına iş birliği ortaklarımız haline gelen Dünya Sağlık Örgütü ve Avrupa Birliği’ne de bu vesileyle teşekkürlerimi sunmak isterim" diye konuştu.  

Bakan Koca, "Dünyanın devasa bir köye dönüştüğü, mesafelerin anlamını yitirdiği böylesi bir dönemde hepimizin bu konudaki kaderi ortaktır. Yani bu sorun hepimizin sorunudur. Ortak sorunlar ortak çözümler gerektirmektedir. Bugün bazı ülkelerin sırtladığı bu yük esasında hepimizin, tüm insanlığın vicdani bir yüküdür. Sorunlarla mücadelenin yolu ise nedenleri iyi analiz etmekten geçmektedir. Bugün İkinci Dünya Savaşı döneminden bile daha fazla insanın neden evini ve ülkesini terk etmek zorunda kaldığını hep beraber düşünmeliyiz" dedi. 

"Ekonomik sıkıntılar, çevre sorunları, terör olayları, sivil savaşlar ve diğer nedenleri göz ardı ederek göç sorununun odağına sadece göçmenleri oturtarak bu sorumluluktan kaçamayız" diyen Koca, sözlerine şöyle devam etti: 

"Bu soruna ancak kişileri göçe iten kök nedenlere odaklanarak çözüm bulabiliriz.  Sığınmacıların zaman zaman geldikleri ülkeye göre değerlendirildiğini üzülerek müşahede etmekteyim. Bu kabul edilebilir bir durum değildir. Hele ki bu konuya sadece güvenlikçi perspektifle bakmak ise asla kabul edilebilir değildir. Belki iddialı bir söylem olacak ama pasaportuna göre göçmenlere politika belirlemek bu yüzyılın tedbir kisvesine bürünmüş ırkçılığıdır da diyebiliriz. Diğer yandan biz karar vericilere düşen, uygulayacağımız politikalarla toplumlarımızın ön yargılarını kırmak ve muhtemel sosyal damgalamaların da önüne geçmektir." 

Bakan Koca, "Transit ülke - hedef ülke ayrımı yapmaksızın, Dünya Sağlık Örgütü’nün ortaya koymuş olduğu bütüncül rota yaklaşımı çerçevesinde göçmenlerin sağlık ihtiyacına ilişkin iş birliğimizi artırmak ve ortak bir yol izlemek hepimizin asli görevleri arasında yer almaktadır. Bu nedenle DSÖ Avrupa Bölge’sinin çabalarını kıymetli buluyor ve böylesine anlamlı bir toplantıya ev sahipliği yapmaktan duyduğum mutluluğu bir kez daha sizlerle paylaşmak istiyorum" dedi.  

"SOMUT EYLEM PLANI HAZIRLAYACAĞIMIZDAN ŞÜPHE DUYMUYORUM"

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Avrupa bölgesinde göçmen sağlığına yön veren 2016-2022 Strateji ve Eylem Planının da bu anlamda geçtiğimiz dönemde önemli bir yol gösterici olduğunu söyleyebiliriz. Elbette ki bu kadar önemli bir konu için önümüzdeki dönemde yeni bir eylem planı olmadan devam etmemiz mümkün değildir. Bu nedenle, burada gerçekleştirmekte olduğumuz 2 günlük toplantının çıktılarıyla geleceğe yönelik daha güçlü, daha somut hedeflerden oluşan bir eylem planı hazırlayacağımızdan hiç şüphe duymuyorum. Son dönemlerde bölgemizde yaşananlar böyle bir plana ne kadar ihtiyacımız olduğunu apaçık ortaya koymaktadır. Ülkem, tüm bilgi birikimi ve tecrübeleriyle bu sürece azami ölçüde katkı vermeye de hazırdır. Bu toplantıya ev sahipliği yapmamız da bu niyet ve gayemizin açık bir göstergesidir" diye konuştu.