Menemen'in kırsal Emiralem Mahallesi'nde 11 yıldır çiftçilik yapan evli ve 2 çocuk babası Halil Halaç, ilaç ve suni gübre kullanmadan mevsiminde sebze ile meyve yetiştiriyor. 30 dönümlük tarlasında pırasa, kereviz, karnabahar, mandalina, nar yetiştiren Halaç, her hafta İstanbul'a giderek organik ürünlerini, İstanbul Bomonti Şişli Pazarı'nda açtığı tezgahında satıyor. İstanbulluların organik ürünlere yoğun ilgi gösterdiğini ifade eden Halaç, "Yetiştirdiğim mevsimindeki ürünlerimi İstanbul'a götürüyorum. İstanbullular, ürünlerimi ilgiyle karşılıyor. Güvenerek satın alıyor. Yazın da domates, patlıcan, salatalık gibi sebzelerimi satıyorum. İstanbul'dan ürünlerime çok fazla ilgi var" dedi.

Organik ürün yetiştirme sürecini anlatan Halil Halaç, "15 yıl önce ürünlere verilen ilaçların içeriklerini okuduğumda, sağlıksız olduğunu düşündüm. İlaçlı ürünler yetiştiremeyeceğime karar verdim. Kendimi insanları zehirliyormuşum gibi hissediyordum. Tarımı bırakmaya karar verdim. Daha sonra bir sigorta işine girdim. 1.5 yıl orada kadar çalıştım. Ancak bahçem olmadan yapamadım. Tarlaya geri döndüm ama ilaçsız tarım yapmak istiyordum. İlaç kullanmadan sebzelerimi ekmeye başladım. Sebzelerim olgunlaştı. İzmir Bostanlı Pazarı'na bu yetiştirdiğim ürünlerimi götürdüm. İlgi görünce satmaya başladım. Birkaç yıl içerisinde sadık, 200 müşteriye ulaştım. Bir müşterim vardı, organik ürünler yetiştirdiğimi biliyordu bana organik tarım sertifikası almamı önerdi. Organik tarım yaptığıma dair sertifikamı aldım. 11 yıldır kimyasalsız, suni gübresiz, zehirsiz organik sebzeler üretiyorum. Bahçemde 50 çeşit ürünüm var. Doğal ürünler herkesin hakkı. Biz organik tarım yaparak ayrıcalıklı sayılıyoruz. Bu ayrıcalığın ortadan kalkması lazım. Herkes kimyasalsız, zehirsiz tarıma geçmesi gerekiyor" diye konuştu.