Sportif faaliyetlerde olduğu kadar Gazi Öğretmenin okulu kültürel faaliyetlerde de kendini kabul ettirmiş... Kültürel faaliyetler derken sergiledikleri piyeslerden 1-2 tanesini şöyleymiş;
Önce “Onlar Böyleydi” piyesini sahneye koymuşlar... 1986’lı yıllarda Anamur’da tiyatro faaliyetleri yok denecek kadar azmış…2-3 senede bir defa değişik türde piyesler gelirmiş…
Meslek dersi öğretmenlerinden Sayın Nizamettin Duran’ın büyük çalışma ve gayretleri sonucu bir piyes hazırlanmış…Piyes Hz. Ömer’in Adaleti ile ilgili imiş…Piyesin Adı: “Onlar Böyleydi.” İmiş…
Anamur İmam Hatip Lisesi bu piyesle kabuğunu kırmış ve halka açılmış, öğrenci kayıt sayısında patlama olmuş…Öyle ki; Her yıl ayrılan kontenjan 100 öğrenci imiş… Bu sayıdan çok-çok fazla öğrenci geldiği için ya sınavla öğrenci alıyorlarmış ya da kontenjan artırımına gidiyorlarmış...
Piyes Kaplan sinemasında sergilendikten sonra istek üzerine başka İl ve İlçelere de gönderilmiş…Piyeste rol alan öğrenciler şunlarmış: Piyesin sunuculuğunu Ali Öğür diye bir öğrenci yapmış... Suflörlüğünü ise Hüseyin Aydın yapmış…
Piyeste rol alan öğrenciler ise şunlarmış;
Hz. Ömer rolünde; Fehmi Mert, Eb-u Zer Gıferî rolünde; Abdullah Tuğrul, Çocuk rolünde; Fikret Torin, Bizans elçisi rolünde İsa Kadiroğlu, Kral rolünde; Necati Nurlu, Hz. Osman rolünde; Osman Karagölü ve diğer rollerde Cemil Diken, Salih Aslan ve Kemal Özden rol almışlardı.
Piyesin açış konuşmasını Gazi Öğretmen yapmış ve Piyes çok beğenilmiş…
Başta İlçe Kaymakamı olmak üzere, Belediye başkanı, Hakimler, Cumhuriyet savcısı, sivil kitle örgütleri bizzat okula gelerek tebriklerini sunmuşlar...
Yine Sahneye başka piyesler de koymuşlar…Bunlardan biri de “Şeytanın Düzeni “ adını taşıyormuş…Şeytanın düzeni adlı piyes de ilçede büyük ilgi görmüş, civar il ve ilçelerde sergilenmiş…
Gazi Öğretmen bütün bu çalışmaların arasında yine ulusal basında “Sorunuz Söyleyelim” köşesini yayınlamayı devam ettiriyormuş...
Bu köşenin adı gazete değiştirdikçe değişiyormuş…
Bazen “İslam’ın Işığında”, bazen “Soru-Cevap” , bazen “Soru-Cevap-Yorum”, bazen “İslam’ın Işığında Soru-Cevap-Yorum”, bazen “Siz Sorun-Biz Cevaplayalım”, bazen Sorularla İslam”, bazen “Suallere Cevaplar”, bazen “Sohbet Köşesi” adını alıyormuş...
Gazi Öğretmenin Ulusal basında çıkan soru-cevap yazıları zaman-zaman alıntılarla yurt dışında da yayımlanmaya başlamış...
Şöyle ki;
Bir ara Son Havadis gazetesinde soruları cevaplandırıyormuş… O dönemler 2’inci ve 3’üncü sayın Süleyman Demirel hükümeti dönemleriymiş...
Gazi Öğretmen Son Havadis gazetesinde soruları cevaplandırırken 12 Mart muhtırası verilmiş 12 Mart dönemi başlamış...
12 Mart döneminin ilk hükümeti 1’inci sayın Nihat Erim hükümetiymiş ve 33’üncü Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olan 1’inci Erim hükümeti 26.03.1971 – 11.12.1971 tarihleri arası 9 ay kadar görev yapmış…
Gazi Öğretmen o sıralarda Anamur Lisesinde öğretmenlik yapıyormuş...
Son Havadis Gazetesinde soruları cevaplandırırken tıpkı diğer gazetelerde olduğu gibi en alta yazışma adresini ve telefon numarasını yazmış...
Yazışma adresi olarak evinin adresini ve telefon numarası olarak da evinin telefonunu vermiş…O zamanlarda cep telefonu yokmuş…
Gelen sorular mektupla evinin adresine geliyor, 1970’ li yıllarda telefon olayı fazla geçerli olmadığı için haftada ancak 2-3 telefonla soru soruluyormuş… Bunlar ya soru için ya da verdiği cevaptan dolayı teşekkür telefonları oluyormuş… Ama sorular ağırlıklı olarak mektupla geliyormuş…
Gazi Öğretmen bir gün öğle yemeği için eve gelmiş…Bir mektup daha gelmiş…Bu olağan bir durummuş…
Gazetede köşesini takip edenler verdiği adres sebebiyle Anamur’daki evine sorularını gönderiyorlarmış...Gelen mektupları hemen açmaz bekletir ve 3-4 günde bir çalışma masasını hazırladıktan sonra cevaplandırmak için toptan açıyormuş...
Zarf dikkatini çekmiş... Renkli ve dört köşe bir zarf…Normal zarfların uzunluğu eninden büyük olurken bu zarfın eni ve uzunluğu aynıymış…Üstelik renkli bir zarfmış…
Prensip edinmiş; Okul işlerinden arta kalan zamanlarında 3-4 günde bir, gelen mektupları açacakmış…Çalışmalarını birbirine karıştırmaması gerekiyormuş…3 gün sonra diğer zarflarla birlikte o değişik zarfı da açmış…İsviçre’den geliyormuş...
İsviçre’den bir okuyucu Hürriyet Gazetesinin yurtdışı baskısında çıkan “İslam’ın Işığında; soru-cevap-yorum” köşesinde yayınlanan yazılarını okuduğunu ve kendisinin de “Diş Dolgusu” ile ilgili bir sorusu olduğunu söylüyormuş...
Demek ki yazıları yurtdışı baskılarında da çıkıyormuş… Hem de Hürriyet Gazetesinde….Hem da Son Havadis gazetesinden alıntı yapılarak…
Gazi Öğretmen çok mutlu olmuş…Hemen o dönemin Hürriyet Gazetesinin yurt dışı müdürünü aramış… Müdür sayın Ertuğrul Karakullukçu imiş…Önceden tanışıyorlarmış…Durumu anlatmış…
Sayın Ertuğrul Karakullukçu demişti ki; “Yaklaşık 1 yıldır Son Havadis gazetesinden alıntı yaparak senin yazılarını Hürriyetin yurt dışı baskısında yayımlıyoruz…Yurt dışındaki Türklerden çok olumlu görüşler geliyor…”
Gazi Öğretmen merak edip sormuş: “Neden Türkiye baskısı değil de yurt dışı baskısı?” diye…
Sayın Karakullukçu çok anlamlı bir cevap vermiş; “Yurtdışında milli ve dini değerlere bağlı bir gazete çıkarmazsak kimse alıp okumuyor ki…Gazi Öğretmen anlamış…Her şeyi anlamış…Bu alıntıdan çok mutlu olmuş…
Böylece yıllar yılı Hürriyet Gazetesinin yurt dışı baskısında da soruları cevaplandırmaya devam etmiş…
Gazi Öğretmenin gazetelerde, ulusal basında ve yerel basında çıkan yazıları;
Hem Sivas İlk Öğretmen okulunda Din bilgisi öğretmenliği döneminde 1968 – 1971 yılları arasında…Hem 1971 – 1977 yılları arasında Anamur Lisesi Din Bilgisi öğretmenliği zamanında…
Hem zaman-zaman 3 görevli olarak çalıştığı 1977-1988 yılları arasında görev yaptığım İmam-Hatip Lisesi müdürlüğüm döneminde…
Hem 1988-2000 yılları arasında görev yaptığı İlçe Milli Eğitim müdürlüğü dönemlerinde kesintili olarak devam etmiş…
Kesintili olmasının sebebi 12 Mart 1971 muhtırası, 12 Eylül 1980 ihtilali ve yazı yazdığı bazı gazetelerin kapanması olmuş…
Bir gazete kapandıktan sonra başka bir gazetenin teklif getirmesi arasında geçen zamanlar bu kesintilerin başka sebepleriymiş…
Hem öğretmenlik hem okul müdürlüğü hem İlçe Milli Eğitim müdürlüğü hem Kaymakam vekilliği hem de Tercüman Gazetesinde, Çağrı gazetesinde, Gündüz gazetesinde, Memleketim gazetesinde, Ekspres gazetesinde, Orta Doğu gazetesinde, Son havadis Gazetesinde, Hürriyet Gazetesi yurt dışı baskısında aynı anlarda çıkan günlük “soru-cevap” yazıları nedeniyle tabir caizse bir koltukta bir karpuz değil, birkaç karpuzu birden taşıyabiliyormuş ve günleri dolu-dolu geçiyormuş…
Bu çalışmalar Gazi Öğretmene çok mutluluk veriyormuş…
( devam edecek )