Gazi Öğretmenin ders çalışmaları, Judo kursları yanında çok önem verdiği İslam Medeniyetine Mecmuasına gelen soruları cevaplandırması en çok uğraşlarından biriymiş…
İslam Medeniyeti Mecmuasının 15 Mart 1968 tarihli 8’inci sayısında yayımlanan “Sorunuz Söyleyelim” köşesinde; Antalya’dan sayın A.Nazif Berberoğlu, Ankara’dan sayın Mehmet Kaya, Çanakkale Bayramiç kazasından sayın Ramazan Eren, Burdur’dan sayın Harun Ünal, Maraş’tan sayın Mustafa Altıparmak’ın sorularını cevaplandırmış…
İstanbul Yüksek İslam Enstitüsünü bitirmesine neredeyse 3 aylık bir zaman kalmış... Bu 3 aylık zaman içerisinde derslere daha çok zaman ayırmaya başlamış...3 ayın sonunda bitirme sınavları başlayacakmış...
Ders programları çok ve çeşitliymiş...Son yıl dekanları da değişmiş... Sayın Ahmet Davudoğlu emekli olmuş yerine Sayın Bekir Kütükoğlu dekanları olmuş...Kendisi derse girmemiş ama diplomaları hazırlanmış ve altına onun ismi yazılmış...
Enstitüye ilk girişinde kendisine yardımcı olan sayın Ahmet Davudoğlu dekanı da emekliye ayrılmış ama Gazi Öğretmen yine de kendisinin Kocamustafapaşa’daki evine zaman-zaman ziyarete gidiyor ve hayır duasını alıyormuş...
Gazi Öğretmen hem derslerini yürütüyor hem de İslam Medeniyetine gelen soruları cevaplandırmaya devam ediyormuş...
İslam Medeniyeti Mecmuasının 15 Nisan 1968 tarihli 9’uncu sayısının “Sorunuz Söyleyelim” köşesinde;
Çanakkale Bayramiç Kazasından sayın Ramazan Eren, Schweiz (İsviçre)’den sayın Arif Ergünay ,Mercan’dan sayın Abdullah Aydınlı, Konya’dan sayın Zübeyir Şeren, Çankırı Kurşunlu Kazası Bayramören Nahiyesin’nden sayın Ahmet Melanlıoğlu, Ankara Hacettepe Üniversitesi Tıbbî Teknoloji bölümünden sayın Alparslan Özyazıcı’nın sordukları soruları cevaplandırmış…
Bu arada Gazi Öğretmen okuyucularına bir not yazmış…
Yazdığı not ’ta; ‘’ Sorunuz Söyleyelim’’ sayfasına gösterdikleri samimi ilgiden dolayı okuyucularına teşekkür etmiş…
Sordukları sorulara geç cevap verilişiyle ilgili mektuplar aldığını ancak gelen soruların cevaplarını hazırladığı halde mecmuanın aylık çıkışı, kendisine ayrılan sayfanın mahdut oluşu nedeniyle 100’lerce sorunun beklemekte olduğunu, bunları sırayla cevaplandıracağını belirtmiş…
Bu not; ” Sorunuz Söyleyelim” sayfasına vatandaşlarımızın gösterdiği ilginin ne derece fazla olduğunun da bir göstergesiymiş…
Gazi Öğretmen de köşesine gösterilen bu ilgi karşısında kayıtsız kalamıyor ve 10’larca sorunun cevabını mektupla adreslerine gönderiyormuş…
Bu durum vatandaşların ilgisini bir kat daha artırıyormuş…
Bu arada bitirme tezlerinin teslim edilme zamanı da gelip çatmış...
Bir Tefsir dersinde sayın Mehmet Sofuoğlu bitirme tezlerinin hepsinin toplanıp odasına getirilmesini istemiş… Kendisinin özel odası varmış…. Gazi Öğretmenin tezi ………..sayfadan oluşuyormuş ve en kalın ödev Gazi Öğretmenin teziymiş…Hem ciltlenmiş olan tek tez olarak…
İslam Medeniyeti Mecmuasının Mayıs sayısını FETİH sayısı olarak çıkarmaya karar vermişler...
İstanbul’un fethi mayıs ayında gerçekleşmiş, bu sebeple mecmua için Fetihle ilgili yazılar gerekliymiş…
Sayın Nihat Sami Banarlı başyazıyı “Fetih ve Fatih” adıyla,
Prof.Dr.Bedii N.Şehsuvaroğlu; “Fatih ve Onu yetiştiren muhit.” adıyla,
Tahsin Ünal; “İstanbul’un Fethi ”adıyla,
Necip Fazıl Kısakürek; “Ayasofya” adıyla,
Ord.Prof.Dr.Süheyl Ünver; “İstanbul’un Fethinin manası ”adıyla,
Prof.Dr.M.Şekip Tunç; “Rum Mayası ”adıyla,
Ömer Kirazoğlu; “Fatih’in Gayesi” adıyla,
Prof.Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu; “Fethin 515.yılı münasebetiyle” adıyla,
Ali Himmet Berki; “…Ve 29 mayıs” adıyla,
Prof.Dr.Faruk Kadri Tiumurtaş; “Şair Fatih ”adıyla,
Sezai Karakoç; “Ayasofya, ne kadar sabırlısın! Adıyla,
Sabri Akdeniz (ki Gazi Öğretmenin İngilizce öğretim üyesiymiş); “Fâtihi Anlamak” adıyla,
Hasan Özonder; “Edirne kapı” adıyla,
Ekrem Hakkı Ayverdi; “Çehresi Değişen Şehir” adıyla,
İ.Semahaddin Cem; “Fetih Hilâlinin Büyük Zaferi ”adıyla
Prof.Dr.M.Halil Yinanç; “İstanbul’un Kurtuluşu ”adıyla makaleler yazmışlar...
Bu arada pek çok ünlü şairimizin de İstanbul’un fethiyle ilgili şiirleri yayımlanmış...
Her zaman diğer mecmualardaki yazılarda olduğu gibi bu yazıların Tashihlerini yapmak da Gazi Öğretmenlere düşmüş...
Yazılar Tan matbaası tarafından yazılır ve tashih (düzeltme)leri yapıldıktan sonra son baskıya girermiş…İşte bu düzeltmelerin yapılışında da Gazi Öğretmenin el emeği, göz nuru varmış...
Hem bitirme sınavlarına hazırlanmak hem de tashih yapmak...
Bu çalışmaları devam ederken Gazi Öğretmenin bir anısı da şöyleymiş:
O dönemlerde “Büyük Doğu” mecmuası yayımlanıyormuş...Büyük Doğu rahmetli Necip Fazıl Kısakürek tarafından çıkarılıyormuş...
Sayın Necip Fazıl Kısakürek aynı zamanda Cağaloğlu’nda bulunan Büyük Doğu
lokalinde Konferanslar da veriyormuş...Bu konferanslara dinleyici olarak Gazi Öğretmen de katılıyormuş…
Konferans salonu az sayıda insanı alabiliyormuş…Bu sebeple dinleyicilere “isme özel” davetiye çıkarılıyormuş…
İsmen çağrılanlar konferansı içerde oturarak dinleyebiliyor, ismen çağrılmayanlar ise dışarıda ayakta konferansı takip ediyormuş…
En soğuk kış günlerinde bile dışarıda 100’lerce kişi bu konferansları takip ediyorlarmış…
Gazi Öğretmen de “ismen” çağrılanlar arasında oluyor ve genelde her konferansta bulunuyormuş…
Sayın Üstat Necip Fazıl Kısakürek’in bir konferansında anlattıkları bir anekdot şöyleymiş:
“…Bir Ramazan günü baktım adamın biri gündüz sigara içiyor.
Kendisine Ramazan gününde herkesin gözü önünde sigara içmenin uygun olmadığını hatırlattığım zaman bana dedi ki; “Allah’ın bildiğini kulundan niye saklayayım?”
Bende ona dedim ki;” Allah senin pantolonunun altında bir donun ve onunda altında mahrem yerlerin olduğunu biliyor…Onları niye saklıyorsun?”
Adam elindeki sigarayı attı…
Koşarak elimi öptü ve bir daha sigara içmeyeceğine dair yemin etti…”
İşte İslam Medeniyeti Mecmuasının “Fetih” sayısında “Ayasofya” adlı yazısını mecmuada yayımladıkları Necip Fazıl Kısakürek buymuş…
Bu yazıyı İslam Medeniyeti Mecmuasında yayımlanmak üzere kendisinden kimin aldığını sanırım tahmin etmişsinizdir…
O dönemde Büyük Doğu ekolüne mensup olanlar sağ-sol mücadelesinde inançlı insanlar adına çok güzel hizmetler veriyorlarmış…
Gazi Öğretmen sayın Necip Fazıl Kısakürek üstadı bunun için seviyormuş ve mecmuada yazılarını bunun için yayımlıyormuş...
O dönemde Necip Fazıl Kısakürek’e ulaşabilmek çok zormuş…Öğrenci olduğu halde Gazi Öğretmen O’na ulaşabiliyor, birebir görüşebiliyor, Mecmua için yazı isteyebiliyor, köşesi için övgülerine mazhar olabiliyormuş…
O da Peygamberimizin hayatını anlatan “O Kİ O YÜZDEN VARIZ” adını verdiği kitabını imzalayıp Gazi Öğretmene hediye etmiş…
15 Mayıs 1968’de Üstat Necip Fazıl Kısakürek’in de yazısının bulunduğu İslam Medeniyeti Mecmuasının Fetih sayısında Gazi Öğretmenin sorulara verdiği cevaplarda şu kişilerin sorularını cevaplandırmış…
İstanbul’dan bayan Günay Dulkar, Burdur’dan sayın Mehmet Şevki Nalçacıoğlu, Aydın’dan sayın Ebusseyf Doğan, Bolu’dan sayın Adem Yılmaz, İstanbul, Bakırköy’den sayın Ahmet Yıldırım, Konya’dan sayın M.E.Erer, İzmir’den sayın Hüseyin Toksöz, Ankara’dan sayın İlyas Toygar’ın sorduğu soruları cevaplandırmış…
( devam edecek )
GAZİ ÖĞRETMEN ( 31 )
Gazi MERT
Yorumlar