İKSV 50. YAŞINI KUTLADIĞI, ETKİNLİKLERLE DOLU BİR YILIN YARISINI GERİDE BIRAKTI
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) 50’nci yaşını tüm yıla yayılan film gösterimleri, konserler, sergiler, gösteriler, atölye çalışmaları, söyleşiler ve farklı etkinliklerle kutladı.
İKSV, yılın ikinci yarısındaki etkinliklerle 50’nci yılını kutlamaya devam edecek
İKSV 50. yıl etkinlikleri kapsamında 21 Ağustos’ta Parkorman’da müziğin dev ismi Nick Cave & The Bad Seeds’i ağırlayacak. Efsane gruptan önce İngiliz alternatif rock grubu Black Country, New Road müzikseverlerle buluşacak.
Salon İKSV, güncel müziğin başarılı isimlerini ağırlayacağı bir programla eylülde müzikseverlerle tekrar buluşacak.
2007–2026 Bienal Sponsoru Koç Holding’in desteğiyle düzenlenen 17. İstanbul Bienali, 17 Eylül–20 Kasım tarihleri arasında Ute Meta Bauer, Amar Kanwar ve David Teh’in küratörlüğünde düzenlenecek. İstanbul’un üç farklı semtinde yoğunlaşarak 20’den fazla mekana yayılacak 17. İstanbul Bienali, bir kez daha Türkiye’yi uluslararası sanat gündeminin merkezine taşıyacak.
Bu yıl 21. kez gerçekleştirilecek Filmekimi, uluslararası festivallerde henüz gösterilmiş, ödüllü ve merakla beklenen yeni yapımları içeren programıyla 7-16 Ekim tarihlerinde İstanbul’da sinemaseverlerle buluşacak.
2022’de programını yeni bir yapıyla şekillendiren 26. İstanbul Tiyatro Festivali bu yıl tiyatromuzun son 40 yılındaki en önemli isimlerinden Işıl Kasapoğlu’nun küratörlüğünde düzenlenecek.
İKSV, 50. yılında iki yeni tiyatro prodüksiyonu da hayata geçirecek. Özen Yula, Sabahattin Ali ve Aliye Ali’nin birbirlerine yazdıkları mektuplardan yola çıkarak metnini oluşturduğu Alelade Âşıklardan Farkımız’ın yönetmenliğini de üstlenecek. İKSV ve BKM işbirliğiyle sahnelenecek bu “müzikli tiyatral gösteri”, ülkemizin dününden bugününe bir yolculuğunun izlerini sürerken Ali çiftinin aşklarına bir saygı duruşunda bulunacak.
İKSV, ID Pro ve Zorlu PSM ortak yapımcılığında hazırlanan, Serdar Biliş’in yönetmenliğini üstlendiği Saatleri Ayarlama Enstitüsü ise Ahmet Hamdi Tanpınar’ın unutulmaz eserine çağdaş bir yaklaşım sunacak.
GALATAPORT İSTANBUL’A TASARIM ÖDÜLÜ
GalataPort İstanbul özel mimarisi nedeniyle Alman Uluslararası Tasarım Ödülü Red Dot’a layık görüldü. Yeraltına inşa edilen kruvaziyer terminali sayesinde Karaköy’de 1200 mt’lik sahil şeridi halka açılabiliyor. Gemiler limandan ayrıldığında kapaklar iniyor ve ziyaretçiler deniz kenarına kadar gidebiliyor.
Red Dot tasarım endüstrisinin en prestijli ödüllerinden biri. 1955 yılından beri başarılı tasarımlara veriliyor. Otoban mimarlık tarafından tasarlanan Galataport İstanbul’un yeraltı kruvaziyer terminalinde aktif sarnıçlardan esinlenildi.
Doğuş Grubu ve Bilgili Holding ortaklığındaki proje için 1 milyar 700 milyon dolar yatırım yapıldı. Bu yıl yaklaşık 200 yolcu gemisinin limanı ziyaret etmesi bekleniyor.
PİNK MARTİNİ 26 TEMMUZ’DA HARBİYE’DE
Samurayların aşk şarkılarından 1930’ların Küba müziğine Fransız şansonlarından Brezilya sokak şarkılarına farklı tarzlarda birçok şarkıya hayat veren albümleriyle birçok ödül kazanan Pink Martini grubu Türkiye’ye geliyor. Türkiye’de büyük hayran kitlesine sahip olan grup Avrupa turnesinesi kapsamında 26 Temmuz’da İstanbul’da sahne alacak. Her albümüyle altın ve platin plak kazanan grup Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nda gerçekleşecek konserde geçmişten günümüze unutulmaz şarkılarını seslendirecek.
FRİDA KAHLO ANILDI
8 Temmuz 1907’de dünyaya gelen Meksikalı ressam, feminist Frida Kahlo doğum gününü Meksika devriminin gerçekleştiği 7 Temmuz 1910 olarak kabul eder. Sağlık sorunları, yaşamı boyunca başına gelen talihsizlikler, duyduğu acıların tek ilacı olan resim sanatı, Diego Rivera ile yaşadığı unutulmaz aşkı, inişli çıkışlı evlilikleriyle hafızalarda yer edinen Frida’nın sanatı özgür bir içeriğe sahipti. Yalnızca 1950’lerden sonra kadın sanatçıları etkilemekle kalmayıp aynı zamanda çağının ötesine geçen bir feminist ikon haline geldi. Bugün Frida’nın ruhunu hala hissediyoruz. Biz onu kapitalist kültür ve egemenliğe karşı bir sanatçı olarak anıyoruz. Frida’nın önlenemeyen etkisi kendini her yerde hissettirirken popüler kültür ve modanın da ayrılmaz bir parçası haline geliyor. Ölümünden 64 yıl sonra Frida giderek artan etki alanıyla bir kez daha öne çıkıyor.
VAN GOGH’UN GİZLİ OTOPORTRESİ ORTAYA ÇIKTI
Tasarruf amacıyla kullanılmış tuvalleri arkalarını çevirerek yeniden kullanmasıyla da bilinen Hollandalı ressam Vincent Van Gogh’un bilinmeyen bir otoportresi ortaya çıktı. Otoportre X-RAY taraması sırasında başka bir resminin arkasında şans eseri bulundu. İskoçya Ulusal Galerisi uzmanları bir sergiden önce ‘Köylü Kadın Başı’ olarak bilinen eseri X-RAY taramasından geçirdi. Tarama sırasında cihaz resmin içinde karton ve yapıştırıcı katmanlar arasında gizlenmiş olan otoportreyi tespit etti. Galerinin kıdemli uzmanı Lesley Stevenson X-RAY taramasına ilk baktığımızda tabi ki çok heyecanlandık. Bu büyük bir keşif çünkü Van Gogh’un yaşadıklarına ait bildiklerimize büyük bir parça ekliyor dedi. Köylü Kadın Başı adlı eser 1960’de Edinburg’un önde gelen avukatlarından birinin hediyesi olarak İskoçya Ulusal Galeri’sine verildi. Eserde Van Gogh’un 1883-1885 yılları arasında arasında yaşadığı Hollanda’nın güneyindeki Nuenen kasabasından bir kadın yer alıyor.
İDOB BALE EĞİTİMİ İÇİN 60 ÇOCUK SEÇECEK
İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nin İstanbul Atatürk Kültür Merkezi çatısı altında 7-9 yaş arası 60 çocuğa vereceği bale eğitimi için başvuru süreci başladı. 35 yıllık bir emeği idame ettiren İDOB özel yetenek sınavı ve mülakat yöntemiyle dört yılda bir alım yapıyor ve eğitim dört yıl sürüyor. Başvurular için operabale.gov.tr ve akmistanbul.gov.tr ile kurumun sosyal medya hesapları takip edilebilir.
KIVILCIM URAL’DAN ‘BEN VAZGEÇMEZSEM’
İlk albümünü 2013’te çıkaran Kıvılcım Ural, kariyerinin 10’uncu yılına yaklaşırken ‘Ben Vazgeçmezsem’ teklisi ile yaza giriş yaptı. Kıvılcım Ural sözü ve müziği kendisine ait ‘Ben Vazgeçmezsem’ için “Bu şarkı 100 kere deneyip tekrar kaybedersen sana ne yapman gerektiğini anlatıyor. Cesur ve hoyrat olmayı da” diyor.
Düzenlemesi Baturalp Yılmaz’a ait olan şarkıda Ural’a davulda Çağdaş Topal, gitarda Baturalp Yılmaz, Onur Gülanber eşlik ederken klibin yönetmen koltuğunda Cansu Boğuşlu oturuyor.