Trabzonspor camiası 1996 ve 2011 yılları ile biten sezonlarda şike, kumpas yıllarında Fenerbahçe’ye şike teşhisi koydurtmuştu. Geçen onca yılda Fenerbahçe tedaviyi reddetti. Pandemi döneminde haksızlığı hak edinmiş Fenerbahçe kulübüne Hüseyin Çimşir Faz1 aşı denemesini yapmıştı. Sonra Abdullah Avcı Şampiyon olduğumuz sezonda Faz2-3 denemelerini yaptı Fenerbahçe’ye. Geçtiğimiz Pazar günkü derbide ise Abdullah Avcı, Tff ve hakemlerin nezaretinde Fenerbahçe’ye ilk dozu uyguladı. Tff ve hakemler bu ilk doz uygulamasına en az Fenerbahçe kadar direnler.
Haksızlığı hak edinmenin belki tedavisi yoktur, ama Fenerbahçe’nin bu tedaviye bir yerden başlaması lazımdı; haksız penaltılar, verilmeyen goller, sarı kartlar, kırmızı kartlar derken 15 dakika uzatmayı da tamamlayıp Trabzonspor derbide hem tedaviye başladı hem de camiasını mutlu etti.
Bunda sonra Fenerbahçe’nin reçetesi ne olmalı;
Öncelikle Fenerbahçe şu üç maymun gömleğini üzerinden çıkarmalı; görmedik, duymadık ve bilmiyoruz. Olaylar bizim de dışımızda gelişiyor, bizde mağdur oluyoruz. Böyle tedavi olamazsın, önce Trabzonspor vb. takımlar sana aşı dozlarına devam etsinler. On maç seri yaptım, şike kumpas hastalığından kurtuluyorum sandın. Olmaz! Sende bu kronikleşti belli, namın Fifa’da, Cas’ta ve Yargıtay’da tescillendi. Hastasın sen şike, kumpas ve hakemlerle riyakârlık, sende almış başını gitmiş. Futbol önceden sadece bir spordu. Şimdilerde bir endüstri; taraftarından, basından, tesisinden ve futbolcusuna kadar büyük bir görsel şölen. Bu şölende bazen hastalığın çok belli oluyor peki ne yapacaksın? Aşılarına devam edeceksin.
Sezonun ikinci yarısında Trabzon’a geleceksin baktık toparlamadın ikinci dozu uygularız sana.
İyi aklı başında bir Fenerbahçe bu ülkeye her zaman lazım toparla kendini taraftarın sana destek bak. Ucuz numaralarla galibiyetler çok sırıtıyor sen de. Avrupa’da başarılar Fenerbahçe, unutma senle de olmaz sensiz de olmaz.