Geçen hafta İstanbul’un yaşadığı tabii afeti televizyon ekranlarından izledik. Kanalizasyonların taşması, çarşıları, dükkânları su basması, yolların yarılıp çökmesi, oluşan maddi hasarın boyutu ve en önemlisi bir kişinin sel sularında can vermesi acıdır.

Metrekareye düşen yağış miktarının 113 kilogram, yani altyapı planlaması sırasında öngörülen miktarın çok üzerinde olması elbette bir faktördür ancak; felaketten günler öncesinde meteorolojiden yapılan uyarılara duyarsız kalınması anlaşılır gibi değil!

Afet hallerinde bodrumlar sığınaktır ama bahsedilen bodrum, Muğla’nın ilçesi Bodrum değildir! Şehrin idari ve mülki amirleri böyle durumlarda ‘vakit geçirmeksizin’ sorumluluğu altındaki bölgeye intikal etmelidir. Vatandaşın ‘İstanbul’da muhatap bulamadım, yardım için Ankara’yı aradım’ şeklindeki feryadı, İstanbul’un taze makyajını sel sularına akıtmıştır.

Habertürk’te İmamoğlu destekçisi Sevilay Yılman, “Ben de 15 gün izinliydim, Bodrum’da tatildeydim ama sel felaketi olunca bilgisayarın başına geçip yazma gereği duydum. Ancak Başkan Ekrem İmamoğlu, biz sıradan vatandaşları bile uzakta olmamıza rağmen endişeye sevk eden bu felaketin büyüklüğünün herhalde farkında değil! Değil ki, 16’sında yani geçtiğimiz cuma günü aldığı 6 günlük iznini yarıda kesip de hepi topu 50 gün önce başkan olarak seçildiği İstanbul’a zahmet edip dönmüyor” satırlarıyla tepki gösterdi. Bu durum; İmamoğlu’nun ‘destek gördüğü çevrelerin bile’ eleştiri oklarına hedef olduğunu ortaya koyuyor.

Geçmiş olsun İstanbul.

**

KILIÇDAROĞLU’NUN GAFLARI GAF OLMAKTAN ÇIKTI!

Amerika başta olmak üzere Katar, Yunanistan ve Mısır gibi ülkelerin Akdeniz’in derinliklerinde petrol arama çalışmalarına tepki koyan Türkiye Kıbrıs açıklarında milli imkânlarıyla arama çalışmalarına başlamıştı. Üstelik devlet kaynakları henüz doğrulamasa da güvenlik uzmanı ve yazar Mete Yarar Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de doğalgaz bulduğunu da açıkladı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise ‘her zamanki gibi’ ilginç bir çıkış yaparak, ‘Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de petrol aramadığını’ söyledi. Nevşehir’de konuşan Kılıçdaroğlu birçok ülkenin zengin petrol ve doğal gaz kaynakları olan Doğu Akdeniz'de arama yaptığını, Türkiye'nin ise bu bölgede yer almadığını iddia etti. Türkiye’nin üç sondaj gemisi bölgede aylardır çalışmalarını yürütürken CHP Genel Başkanının sözleri ‘ne küçük bir gaf’ ne büyük bir yalan’ olarak tarif edilebilir! Aynı konuşmasında Türkiye’nin Suriye ve Mısır yönetimleriyle derhal barışması gerektiğine vurgu yapan Kılıçdaroğlu’nun ‘kendine münhasır’ söz ve tavırları toplum bilimcilerin üzerinde durması, tahlil yapması gereken önemdedir.

**

TANRIKULU’NUN DİLİ DE GAF DİLİ DEĞİL

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Suriye'nin kuzeyindeki terör unsurlarına yönelik operasyon hazırlıklarından rahatsız olduğunu söyledi. “Kürtlerin Suriye'de kendilerini korumak için silahlanmak zorunda kaldığını” iddia eden Tanrıkulu, Türkiye’nin yapacağı operasyonun çözüm getirmeyeceğini, aksine durumu daha da kötüye götüreceğini savundu. “Bizim Suriye'deki Kürtlerle bir savaşımız olamaz, oradaki demografik yapıyı değiştirecek bir yapının içinde olmamız yanlış olur. Bu hatadan dönülmesi lazım” diyen CHP Milletvekilinin Türkiye’nin Kürtlerle savaştığı, Kürtleri katlettiği gibi bir algının zihinlere yerleşmesine gayret ettiğini söylemek mümkündür. Bu söylemlerin de hem devlet hem de Türk düşmanlığının gelişmesine hizmet edeceğini görmemesi ise hayret uyandırıcıdır!

**

AYICIKLI BOMBA!

Suriyeli mülteciler içerisinde tekin olmayan insanlar bulunabileceği ve milleti, devleti rahatsız edebilecek fiiliyatta bulunabileceklerine dair endişelerimizi daha önce yazmıştık. Nitekim Ereğli-Konya yolunda Suriye uyruklu 8 kişinin bulunduğu bir araçta, polisin dikkati sayesinde, oyuncak ayı içerisine gizlenmiş patlayıcı madde ele geçirildi. Araçta bir çocuk iki de kadın bulunuyordu ki; aile süsü verilmişti. İçinde bomba bulunan ayı da çocuğun bulunduğu bir ortamda masum bir oyuncak görülebilirdi!

Yakayı ele veren teröristler sözde planlarını da anlatmış… 20 yaşındaki Halaf Casım Hasan, örgütün kendisine göstereceği tuvalete ayıcığı bırakarak uzaktan telefonla patlatacağını söylemiş. Gerçekten tuvalette mi patlatacaktı acaba?

Fakat işi hemen ‘bütün Suriyelilere mal etme yoluna’ gidilmemelidir. Terörün Kürdü, Türkü, Arabı, Acemi yoktur. Sözde Kürtler adına kan döken PKK’ya yapılan operasyonlarda leşleri ele geçirilen İngiliz, Fransız, Amerikan, hatta Afrikalıları da görmedik mi?

**

DERELİ-KUZU ATIŞMASI VE FUTBOLDAKİ FETÖ DOSYASI

Eski futbol Hakemi ve CHP eski Çankaya İlçe Başkanı Selçuk Dereli ile AK Partili Burhan Kuzu arasında sosyal platformda yaşanan tartışma eski defterlerin yeniden açılmasına vesile oldu.

Dereli beinSPORTS’ta yapması planlanan programın yayıncı kuruluş tarafından iptal edildiğini zehir zemberek bir twitter mesajıyla duyurdu. “beinSPORTS’la yapmayı planladığımız programlar yayıncı kuruluşun ‘bu sezon hakem programı yapmayacağını’ tarafıma bildirmesi üzerine iptal olmuştur! Sizleri; söylenmedik söz bırakmayacağım, bağımsız ve tarafsız kanalıma bekliyorum” diyen Dereli’ye Anayasa profesörü TBMM Anayasa Komisyonu Eski Başkanı Burhan Kuzu çılgına çeviren cinsten bir yorum yazıp, “belNSPORTS, hakemlik yaptığı dönemde FETÖ’den aldığı talimatlarla kararlar veren ve milyonlarca taraftarın tepkisiyle karşılaşan Selçuk Dereli ile yeni sezonda yorumculuk anlaşmasını iptal etti. Büyük bir faciadan dönüldü. Tebrikler belNSPORTS” dedi.

Bunun üzerine Dereli “Eğer bu ithamını kanıtlamazsan müfterisin!” diyerek ispata davet ederken Kuzu, “Selçuk bey, bunu ben değil bütün futbol kamuoyu biliyor. Milyonlarca Fenerbahçe taraftarı senden nefret ediyor. Ayrıca şu anda CHP’de siyaset yapıyorsun. Futbolu ve Türk hakemliğini daha fazla kirletme” şeklinde cevap vermekle yetindi.

Konuyu yakından takip edenler hatırlayacaktır; Dereli Fenerbahçe’ye yapılan operasyonla startı verilen şike davalarının önde gelen destekçisiydi. 2006’da Fenerbahçe’nin şampiyonluğu Galatasaray’a kaptırdığı tartışmalı Denizlispor maçının da hakemi olan Dereli şike davaları sürecinde “UEFA bu kararıyla 2010-2011 sezonunda şampiyonunun Trabzonspor olduğunu bir kez daha tescil etmiştir” mesajını da yayınlamıştı.

**

KONYA BAB-I ALİ’SİNDE KIDEM İKİNCİ NESİLE GEÇTİ

1980’li yıllarda Konya’da beş adet günlük gazete vardı. Yeni Konya kıdemli gazete, Yeni Meram teknolojideki liderliğiyle amiral gemisiydi. Konya Postası, Türkiye’de Yarın ve Anadolu’da Bugün medya dünyamızın diğer sesleriydi. Sonraki yıllarda kurulan gazetelerle bu sayı arttı.

Bizim mesleğe başladığımız yıllarda Anadolu’da Bugün’ün imtiyaz sahibi Ali Rıza Yavuz olsa da patronu Rahim Özkaymak’tı. 90’lı yıllara varmadan yayın hayatına son veren Anadolu’da Bugün’den sonra Özkaymak ailesi bir süre ayrı kaldıysa da, özel televizyonlar döneminin başlamasıyla medya dünyasında varlığını KTV televizyonu ile sürdürmeye devam ediyor.

Mustafa Naci Gücüyener’in vefatından sonra oğulları önce işletme hakkını, sonra da gazeteyi devrederek sektörden ayrıldı. Bir süre Hüseyin Oğuz ve Endüstri Holding’in yönettiği gazete halen ANMEG Vakfı bünyesinde bulunuyor.

Durmuş Alagöz kurucusu olduğu Konya Postası’nı 80’li yılların sonuna doğru İsmail Çapar’a, o da Süleyman ve Mustafa Alagöz kardeşlere devretmişti.  Basın dünyasına Yeni Konya’dan sonra üçüncü ofset teknolojiyi getiren Alagözler 2000’lerin ilk yıllarında gazeteyi Erdal Kara’ya bırakıp kenara çekildi.

Ali Güneri Türkiye’de Yarın Gazetesi’nin ismini 1991’de Merhaba yaparken ofset teknolojiyle de tanıştırmıştı. Dönemsel olarak gazetenin imtiyaz sahipliğini farklı isimler aldı. Son birkaç yıldaki değişikliklerin ardından Merhaba İmtiyaz Sahipliğini genç meslektaşımız Halid Şen üstlendi.

Çare Dergisiyle basın hayatına ısınan Sabri Altun 90’lı yıllarda çıkardığı Anadolu Manşet Gazetesi ile hareketlilik getirmişti. Ancak 2010’lı yılların ilk devresinde gazeteyi Kiraz ailesine devrederek yayıncılıktan çekildi. Kiraz’ların basın dünyasında varlığı ise uzun sürmedi ve kapıya kilit vurarak gazetenin yayın hayatını sonlandırdılar.

Amiral gemisi Yeni Meram’ın Kaptanı Mustafa Yalçın Bahçıvan geçmişte de gazeteyi devretme teşebbüsünde bulunmuş sonradan vazgeçmişti.  İlerleyen yaşı ve sağlığını düşünen Konya’nın en eski patronu Bahçıvan Kurban Bayramı öncesinde sektörden çekildiğini duyurdu. Yakın tarihte bir süre Merhaba’nın İmtiyaz Sahipliğini üstlenen Ömer Sarıkulak’ın devraldığı Yeni Meram’da Karatay eski Belediye Başkanı Mehmet Hançerli’de Genel Müdürlük görevini icra ediyor. Yeni Meram’ın el değiştirmesiyle Konya basınının bütün kıdemli patronları kenara çekilmiş oldu. Yeni dönemin Konya basını ve kurumlar için hayırlı olmasını temenni ediyoruz.

**