Merhum Adnan Menderes’in ‘Dünyanın etkin güçlerine rağmen’ Türkiye’nin milli imkânlarını faaliyete geçirme hususunda attığı cesur adımlar 1960 darbesinin önemli sebeplerinden biriydi. Tek kutuplu bir Türkiye oluşturmak isteyen Amerika Menderes’in Rusya ile ilişkileri geliştirme ve ülkenin milli kaynaklarını devreye alma gayretlerinden, yani Türkiye’nin eksen değiştirmesinden rahatsız olmuştu. Mesela 1957’de Trakya’da petrol rezervi bulunduğunu söylemek de neyin nesiydi! Sözün kısası eskiden bu topraklarda petrol bulmaya çalışan Başbakanları darağacına gönderiyorlardı!

**

Denizcilik alanında son yıllarda yaptığı yatırımlarla milli imkânlarını tarihinin en yüksek seviyesine çıkaran ve ulaştığı modern teknoloji neticesinde gemilerini gerek Karadeniz gerekse Akdeniz’de petrol ve doğalgaz aramaya yönlendiren Türkiye geçen hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dünyada hayranlık uyandıran keşif müjdesiyle adeta bayram havası yaşadı. Sancı sebepleri hususunda teşhis koyulması pek mümkün görülmeyen ‘bazı muhalif mahfiller dışında’ herkesin memnuniyetle karşıladığı müjdeli haber dost ülkelerde de sevince sebep oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Zonguldak açıklarında takribi 320 milyar metreküp doğalgaz keşfettiklerini ve bu gazı 2023 yılında kullanıma sunacaklarını, ayrıca emarelerin bölgede görülenden çok daha fazla rezervin bulunduğunu işaret ettiği müjdesinden sonra dünyanın da muhalefetin de adeta seyri değişti!

Mesela CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke Halk TV’deki programda, bulunduğu söylenen doğal gazın vatandaşa faydasının olmadığını iddia ederek “Varsa bu kaynak Türkiye’ye kalkınma getirir mi sorusunun yanıtı ‘Hayır’ olduğu için endişeliyiz. O yatırımdan, yapılacak olan sözleşmeden halk fayda almayacaktır” dedi.

CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener’de “Hükümet’in açıklamaları tamamen doğruysa bile; 320 milyar metreküp gazın tamamı Türkiye’nin sadece 5 yıllık ihtiyacı kadardır. Çıkarma işi yandaşa veya yabancıya verilirse, Türkiye’ye sadece 8 milyar dolar kalacaktır. Nokta!” şeklinde bir mesaj verip açılacak kuyunun ekonomik olmayacağını ifade etti.

Adnan Menderes dönemine vurgu yapan bir mesaj yayınlayan CHP’nin önceki dönem Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt ise “Yıl 1957, Adnan Menderes Başbakan. 1950 Mayıs’ından beri DP iktidarda. İşler iyi gitmiyor, dış borçlar boyu aşmış, halk burnundan soluyor... 2 Ocak 1957 tarihli Yeni Sabah Gazetesi manşetten ‘Müjdeler olsun. Trakya’da zengin petrol bulundu!” demiş. 63 yıl önce, 63 yıl sonra...” ifadelerini kullanarak onlarca yıldır aynı müjdenin tekrarlanıp durduğu imasında bulundu.

Doğalgaz müjdesine olumsuz yaklaşımlar İYİ Parti çevrelerinde de tavan yaptı. Örneğin Aytun Çıray Halk TV mikrofonlarına, “Bu gündem değiştirmekten başka bir şey değildir. Libya dediler olmadı. Darbe dediler olmadı. Trump dediler olmadı. Ayasofya dediler tutmadı. Her sene bir petrol her sene bir doğalgaz; hepimiz yalancı çoban hikâyesini biliriz” dedi.

Türkiye muhalefetinde durum böyleydi de; peki, müjdenin dünyada yansımaları nasıl oldu, bir de ona bakalım;

Ürdünlü Enerji Uzmanı Mübarek et-Tahravi keşfedilen doğal gaz miktarının az olmadığını bilakis diğer ülkeleri korkutacak boyutta olduğunu kaydettiği açıklamasında “Türkiye'nin tarihindeki bu en büyük doğal gaz keşfi, onun artık kimseye ihtiyacı olmadığı anlamına geliyor. Ben bir Türk yetkili olsaydım, bu keşfin duyurulduğu günü bayram ilan ederdim” dedi.

Katarlı yazar Cabir el-Harami, “Kardeş ülke Türkiye'nin başarısından memnun olduğum kadar, bu tarihi dönüm noktasında yanlış yerde saf tutan Arap ülkelerinin karşılaştığı acı gerçekler nedeniyle üzgünüm. Recep Tayyip Erdoğan ülkesi ve milleti için mücadele ediyor. Arap liderleri ise kendi ülkelerini yok ederek kendi milletlerine karşı komplolar düzenliyor” mesajını yayınladı.

Hazine Bakanı Berat Albayrak’a benzer ifadeler kullanarak “Türkiye Karadeniz'deki yeni enerji kaynağı keşfiyle bölgedeki eksen ülke konumunu güçlendirdi”  yorumunda bulunan Iraklı düşünür Muhammed el-Kubeysi, “Allah'tan Müslüman Türk halkını nimetlendirerek gelişme ve refah yolunda daha fazla istikrara kavuşmasını ve fırsatlar vermesini diliyoruz” temennisinde bulundu.

Cezayirli gazeteci Anya el-Efendi “İslam'ı yüceltenleri Allah da yüceltiyor" derken, Kuveyt Selefi Hareketi Genel Sekreteri Şeyh Hamid el-Ali ise, “Türk kardeşlerimizin keşfettiği büyük kaynaktan ötürü duyduğu memnuniyeti biz de paylaşıyoruz” diye mesaj yayınladı.

Lübnanlı enerji uzmanı Rabi Yaği, Türkiye'nin Karadeniz'de doğal gaz keşfinin dış politikada daha serbest hareket etmesini sağlayacağını ifade etti. “Enerjide dışa bağımlılıktan kurtulmakla, Türkiye'nin bu alanda kendi kendine yetecek ve bu da dış politikada daha serbest hareket etmesini sağlayacaktır” diyen Yaği Türkiye'nin yakında kendi kara sularında başka petrol ve doğal gaz yatakları bulacağını da iddia etti.

Batı dünyası ise ‘Bugüne dek Türkiye’nin bulduğu en büyük doğalgaz rezervi’ olduğuna vurgu yaptığı haberlerinde yeni kaynaklara ulaşma imkân ve ihtimallerine vurgu yaptı. Ama içimizde olan bize yaban insanlardan başka ne doğalgaz üretici ülkelerden ne de Türk/Türkiye düşmanı ülkelerden bu keşfi küçümseyen, hafife alan, alay eden olmadı!

**

KONYA’NIN COVİD’LE İMTİHANI

Şubat ayı umre kafileleri kutsal topraklarda bulunduğu sırada Covid 19 Suudi Arabistan’ı etkisine almış ve Kabe-i Muazzama ile Mescid-i Nebevi ziyarete kapatılmıştı. İlk kafilelerin yurda dönüşünü müteakiben Türkiye’de de ‘Umrecilerin öğrenci yurtlarında virüsün kuluçka süresi kadar karantinaya alınmasına’ karar verilmişti. Yani cumartesi günü giriş yapanlar evlerine giderken, pazar günü gelenler topluca yurtlara yerleştirildi. İlk umre kafileleri Konya’nın iki büyük öğrenci yurduna iskân edildi. Yolcular Apronda ateşleri ölçülerek otobüslerle yurtlara sevk edilirken bagajları da kendilerini takiben yurdun bahçesine topluca getirilip indirildi. Sabahın ayazında bahçede birbirleriyle itişerek eşyalarını arayan umre yolcuları henüz oda düzeni tamam olmadığı için içeride de bir izdiham yaşadı. Hatta ilk birkaç gün içinde umreciler birbirlerinden çarşaf ve ört alışverişinde de bulundu.

Anlatılanlara göre bir görevli günlük rutin olarak oda kapılarında umrecilerin ateşlerini ölçüp gidiyordu. Covid hakkında bilgisi olmayan kimi umreciler karantina şartlarını kendileri için tecrit, hatta ölüm kapı gibi de algıladı. “Neden karantina altına alındıkları ve virüsten nasıl korunabileceklerine dair” kendilerine bilgi verilmediğini söyleyenler oldu. Bazı umrecilerin yakınları yurtlara yiyecek-içecek ve sair eşyalar götürdü. Birbirlerinin odasına gidip gelmeleri önlenemedi. Hatta bazılarının Berat kandilinde ilahi ve kasideler okumak için bir araya geldiği, tebrikleşmelerin olduğu da ifade edildi.

Konya yurtlarında bizim de babamız karantinaya alınmıştı ve 14.günün gecesinde kalabalık bir grupla birlikte ‘entübe hastası olarak’ yoğun bakıma götürüldü. O süreçte, bir gün önce gelmekle karantinadan kurtulan umrecilerden birçoğu ile telefonda görüştük. Sonradan Covid geçirenler oldu mu bilemeyiz ama konuştuğumuz umrecilerin hepsi de takip altında olmadıklarını söyledi.

Covid’in giriş güzergâhlarından biri de umre yoluydu ve o yoldan ilk gün gelenler tamamen kontrol dışı kaldı. İkinci gün gelenlerde ise ‘birkaç kişi dışında’ nedense Covid semptomları son gece tavan yaptı!

Geçen hafta yazmak üzere söz verdiğimiz konuyu es geçmek olmazdı ama diğer gündem konuları sebebiyle bugün lük bu kadarla iktifa edelim.

**

AMERİKA’NIN LABORTATUVAR

SİNEKLERİ DOĞAYA SALINIYOR

Salgın hastalıkların hangi yöntemlerle hızlı bir şekilde yayıldığıyla ilgili farklı senaryolar konuşulurken Amerika’nın Florida eyaletinde genetiği değiştirilmiş 750 milyon sivrisineğin doğaya salınmasına onay verilmesi b u konudaki şüpheleri güçlendirdi.

Corona salgını dünyayı etkisi altına almışken halen doğaya müdahale etme girişimlerini sürdüren Amerikalılar sivrisinekleri 2021 ve 2022 yıllarında Florida’nın Keys adalarına salacak.

Aedes aegypti adı verilen sivrisinek türünün zika, dang humması ve sarı humma gibi hastalıkları taşıdığı, laboratuvar ortamında geliştirilen OX5034 numaralı sivrisineklerle bu durumun önüne geçileceği ifade ediliyor. Çevrecilerin itirazına rağmen alınan kararla böcek ilaçlarının alternatifi olarak test edilecek.

**