Kadın tam sever, bütün sever, harbi sever…
Erkek ise her kadında bir parça sever ve bir kadını asla bütün sevmez.
Birinin kaşını seviyorsa, diğerinin gülüşünü, berikinin yürüyüşünü sever.
Birinin zekiliğini severken diğerinin aptallığını, birinin kurnazlığını severken diğerinin saflığı sever.
Kadın nettir, mesela ona göre aptal aptaldır, birinin aptallığını sevmezken aptallığın diğerine yakıştığını düşünüp birde bu aptallığa hayran olmaz kadın.
Oysa erkek öylemi ki, aptallığı bile yakıştırıyorsa, gider gider onun aptallığını da sever!
Sanırsın ki bu aptalları seviyor, oysa bir bakmışsın diğerini de sırf akıllı olduğu için sever.
Onun için erkek aldatımı sevmiyor sanma, seni bıraktı sanma;
O şaşkın bir arı gibidir; bir çiçeğe kondu mu, daha konar konmaz başını kaldır, bu sefer hangi çiçeğe konacağına bakar;
Ondandır ki manyak manyak vızıldayıp durur işte.
Hepsi bu.
Parçaya gitti mi, bütünden de olmaz ya…
Aptalı bile seviyorsa, bu kadarda aptal olamaz ya…
Oysa kadın öylemi ki; eğer bir başkası varsa sen bitmişsindir.
Çünkü o tek sever, harbi sever, bütün sever; bitirdi miydi de tam bitirir, bütün bitirir…
En ufak bir parça kalmazsın sen onda.
Yakar bitirir, kül eder, küllerini de bir rüzgara savurur.
Adının üstüne de bir çizgi çeker, o çizgiler sizi ona hatırlatmasın diye, birde tutar bi güzel silgi çeker;
Siz artık bir çizik bile değilsinizdir onun için;
Çünkü kadın tam sever, bütün sever, bitirdi miydi de tam bitirir, bütün bitirir.
Ve kadın kökten bitirir, çizgisinden silgisine kadar bitirir işte.
Harbi bitirir.
(The End)
Hani Hep Derler ya “Erkekler Aldatır”
Ülen dinine yandığım dünyası bu erkeler duvarlarla mı aldatıyor?
Bu aldattıkları kadınlar çeşitliliği değil mi?
Şimdi bakıyorum da erkekler kadınlara göre daha temiz, daha saygın, daha arlı…
Gocunmayanları tenzih ettiğimizi de hemen belirtelim.
Yerlere kadar düşmüş ve bunu farkında olmayan adına da kendince medeniyet diyen, medeniyeti ahlaksızlığına kamuflaj olarak kullanan kadınları gördükçe bir bayan olarak inanın utanç duyduğum anlar çok olmuştur çok.
Hangi Kadın Aldatmaz?
Kocasından şüphe eden kadın, sürekli onu kazanma yolunda ve kaybetmeme çabasında olduğu için, başka bir şey düşünmez.
Hayatın yükünü sırtına almış, “Ev” demiş, “Bark” demiş, “Çoluk çocuk” demiş, “Çevre” demiş - kadın aldatmaz.
“Ha, en önemlisi namusum benim ahlakımdır, o herkesten ve her şeyden önce benimdir; o bendeyse saygınlıkta bende, bende bendeyim” diyen kadın ise asla ve asla aldatmaz.
Onu siz ordunun içine gönderin, o girdiği gibi çıkmasını da bilir.
Bunu böyle bilin.
O kad-dar.
Peki Hangi Kadın Aldatmaya Meyillidir?
Tabiî ki evvela rahatlığın ruhuna battığı kadın; sadık ve sorumluluk sahibi erkeğin karısı yani… Tabi genel değil, mayası bozuksa…
Evin kirasını, faturasını, osunu, busunu nasılsa kocası düşünüyor;
Onun bütün bunları düşünme payı var mı?
Yok.
Bu ne yapıyor, kuaförünü, manikürünü, pedikürünü, o tatilini, bu tatilini, o mağazayı, bu mağazayı düşünür durur. Derken bunlar artık ona yetmemeye başlar;
Birçok kadının hayalini bile kuramayacağı bu rahat hayat onun için monotonlaşmıştır bile ve
kadın davettedir artık.
Canı sıkılır, arayışlara düşer…
Canı çıksın!
Kısacası Erkek Hamurundan, Kadın İse Mayasından… Aldatır!
Kıskançlık;
Erkek birazda kıskanç olmalı.
Tabi ahlaki değerler evvela kişinin kendisinin olmalı demiştik ancak bir erkek birazda kıskanç olmalı arkadaş; gözünden sakınmalı, korumalı öyle çağdaş mağdaş ayaklarına yatıp eşini teşhir etmemeli.
Hayvanlar bile eşlerini kıskanır ancak ve ancak domuzlar eşlerini kıskanmazlar.
Onlarda çok medeni hani…
Ben çok gördüm; neredeyse göğüs ucu görünecek şekilde derin dekolte, yada çamaşırı görünecek kadar yarım karış etek ama kocası adammış gibi bide bunun havasını atmaktan gocunmaz.
Kendince birinci sınıf insan kimliğini gösterir gibi…
Gerçek ise, göz yuman erkelerin sonradan çıkıyor oyunları.
Medeniyet algısının arkasına sığınıp göz yuman erkekciklerin ruh derinliklerine inildi mi esasında bunun medeniyetle bir alakası olmadığı gibi zamanla eşlerini paylaşacak kadar zıvanadan çıkıp sapıklığa meylettikleri de görülüyor. Bu adamalar aldatılmayı hak ediyorlar diyeceğim ama kendilerinin istediği de o.
O nedenle davet ediyor yada edecekler.
Son bu!
Erkeğin Aldatma Nedeni;
Erkek Hamurundan Aldatır Demiştik, Kadın İse Mayasından…
Ha birde erkek kıskanıldıkça aldatmak ister; çünkü bundan haz duyar.
Kıskanılmasın, gör bak aldatmanın hiçbir zevki olmaz onun için. Vallaha bak.
Ve gelgelelim kimi erkek aldatma nedenlerinin kendi hamurun da olduğunu söylemez yada bunu bilmez bile, gider gider evdeki dırdıra bağlar!
Yahu evde dırdır olmayan evlilik bitmiştir zaten.
Hoş dırdır demeyelim de tartışma yoksa eğer, iletişim kopukluğu var demektir.
İletişim kopukluğu varsa eğer o evlilik yanmış bitmiş kül olmuş gitmiştir.
Peki Hanımlar, Nemi Yapmalısınız?
Madem beyler yaptıklarını dırdıra bağlıyor, iyisi mi sende küçük şeyleri içinde büyütmeden tartışarak bertaraf et gitsin anacım. Yani seni kemiren nedenleri içinden çıkart, senden kopyala ona yapıştır yap, gerisini o düşünsün. Ama eğer sen küçük şeyleri tartışmaya gerek görmez isen, onlar büyür ve sen yarın onlarla kavga etmek zorunda kalırsın.
Unutma kar tanesi bir tanedir ancak yuvarlandıkça kartopu olur, kartopu oldukça yuvarlanır, yuvarlandıkça öylesine büyür, öylesine bir çığ olur ki enkazında bırakır seni.
Oysa o küçücük bir tar tanesiydi…
Hal böyle olunca al işte adama bahane; şimdi hamurdan değil de dırdırdan olacak…
Kavga olacak kadar biriktirme küçük şeyleri, küçümsemede aman ha!
Tartış ama akıllı ol; çıkart içindeki tüm zehri, sonra hiçbir şey olmamış gibi;
“Hadi ben mutfağa gidip bir çay yapayım bari, beraber içelim” de.
Ya anladık anacım, öfken daha dinmedi tamam ama içindende say da say;
“Zıkkımın kökünü yapayım” de ama gülümsüyor gibi yap, sırıt işte. Hatta içinden;
“Eşeoğlu eşek” de, nasılsa duymaz, sen ona duyuracaklarına bak.
“Hadi canım çay hazır” derken, içindende;
“Zıkkım kökü hazır” dedin şimdi; bak işte duydu mu? Hayır.
Ha işte böyle, zıkkımı yaptın çay diye verdin, sendeki dosyayı kopyaladın onun klasöre yapıştırdın; işte sendeki gereksiz tüm dosyalar ona uçtu gitti.
Sen şimdi kendine format attın aslında o ise çayını içerken düşünsün dursun, tüm virüslü dosyalarla; hem de yavaş yavaş, sindire sindire.
Vay anam vay!
Ama şunu unutma, kin biriktirmeyecek bile garibim; çünkü sen zehrini kustuktan sonra “Canımlar çaylar” gitmişti, oysa “Eşe oğlu eşekler zıkkımlar” gönderilmişti…
O öyle bilmişti! Bırak o öylede bilsin!
Beyler Peki Siz Ne Yapmalısınız?
Hanımların kıymetini bilin, bilin ama çok abartıp Kraliçe’ymiş gibi davranmayın ha; inanır sizinde bir Kral olduğunuzu unuturlar.
Öyle ya o bir Kraliçe ise, sizde bir Kral olmalısınız...
Unutmayın ki abartıya inanıp, aynalaşmayı unuttukları vakit onların gözünde tek
Çirkin Kral siz olursunuz.
Unutmayın kılıcı siz verdiyseniz ellerine, ilk alacakları kelle sizinkidir...
Önemli olan abartı değil, samimiyet ve dengedir...
Hoş zaten sizde ne kadar Kraliçe oyununu sürdüre bilirsiniz ki?
Yorulur durursunuz!
Bu kez de “Neden tahttan indirdin beni” der başınızın etini yer.
Benden söylemesi
Benimki ezber bozan bir yaklaşım oldu her zamanki gibi ama doğruya doğru, bu böyledir, böylede biline, hiç şaşmaz...
Zira ben hayatta olması gerekenleri değil de olan gerçeklerimizi kaleme almayı seviyorum.
(Biraz, erkek annesi olduğumu belli etmiş miyim ne?)
Şimdiii bütün soruların cevabı işte tamda şu cümlede;
"İlişkilerde önemli olan abartı değil denge”
Ha son olarak yine hatırlatalım;
Ne demiştik; erkek hamurundan, kadın mayasından aldatır.
Ama şunu da unutmayalım ki aldatan evvela kendini aldatır.
Sevgilerimle.