Tarihi Beyoğlu Emek Sineması’nın durumuyla ilgili olarak 14 Nisan Çarşamba günü İKSV’de toplantı yapıldı. Restoratör, Emek’i yok etme projesini bilimsel temellere oturmaya çalıştı ve Emek sinemasının tarihi olmadığını iddia etti. Yapılacak yeni projede Emek sinemasının 6. Kata yerleştireceklerini söyledi. İşin enterasan yanı ise Restoratör bey’in mimari çizimlerini göstermek istememesiydi. Emek sinemasına birşey olmayacak deyip de orayı yıkıp sinemayı 6. Kata taşımak gerçekten dahiyane bir fikir! Peki emek sinemasının yıkılacağı üzerine söylentiler nasıl kuvvetlenmişti? Referans gazetesine konuşan Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’ın “Ha bodrumda durmuş, ha ikinci katta. Önemli olan o binanın içinde Emek Sineması’nın olması” demesiyle... Olaylar ise şöyle gelişmişti; Tarihi Serkldoryan (Cercle d’Orient) binasında bulunan Emek sineması, bağlı olduğu Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın gündeme getirdiği bir projeyle binanın yenilenmesi planlandı. Sinema da bu kapsamda faaliyetlerine son verdi. Bina da Multi Turkmall’a kiralandı. Şimdiye kadar birçok büyük alışveriş merkezi yapmış olan şirket, binayla ne yapılacağına dair bilgi vermekten kaçındı. İşte bu yüzden Mimarlar odası dava açtı, bu yüzden insanlar bugün Beyoğlu’nda yürüyüş yapıyor. Beyoğlundaki sinemalar teker teker kapanıp, alış-veriş merkezlerinin içine hapsediliyor. Sadece Emek sineması için söylemiyorum, biz tarihine sahip çıkmak yerine sevimsiz betonermeler yapıp kendimizi oralardaki sahte ışıklar altında cezalandırmasını seven bir milletiz. Yakında yıkılmakta olan bir yer mi var? Hemen vuralım kepçeyi gitsin! Yerine mümkünse yeşil alanı olmayan, oldukça yüksek binalar yapalım, kiralayalım ya da satalım gitsin! Para kazanalım! Zira para bizim herşeyimiz! Özelleşelim, satalım, harcayalım, yıkalım gitsin! Harcamaya programlanmışız sanki... Para harcayalım, insanları harcayalım, geleceğimizi harcayalım... Burada en yetkili kişiyi Kültür ve Turizm Bakanı olarak görüyorum. Sayın Ertuğrul Günay’ın halkın yanında olması gerekir. Haklının yanında olması gerekir. Bir kere de paranın karşısında olalım! Emek sinemasını yıktırmayalım, bırakalım geleceğimize kalsın, hiç değilse kültürümüzü harcamayalım...