Piyasalarda bugün Hazine ihaleleri izleniyor; Hazine 3 yıl vadeli altı ayda bir

kupon ödemeli tahvili yeniden, 5 yıl vadeli TÜFE'ye endeksli altı ayda bir reel kupon ödemeli tahvili ilk kez ihraç edecek.

Ayrıca, bugün Avrupa'nın büyük ekonomilerinin imalat ve hizmet sektörü satın alma yöneticisi endeksleri (PMI) izlenecek. Fransa, Almanya ve Euro Bölgesinin PMI endeksleri açıklanacak.

Piyasalarda, Merkez Bankası'nın Perşembe günü açıklayacağı faiz kararı da yakından izleniyor.

Türkiye'nin beş yıllık kredi iflas takası yeni güne (CDS) primi CDS 467/477 düzeyinde başladı. Gösterge 10 yıllık faizler geçen haftayı yüzde 12.06 düzeyinde tamamladı.

Beyaz Saray Ticaret Danışmanı Peter Navarro'nun Çin ile ticaret anlaşmasının "sona erdiği"ni açıklamasıyla risk iştahının frenlendiği küresel piyasaları, ABD Başkanı Donald Trump'ın "anlaşma geçerliliğini koruyor" sözleri yatıştırdı.

Gelişmelerle, küresel piyasalarda risk iştahına duyarlı para birimleri karşısında yükselen dolar, daha sonra yeniden önceki düzeylerine döndü. Dövizler iç piyasalarda da yeni güne dünkü düzeylerde başladı.

Döviz piyasalarındaki işlemlerde;

- dolar en düşük 6.8383 lira ve en yüksek 6.8594 lirayı gördükten sonra, 6.84 – 6.85 lira aralığında,

- euro en düşük 7.6969 lira ve en yüksek 7.7316 lirayı gördükten sonra, 7.72 – 7.73 lira aralığında,

- sterlin en düşük 8.5148 lira ve en yüksek 8.5654 lirayı gördükten sonra 8.54 – 8.55 lira aralığında hareket ediyor.

Küresel piyasalarda 1.1233 - 1.1281 aralığına hareket eden euro/dolar paritesi 1.1261 düzeyindeydi.

İş Yatırım'ın "Finansal baskılama ortamında hisse senedine yönelme…" başlıklı günlük piyasa bülteninde şu değerlendirme yapıldı:

"Salgın sonrası normalleşme sürecinde piyasalar ve reel ekonomi arasındaki makas açılıyor. Genişleyici maliye ve para politikasını arkasına alan hisse senedi piyasaları tepe noktasına göre kaybının yüzde 70’ini üç ay içinde geri aldı.

"İyimser hava devam ederse salgın öncesi fiyatlara yaz aylarında ulaşılabilir.

"Piyasalardaki iyimserliğin arkasında üç temel gerekçe görüyoruz.

"(i) İlk dalgada alınan önlemlerin maliyetinin yüksekliği ikinci dalga nedeniyle

ekonominin kapatılması ihtimalini rafa kaldırıyor.

"(ii) Mali paketlerin boyutu kamu borcundaki artışın varlık alımlarıyla monetizasyonunu zorunlu kılıyor.

"(iii) Reel sektörün bilançosundaki tahribat finansal baskılamaya (düşük faizler ile tasarruf sahibinden borçluya servet transferi) uzun süre devam edilmesini gerektiriyor.

"Finansal baskılama ortamında yatırımcı tercihleri nasıl değişiyor?

"İki eğilim görüyoruz. Vade uzatarak, kamudan özel sektör tahvillerine geçerek faiz getirisini artırmak. Faiz getirisinin düştüğü bir ortamda emlak ve hisse senedi gibi reel varlıklara yönelmek.

"Yabacı yatırımcının katılmadığı bir ortamda Borsa İstanbul’da son haftalarda yaşanan yükselişin arkasındaki temel gerekçelerden birisi düşük faiz ortamında yerleşik yatırımcıların hisse senedine yönelmesi.

"Neredeyse her gün 4.000 yeni yatırımcı hisse senedi hesabı açıyor.

"Türk yatırımcıların hisse senedine ilgisi tarihsel olarak sınırlı kalmıştır. Faiz oranlarının yüksekliği ve piyasaların oynaklığı yatırımcıların mevduat ve devlet tahvili gibi yatırım araçlarına yönlendirmiştir.

"Merkez Bankası’nın önden yüklemeli faiz indirimleri ve BDDK’nın aktif oranı uygulaması sayesinde bu eğilim değişmeye başladı.

"Düşük faiz ortamının geçici olmadığını gören yatırımcılar Borsa İstanbul’a yönelmeye başladı.

"Bu eğilimin devam etmesi Borsa İstanbul’un yeni zirveler görmesini sağlayabilir.

"MSCI Türkiye MSCI Gelişmekte Olan Ülkeler oranı Mayıs sonunda geçemediği tepe seviyesini bu kez kırabilir."