Turizm kenti Antalya, örtü altında üretip hem iç pazara hem de yurt dışına gönderdiği tonlarca sebze-meyve sayesinde 'örtü altı üretim merkezi' olarak da anılıyor. Domatesten bibere, patlıcandan kabağa, turunçgillerden tropikal meyvelere kadar sebze ve meyvenin hemen her çeşidini üreten kentteki çiftçiler, bu ürünlerini Antalya Toptancı Hali'ne getirerek piyasaya sunuyor. Sabaha karşı gelen ürünler, komisyoncular tarafından teslim alınarak günün borsasına göre fiyatlandırılıyor. 144 komisyoncu, 400'e yakın da tüccarın bulunduğu halin yüzde 40'ını domates, yüzde 20'sini biber grubu, diğer sebzeler ise yüzde 40'lık kısmını oluşturuyor. Meyvelerin de yüzde 40'ını narenciye, yüzde 10'unu muz, yüzde 10'unu elma ve geri kalan kısmını da diğer meyveler dolduruyor.

RUSYA PAZARINA ULAŞMAK GÜÇLEŞTİ

Avrupa ülkeleri başta olmak üzere Balkan ülkeleri, Rusya ve Ukrayna gibi 100'ün üzerindeki ülkeye ürün gönderilen toptancı halinden geçen yıl 850 bin ton sebze ve meyve geçerek hem iç piyasaya hem de yurt dışına sunuldu. Ancak Rusya'nın Ukrayna'ya başlattığı askeri harekat, toptancı halini de etkiledi. Özellikle Rusya ve Ukrayna'ya ürün gönderen ihracatçılar, iki ülke arasındaki savaş nedeniyle belirsizlik yaşıyor. Nakliye bedellerini karşılayamaz hale gelen ihracatçılar, 2 ülkenin kapılarını kapatmasının ardından Avrupa'ya yöneldi. Ürün taşınan TIR'lar, Avrupa ülkeleri üzerinden Rusya'ya gitmeye başladı. Türkiye'den yola çıkan TIR, Bulgaristan, Sırbistan, Macaristan, Slovakya, Polonya, Litvanya ve Letonya'dan sonra Rusya'ya ulaşabiliyor.

'1 MİLYON DOLAR ALACAĞIMIZ VAR'

Savaş öncesi dönemde gönderilen ürünlerle ilgili 80 milyon dolarlık alacağını da tahsil edemeyen ihracatçılar, savaşın bir an önce son bulmasını bekliyor. 30 yıldır Rusya'ya ihracat yapan Erol Yavuz, savaşın kendilerini de büyük oranda etkilediğini söyledi. Önceki günde 3 TIR ürün gönderdiğini belirten Yavuz, "Savaş çıkınca tamamen durdu. Çok sorun var. Hava şartlarından dolayı zaten az miktarda ürün yetişti. TIR'larımız ve işçilerimiz yatıyor. Gemiyle gönderiliyor ama karşılığı yok. Satılmıyor. Oradan gelecek dünya kadar paramız var. Alamadık, 1 milyon dolar alacaklarımız var" dedi.

'SADECE AVRUPA'YA GÖNDERİYORUZ'

Rusya'ya her yıl TIR'larla kabak ihraç eden Mehmet Karadaş ise sert kış nedeniyle rekoltenin düştüğünü hatırlatarak, "Hasadımız azaldı. Ürünlerimiz oluşmadı. Ürün kalmadı. Yeni ürünler haziran ve temmuz aylarında çıkar. Rusya'ya çok çok az ihraç ediyoruz. İhraç edilen ürünlerin de parası gelmiyor. Piyasaya güven vermiyor. O yüzden iç piyasa ve Avrupa'ya gönderiyoruz. Önceden 2 günde bir 4- 5 TIR ürün gönderirdim. Paramızı nasıl tahsil edeceğimizi bilemediğimiz için artık sadece Avrupa'ya gönderiyoruz" diye konuştu.

YOLCULUK 5'TEN 18 GÜNE ÇIKTI

Türkiye, Azerbaycan ve Rusya arasında ürün ihracatı yapan Agil Lankon da sürecin zorlaştığını belirtti. Karadeniz'deki gemilerin sayısının artmasıyla sorunun az da olsa ortadan kalkabileceğini kaydeden Lankon, "TIR'ların yolculuğu 5 günden 18 güne çıktı. Bu da ürünün raf ömrünü tamamlamasına sebep oluyor. Yılda 12- 15 bin ton ürün gönderiyoruz. Savaş nedeniyle Ukrayna'dan alacaklarımızı tahsil edemediğimiz oldu. Rusya'dan çok az oldu" dedi.

Antalya Hali Komisyoncular Dernek Başkanı Hasan Ali Yılmaz da savaşın Ukrayna'ya ihracatı durdurduğunu belirterek, "Paralarımızı alma ihtimalimiz kalmadı. İnsanlar can derdinde. Rusya'ya yakında biber ihracatının da açılacağını bekliyoruz" diye konuştu.