ANTALYA - 'Türkiye Tarım İşçileri Eğitim Toplantısı', Antalya'nın Kemer ilçesindeki otelde başladı. Toplantıya Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Antalya Valisi Münir Karaloğlu, Kültür ve Turizm eski Bakanı ve Bakan Selçuk'un babası Atilla Koç, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay ve sendika temsilcileri katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Bakan Selçuk, insan onurunu ve iş verimliliğini, çalışma hayatının temel esasları olarak kabul ettiklerini söyledi. Selçuk, "Birini diğerine feda etmeden dengeli ve gerçekçi bir yaklaşım izliyoruz. Sendikalarımız, varlıkları ve işlevleriyle bize burada her zaman güç vermektedir. Üretim ile alın terini, sermaye ile emeği, kazanç ile hakkaniyeti her zaman birlikte ele alıyoruz. Batı toplumlarının henüz 1,5 asır önce önemsemeye başladığı bu kavramlar bizim kültürümüzde binlerce yıldır ehemmiyetini koruyor. Biz bu değerleri ve çalışma anlayışını çalışma hayatı içinde kökleştirmiş bir geleneğe sahibiz" diye konuştu.

1064 GEÇİCİ KAMU İŞÇİSİNE MÜJDE

Bugün herhangi bir sendikaya üye olan yaklaşık 2 milyon işçi olduğunu belirten Selçuk, "Sendikalaşma oranı açısından da iyiye doğru gidişi görmek mümkün. 2013'te yüzde 9 olan işçilerin sendikalaşma oranı, bugün yüzde 14'e yükseldi. 13 milyon 764 bin 63 işçiden 1 milyon 894 bin 170'i sendika üyesi. Bu da yaptığımız çalışmaların yönünü ve etkisini ortaya koyuyor. Geçici işçi kardeşlerimizin 2019 yılında çalışma sürelerini 9 ay 29 güne kadar uzattık. Tarım ve orman sektöründe çalışan 1064 geçici kamu işçimiz, bu uzatmadan faydalanabilecek. Emekçi kardeşlerimiz ve ailelerine hayırlı, uğurlu olsun" dedi.

ATALAY, O GÜN YAŞANANLARI ANLATTI

Türk-İş Genel Başkanı Atalay ise kendisinin de işçi olduğunu belirterek, ilkokul mezunu olduğunu söyledi. Aile kökenini anlatan Atalay, sendika geçmişinden bahsetti. Türkiye'de hiçbir işçiyi ayırt etmeden, herkesin başkanı olduğunu belirten Atalay, toplu iş sözleşmesi imzalanırken yaşananlarla ilgili de açıklama yaptı. Atalay, "Temsil ettiğim insanlara yanlış yapma hakkı, onların hakkının gasbedilmesine müsaadeye hakkımız yok. Bu hayatın biteceğini biliyorum. Dünyada en uzun tapu 53 sene 7 aydır. Ölüm olduğuna göre, aklı olan yanlış yapmaz. Benim toplu sözleşmedeki imzam sembolikti. Orada gündemim tarım işçileri, taşeron işçilerinin zammı, düşük ücretlilerdi. Bakanın elindeki yetki belli; ama ortada bir kararname var. O kararname kalkmadığı sürece bir şey yapamaz. Merdivenlerden inerken, bakana tarım işçilerinin durumunu kimin söylemesi gerektiğine yönelik konuştuk. O da benim söylememi istedi. Rakam ile sıkıntımız yoktu. Benim yapmadığım, söylemediğim bir konu hakkında sürekli haber yaptılar. Yapmadığım, söylemediğim bir mesele yüzünden huzurumu kaçırdılar. Temsil ettiğim insanları satmadım" diye konuştu. 

'KIDEM TAZMİNATI KIRMIZI ÇİZGİMİZ'

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın 2 gün önce açıkladığı ekonomik programda kıdem tazminatına yönelik açıklama olmamasının güzel olduğunu dile getiren Atalay, "Her sene gündeme geliyordu, yüzlerce işçi 'dur' dememize rağmen emekli oluyordu. Kıdem tazminatı konusunda aynı noktadayız. Kıdem tazminatı bizim kırmızı çizgimiz. Mevcut yapıdan temsil ettiğimiz insanlar razı" dedi.