Yahudiler'deki, "Allah'ın seçilmiş halkı" anlayışı, bu dine mensup olan insanların kendilerini diğer insanlardan üstün görmesine neden olur. Bu anlayış, Yahudi'lerin diğer insanları âdeta köle veya hayvan gibi görmelerini netice verir. Yani bir hayvana yapabilecekleri her şeyi diğer insanlara yapmayı kendilerine reva görürler.

Yahudilik dinindeki "Allah'ın seçilmiş halkı" anlayışı tüm insanlığı kendi hizmetlerinde kullanma hedefine zorlar. Böyle bir amacı taşıyan bir insan topluluğunun diğer insanlara karşı olan merhamet duygusu kalkar ve dahi amaçlarına ulaşmak için her türlü hile ve zulmü kendilerine meşru görürler.

Yukarda özet olarak izahını yapmaya çalıştığım, tüm insanlığı tehdit eden anlayış, Siyonizm olarak tabir edilmekte ve tüm dünyanın başına bela olan terörize bir eylemi netice vermektedir. Yani Yahudiler'deki, "Allah'ın seçilmiş halkı" anlayışı günümüzde Siyonizm Örgütü olarak faaliyetini sürdürmektedir.

Siyonizm Örgütü tüm insanları Yahudilere hizmet ettirmek için nasıl bir yol izliyor?

Bu sorunun cevabını tam olarak verebilmek için insanlığın neler ürettiğine bakmak lazımdır. Mesela bir inek süt verir. İnsanlarda bu sütten faydalanabilmek için bir sistem kurarlar. Aynen böylede Yahudiler kendilerine hizmet için yaratıldığına inandıkları insanlığın ürettiklerine hükmetmek ve kullanmak için merkezi bir sistem kurmak isterler. Tabi ki bu sistemin çarklarını insanların ürettiklerinin önemine bakarak kurarlar…

İnsanlığın bu zamanda ürettiği en önemli şeylerin başında elbette teknoloji gelir. O halde Siyonizm Örgütü, insanlığın ürettiği en önemli unsur olan teknolojiyi kontrol altına almak için elinden gelen her şeyi en acımasız bir şekilde yapmak isteyecektir. Günümüz teknolojisinin, insanlığın ürettiklerinin kontrol zemini olduğu da dikkate alınacak olursa, Siyonizm Örgütünün teknolojiye tam hükmetme gücüne ulaşmayı en önemli gaye yapacağını rahatlıkla anlayabiliriz.

Siyonizm  Örgütü Teknolojiye tamamen hükmetmek için ne yapıyor?

Teknolojinin temelinde şüphesiz ki insan faktörü vardır.  O halde Siyonizm örgütünün teknolojiye hükmedebilmesi için satın alınabilir bilim insanlarını oluşturması gerekir. Nede olsa dünyada para gücünün kontrolü kendi ellerinde… Siyonizm örgütünün Teknolojiye yön veren bilim insanlarını satın alabilmesi için, bilim insanı olarak yetişen bireylerin maddeperest bir zihniyet ile yetişmesi lazımdır ki, satın alınması çok daha kolay olsun. Böyle bir bilim insanı kitlesini oluşturabilmek için ise, insanların manevi değerlerini yıkarak dava şuurundan uzaklaştırmak veya sisteme uygun hale getirmek gerekir. Zira sağlam bir manevi değerlerle yetişen veya insanlığı dert edinen bir dava şuuru ile yetişen bilim insanlarının satın alınması hiçte kolay olmayacaktır.

Mademki, Siyonizm örgütü hedeflerine ulaşmak için maddeperst bir bilim nesline ihtiyaç duyar. O halde sağlam bir inanca sahip olan veya insanlığı dert edinen bir dava şuuruna sahip olan toplumların Siyonizm için en büyük tehdit olması gerekir. İnançlı toplumlar içinde uzun süre adaletle cihana hükmeden tek dinin İslam olduğu gerçeği dikkate alındığında, İslam âleminde müstakbel halife hükmünde görülen Türkiye’nin(Devlet-i Aliyye) Siyonizm açısından en büyük tehdit olması kaçınılmaz bir sonuç olacaktır. Hal böyle iken Siyonizm örgütünün en büyük saldırısını en büyük tehdit olarak gördüğü Türkiye’ye(Devlet-i Aliyye’ye) karşı yapıyor olması gerekir.  Ancak bu saldırıyı sadece silahlı örgütler eliyle yapılan saldırılarla sınırlandırmamak lazımdır.

Siyonizm örgütü en az enerji ile(taşeron kullanarak) en büyük hedefe ulaşmaya çalışır. En büyük hedefi ise teknolojiye tam hükmetmek olduğu için, en büyük tehdit olarak gördükleri milletimizi satın alınmaya veya yönlendirmeye müsait maddeperst bir topluma çevirmek isteyeceklerdir. Bunun yolu ise sosyal yapımızı bozmaktan geçer. Böylece milletimizi dışardan kolay bir şekilde müdahaleye ve her türlü yönlendirmeye açık bir toplum haline getirerek, milletimizin en büyük değer ve en mühim dayanak olarak gördüğü İslamla olan bağını koparmayı hedeflerler.

Sosyal yapının temeli aile kurumu olduğu için Siyonizm örgütünün en temel hedefi aile yapımızı bozmak olacaktır. Aile yapımızın tamamen bozulması halinde hem yukarda bahsettiğim hedeflere ulaşmış olacaklar hem de kendileri için en büyük tehdit olarak gördükleri milletimizi kendilerine hizmetkâr edecekler. Böyle bir neticenin mühim bir sonucu olarak da, Türk ve İslam âlemini başsız bırakmayı ve tüm dünyada yıkılması kendilerince mümkün olmayan muazzam bir güce ulaşmayı hedefliyorlar.

Sonuç olarak Yahudiler'deki, "Allah'ın seçilmiş halkı" anlayışı Siyonizm fikrine bürünerek örgütsel bir yapıya dönüşmüş ve insanlığın başına çok büyük bir problem haline gelmiştir. Böyle bir belaya karşı kayıtsız kalmak elbette mümkün değildir. Mademki Siyonizm Terörü bizi en büyük bir tehdit olarak görüyor, o halde biz dahi bu büyük tehdit ve zalim hedeflerin farkına vararak, yukarda ifade ettiğim saldırılarla ilgili gerekli tedbirleri almalı ve hatta taarruza geçmeliyiz.