Uluslararası Doğu Türkistan Teşkilatlar Birliği, Doğu Türkistan Nuzugum Kültür ve Aile Derneği Başkanı Münevver Özuygur, Bugün, 8 Mart Dünya  Kadınlar Günü münasebeti ile İşgal altındaki Doğu Türkistan’da Toplama Kamplarda İffet ve namusları çiğnenen, Çinlilerle evlenmeye zorlanan,  kürtaj ve kısırlaştırılmaya tabi tutulan, köle işçi olarak çalıştırılan ve işkencelerle şehit edilen Bacılarımıza dikkat çekmekiçin buradayız” dedi.

Özuygur, “Bugün 8 Mart Kadınlar Günü! Bugün dünyanın her tarafında kadınlar ve kadınların sorunları konuşulan, kadın hakları dile getirilen, kadınların hakların geri verilmesi için talepler sunulan gündür. Kadın hakları  Uluslararası sözleşmelerde, kanunlarda en güçlü metinlere sahıp olmasına rağmen maalesef belki de kadın hakları ihlallerin en yaygın dönemi diye biliceğimiz bu dönem yaşamaktimiz. Çoğu coğrafyada aile içi şiddet mağduru olan kadınlar, Suriye, Yemen, Libya, Filistin, Mısır gibi coğrafyalarda işgalin, savaşın, çatışmanın ve bunun beraberinde gelen sistematik ihlallerin ve muhacirliğin göçün getirdiği korkunç sorunlarla boğuşmaktadır.” dedi. 

Uluslararası Doğu Türkistan Teşkilatlar Birliği, Doğu Türkistan Nuzugum Kültür ve Aile Derneği Başkanı Münevver Özuygur, şöyle konuştu:

“Doğu Türkistanlı kadınlar da Çin’in işgali süreciyle beraber gelen sistematik ihlallerin en korkunç zamanlarını yaşamaktadır. Öncelerinde Çin Komünist Partisi yönetiminin tamamen kapalı tutup saklamaya çalıştığı bu ihlaller kamp şahitlerin ve gerçekliği ispatlanan raporlarla işkencenin ve sistsmstik soykirimin boyutları dünyanın gözü önüne serilmiştir. Sadece kadınlara yönelik ihlaller, tüm insanlık vicdanını isyan ettiren korkunç suçlardır. Doğu Türkistanlı kadınlara yönelik bu sistematik ihlallerden bazıları şunlardır;

1- Haksız ve keyfi tutuklama, hapsedilme,

2- Kamplarda işkence ve toplu tecavüz, 

3- Zorunlu kürtaj ve kısırlaştırma uygulaması,

4- Zorla kamplarda tutma ve asimilasyon,

5- Zorla Çinlilerle evlendirme,

6- Aile Olmak Projesi adı altında ev içine Çinli erkeği zorla kabul ettirme,

7- Zorla çinin uzak bölgelerene  taşınarak, buralarda zorunlu çalıştırma,

8- Aile parçalanması ve çocukların annelerden alınması,

9- Kılık kıyafet ve etnik, kültürel ve inanca dair pratiklerin tamamen  yasaklanması, dini anlami ifade eden  isimlerin değiştirilmesi,

10- Ömür boyu çalışmaya mahkum edilecek şekilde, sistematik para cezaları.

CEZAEVİNDE dayak, elektrik vererek işkence, çıplak tutma, tecavüz ve tecavüzü yakınlarına izletme, cisimle cinsel organlara saldırı, hücre hapsi, su içerisinde hapsetme, aşırı kalabalık yerlerde tutma, vücutta sigara söndürme, bilinmeyen ilaçlar içirilme, organ ticareti için organ çıkarma, kısırlaştırma, zorunlu kürtaj, marş okutma ve ezberler yaptırma, gibi korkunç işkenceler tespit edilerek raporlanmıştır. Sadece Doğu Türkistan Hoten bölgesindeki 15.000 kadının tutulduğu bir kampinin görünümü doğu türkistanda kampa alanarak işkence , ve heta ölüme kadar süreüklene kadınların sayisi hakkindaki gerçekleri daha bir kere göz önümüze sermektedir.

Çin’in Doğu Türkistanlılara etnik ve dini gerekçelerle yapmış olduğu bu sistematik ihlaller, uluslararası hukuka göre soykırım ve insanlığa karşı suçlar kategorisinde olan suçlardır. Çin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyesidir ve Birleşmiş Milletler bünyesindeki çok sayıda insan hakları sözleşmesine taraftır. BM  ve BM üyesi tüm devletler Çin’in yapmış olduğu bu suçları durdurmakla sorumludur.

Biz buradan

Dünyanın tüm kadınlarına sesleniyoruz; Dini, inancı, uyruğu ne olursa olsun dünyanın tüm kadınlarını Doğu Türkistanlı kadınlarla dayanışmaya davet ediyoruz. Bizim hakkimiz sizin de sessinizdir. Lütfen bize ses verin.

Uluslararası Topluluğa Sesleniyoruz;

Çin’in işlediği bu soykırım suçları ve insanlığa karşı suçlardan dolayı yargılama başlatın ve Çinli yetkililerin ve sorumluluğu olanların yargılanmasını ve cezalandırılmasını sağlayın.

İslam Alemine Sesleniyoruz;

Müslüman Uygur kadınlara yapılan bu korkunç vahşi zulmü durdurun, bu acı ve utancı taşımayın. Müslüman zulme boyun eğmez. En kutsal olan can ve namustur. Tüm İslam ülkeleri gereğini yapmalı ve ayrıca Doğu Türkistanlı kadınların bedenine basılarak üretilen ekonomiyle gerçekleşen Çin ile olan ilişkisine son vermelidir.

En sonda tüm dünyadaki

Dünya liderlerine sesleniyoruz;

Çin’in, Doğu Türkistanlılara yapmış olduğu bu zulmü durdurmak için hala hiçbir şey yapmamaişsiz biz için çine yaptıımlar uygulayın. Zira Birleşmiş Milletler Sözleşmesi bu suçları işleyenlere yaptırım uygulanmasını emreder.”